Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 61 | Haziran 2020
Sökeli Ali Efe ve kızanları Rum ma- hallesine ve şehrin dört bir tarafına dağılarak kadın, yaşlı ve çocuklar hariç olmak üzere pek çok Rum’u istasyonda bir araya getirerek yola çıkarmıştır. Rumların nakli için görevlendirilen Sökeli Ali Efe Yunan kuvvetlerinin Denizli’yi işgal etmesi halinde, Rumların tehcirinin kötü sonuçlara sebep olabileceği ve İslam ahaliye zulüm edileceği düşüncelerine aldırış etmeyerek 6–7 Temmuz günü pek çok Rum’u trenlere zorla bindirerek Eğirdir’e göndermiştir. Ayrıca Denizlililerin bazı Rum- ları gizlediği ihbarının kendisine ulaşması üzerine, şehrin dört bir tarafında tellal bağırtarak; “Bu tür harekette bulunanların ceza- landırılacağını…” bildirmiştir. Buna rağmen pek çok Rum’un gizlendiği belirlenmiş ve bunlara yardımcı olan bir Denizlili, Sökeli Ali Efe tarafından dövülerek tahkir edilmiştir. Yine Tavas’a gitmek üze- re şehri terk eden Türk İslam ahali bazı kızanlar tarafından Çamlık mevkiinde önleri kesilerek soyul- muştur. Kilisli Murat Bey’in kızanları da 7 Temmuz günü Çaybaşı mahal- lesindeki Külahçı Ahmet Ağa ve Değirmenci Sadık Bey’in evlerini basmıştır. “Yunanlılar Çal tarafından Denizli’ye ilerliyorlar, Denizli’ye girecekler, Tü- men ve karargah Tavas’a çekilmiş…” söylentisinin ahali arasında do- laşması heyecana sebep olmuş ve pek çok Denizlili şehri terk etmeye başlamıştır. 7 Temmuz’da Askerlik Şubesi Başkanı Tevfik Bey’in 12. Kolordu Komutanlığı’na gönderdiği bir şifrede; “Efelerin davranışları ve Hristiyanları sevklerinin İslam ahaliyi rencide ettiği ve umumi bir heyecana sebep olacağı…” konusundan bahse- dilerek Denizli’deki mevcut durum izah edilmeye çalışılmıştır. Askerlik Şube Başkanı Tevfik Bey, Demirci Efe’ye bir telgraf çekerek şöyle demiştir. “Buraya gönderdiğiniz zeybekler hal- kın, ırzına tecavüz ediyorlar, bir hadise çıkacağını arz ederim…” Bu telgraftan bir süre sonra da De- mirci Mehmet Efe’ye Hicret Etme- yecek Ahalinin Hukukunu Muha- faza Cemiyeti üyelerinin imzasını taşıyan bir telgraf çekilmiştir: Bu telgrafta şöyle deniyordu: “Gönderdiğiniz zeybekler halkın, ırzına tecavüz etmekte olduklarından vukua gelecek hadisenin size raci olaca- ğını beyan ediyoruz”…. Mutasarrıf Vekili Kahraman Seyfi Efendi ile birlikte cemiyetin 9 üyesinin imzasını taşıyan bu telgraf Demirci Mehmet Efe’yi tehdit eder mahiyetteydi. Sökeli Efe telgrafhaneye gitmek üzere Çatalçeşme’den Delikliçı- nar’a doğru yürümeye başlamıştır. Meserret Kıraathanesinin önünde toplanan halk, Sökeli Ali Efe’nin önünü keserek öfke dolu sözler söylemiştir. Yine Çaybaşı, Kayalık ve Saltak ma- hallesinden telgrafhaneye gitmek isteyen bazı zeybeklerin de önü ke- silerek silahları ve değerli eşyaları alınmıştır. Bütün bunlara rağmen telgrafhaneye ulaşan Sökeli Ali Efe, Goncalı’da bulunan Demirci Efe ile telgraf başında iletişim kurmuştur. Olayların seyri dikkate alındığında 8 Temmuz sabahı gerçekleşen bu muhabere de Demirci Efe, Sökeli Ali Efe’ye hitaben; “Ben sizi oraya milletin malına, ırzına dokunmak için mi gönderdim, bunları kim işlediyse senden isterim…”şeklinde telgraf çekmiştir. Sökeli Ali Efe de; “Milletin malına, ırzına dokunanın, sana sormadan kafasına sıkıyı ben çekerim. Bunu kim söyledi ise gelsin bana söylesin. Bu yalandır. Yalnız dün Kilisli Murat Bey’in kızanlarından bir iki kişi istasyonda Rum kadınlarından birisinin parasını almışlar, onları iste- dim gizlenmişler, daha gelmediler…” cevabını vermiştir. Aralarında sert bir şekilde geçen bu konuşmadan sonra Demirci Efe, Sökeli Ali Efe’ye; “Rumların tehci- rinden vazgeçerek derhal dönmesi…” emrini vermiştir. 8 Temmuz sabahına gelince; Demirci Mehmet Efe’nin telgraf vasıtası ile Sökeli Efe’yi Goncalı’ya çağırması üzerine Sökeli Ali Efe ve kızanları hükümet binası önünde toplanarak istasyona doğru yürü- meye başladılar. Bu sırada istasyon caddesi üze- rinde İbrahim Namık Bey öncülü- ğünde Belediye binasının önünde toplanan bazı silahlı kişiler; “Kuvayı Milliye’yi istemeyiz… Zeybekleri istemeyiz… Subayları istemeyiz… Hepsi defolup gitsinler… Padişahımız çok yaşa…” sloganları eşliğinde harekete geçtiler. Öfkeli kalabalığın arasından istas- yona doğru yürüyen Sökeli Ali Efe Müfrezesi, reji dairesi önüne gel- diğinde kalabalık arasından birkaç kişi çıkarak Sökeli Ali Efe’ye şöyle demiştir: Müftü Ahmet Hulusi 35
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy