Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 61 | Haziran 2020

leriyle Çerkez Ethem’in komutasın- da şekillendi. Bu bölgede bir süre Galip Hoca ismiyle Celal Bayar’ın da Kuva-yı Milliye Komutanlığı yaptığı anlaşılmaktadır. (Cebe- soy,1953:177) 4- Aydın Yöresi: Aydın ve çevresi Kuva-yı Milliye Teşkilatı bölge- de bulunan 57.Tümen Komutanı Albay Şefik Aker’in himayesinde oluşmuştur. Albay Şefik Bey önce depolardaki silahları halka dağıt- mış ve geri kalanları da Menderes Köprüsü’ne taşıyarak Yunanlıla- rın eline geçmesini engellemiştir. Aydın ve havalisi Kuva-yı Milliye Teşkilatı daha çok sivil kökenli liderlerden oluşmuştur. Bu bağlam- da Denizli, Muğla, Nazilli ve Söke gibi yerlerden gelen gönüllüler kendi bölgesinden olan efelerin komutası altına girmiştir. Bunların başlıcaları; Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe, Gökçen Efe, Kozalaklı Mehmet Efe gibi kişilerdir. Bunlardan en ta- nınmışı Demirci Mehmet Efedir. Bu kişi gücünden dolayı daha sonra Aydın ve Havalisi Kuva-yı Milliye Komutanı ünvanını almıştır. TBMM açıldıktan sonra da başarılı hizmet- lerde bulunmuş ve hem iç isyanla- rın bastırılmasında hem de Yunan’a karşı başarılı savaşlar yapmıştır. (Albayrak,1998:72). Burada Milli Mücadele Döneminde Efelerin rolünü daha iyi incelemek için Aydın’ın işgali ve sonrası ya- şanan olaylara biraz daha ayrıntılı bakmak gerekmektedir. 27 Mayıs 1919’da Aydın şehri hiçbir direniş olmadan Yunan işgaline uğradı. Aydın’ın işgalin- den sonra Yunan işgal kuvvetleri hızla Nazilli’ye doğru ilerledi. Bu durum karşısında mücadele için Efelerin ikna edilmesi gerekiyordu. Bu konuda ilk Kuva-yı Milliye’ye katılan Çine’de bulunan Yörük Ali Efe ve sonra da Kıllıoğlu Hüseyin Efe oldu. Yunanlıların Aydın’dan sonra sırayla, Umurlu, Sultanhi- sar, Köşk, Atça ve Nazilli’yi işgal etmesi Efelerin buraları alması için sabırsızlanmasına neden oldu. Fakat Yörük Ali Efe burada duy- gusal davranmayıp Yunan ordusu yerine önce onun lojistik merkezi olan Malgaç Köprüsü’ne sonra da Erbeyli İstasyonu’na baskınlar gerçekleştirerek hem işgalcilere büyük zarar verdi hem de Kuva-yı Milliye’nin özgüven kazanmasına neden oldu. Bu durum karşısında Yunanlılar bölgede vahşice katliam- lar gerçekleştirmiştir. Bu durumu Mustafa Kemal Nu- tuk’ta “Aydın Cephesi’nde müba- rek vatanı istila etmeye çalışan düş- manla Kuva-yı Milliye çarpışmakta ve her karış toprağına sadık ve fedakar evlatlarının naaşlarını göm- mektedir.” sözleriyle açıklamıştır. (Mustafa Kemal Atatürk,2009:272) Bu dönemde Demirci Mehmet Efe hala Kuva-yı Milliye’ye katılmamış ve eşkıyalık yapmakla meşguldü. Bu durumdan rahatsız olan Yörük Ali Efe Demirci Mehmet Efe’yi Kuva-yı Milliye’ye katılmaya davet eden bir mektup gönderdi. Bu arada İtalya’nın, İtilaf Devletleri’ne Yunanistan’ı, yetkisi olmadığı yer- leri işgal ettiği gerekçesiyle, şikâyeti üzerine Yunanistan Milne Hattı’nın doğusuna çekilmek zorunda kaldı. Bu hat General Milne tarafından çizilen ve Ayvalık’tan başlayıp Umurlu ve Selçuk’tan geçen bir sı- nırdı. Bu mektuptan sonra Demirci Mehmet Efe Kuva-yı Milliye’ye katıldı. 19-20 Haziran 1919’da Demirci Mehmet Efe ile Yörük Ali Efe halkın sevgi gösterisi arasında Nazilli’ye girdi. (Bayram,2020:10) Temmuz 1919’da Demirci Mehmet Efe, Sökeli Ali Efe ile beraber Ku- va-yı Milliye Teşkilatı’na katıldık- tan sonra Aydın-Köşk’ü karargah merkezi yaptı. Hemen ardından da 20 Temmuz 1919’da Aydın, Muğla, Burdur, Isparta Mutasarrıf ve kay- makamlarına birer bildiri göndere- rek 1894-1898 doğumluların silah altına alınmasını istedi. Hemen ar- dından da 5 Eylül 1919’da Demirci Mehmet Efe UmumAydın ve Havalisi Kuva-yı Milliye Komutanı oldu. Bu arada Paris Barış Konferansı tarafından, Aydın ve havalisinde Türklerin Rumlara katliam yap- tığı gerekçesiyle, Amiral Biristol Başkanlığı’nda bir heyetin İnceleme yapmak üzere Aydın’a gönderilme- sine karar verildi. Bu heyet hazır- ladığı raporda Türklerin Rumlara değil Rumların Türklere zulüm yaptığını belirtti. (Bayram,2020:19) 8 Ağustos 1919’da I. Nazilli Kong- resi ve 19 Eylül 1919’da II. Nazilli Kongreleri toplandı. Bu kongrelerin toplanmasında ve alınan kararlarda Demirci Mehmet Efe oldukça etkili oldu. Sivas Kongresi’nden sonra Mus- tafa Kemal Paşa, Batı Cephesi’ni tanzim etmesi için Ali Fuat Paşa’yı Batı Cephesi Komutanlığına ve Doğu Cephesi’ni düzenlemesi için de Kazım Karabekir Paşa’yı Doğu Cephesi komutanlığına atadı. 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açıl- masından sonra Batı Cephesi’nde Kuva-yı Milliye’nin yerine düzenli ordunun kurulması tartışılmaya başlandı. Haziran 1920’de başlayan Yunan ilerleyişini Kuva-yı Milliye birliklerinin durduramaması üzeri- ne Mustafa Kemal Paşa; “Efendiler! Dalgalı, düzensiz ve komutansız birliklerle Yunan birlikleri karşısın- da yeniliyoruz.” diyerek ilk düzenli orduya geçiş işaretini verdi. Ku- va-yı Milliye’den düzenli orduya geçiş nedenleri şunlardı: (Köstük- lü,1999:213-220) 1-Kuvayı Milliye’nin yapısından ve niteliğinden kaynaklanan sebepler. Bunlar; Kuva-Milliye birlikleri- nin emir-komuta ve disiplinden yoksun olması ve Demirci Mehmet Efe’nin sebep olduğu Denizli Vaka- sı gibi Efelerin bazı olumsuz hal ve hareket içine girmesi ve bunun da halkta olumsuz etki yaratması. 2-Yunan ordusuna karşı düzenli ordu ile mukavemet edilmek isten- mesi. 3-TBMM’nin siyasi, askeri, hukuki ve ekonomik alanlarda otorite tesis etmek istemesi 16

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy