Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 61 | Haziran 2020

HALİL YAVUZ: Kuva-yi Milliye hareketini daha İzmir’de Yunan işgale kalkmadan evvel başlatan Denizli’dir. Acıpayam, Tavas, Sarayköy İzmir’e yaklaşık 300 km mesafededir. Aydın direnişe kalkmamış, Manisa kalkmamış ne hikmetse Denizli mandacı olmuş. Bu Denizli’ye yapılan en büyük hakarettir. Bunların ifade edilme- sini isterdim. Diğer yönden Hüsa- mettin Bey’in kitabını baştan sona okudum. Altlarını çizerek okudum, teşekkür ederim. Çok güzel bilgiler vermiş, ama düğme yanlış yerden düğmelenince sonuç hep yanlış çı- kıyor. Acıpayam’daki Hilmi Tokcan hocalar, benim akrabalarımda var içinde, mahkemeye verilmişler ama berat etmişler o günün ortamında. Bir kere Demirci’nin kahraman- lığını ele alınarak işe başlanıyor. Demirci neyin kahramanıdır? Hangi yerde cephe tutmuştur? Nerde Yunan’a silah sıkmıştır? Ben bunları sormak istiyorum. Adı kah- raman! Köşk, Umurlu cephelerinde Denizliler var, Sarayköylü Dede Efendi var, Köpekçi Nuri Efeler var, Acıpayam’dan giden ekipler var, ama o Köşk’te oturuyor. Benim sorum şudur? Demirci nerde savaş tutmuştur? Demirci Deniz- li’nin direniş hareketini çökertmiş bir adamdır benim nazarımda bunu ifade etmek istiyorum. ERCAN HAYTOĞLU: Tamam, te- şekkür ederiz, katkı yaptığınız için. Buyurun ikinci konuşmacımız. SÜLEYMAN KOLOĞLU: Konuş- macılara teşekkür ediyorum. Benim sorum Ömer Gökmen Bey’e olacak. Mustafa Kemal Atatürk daha Atatürk olmadan önce bu Demirci olayını haber alınca Denizlililer Kuva-yi Milliye’ ye karşı çıktılar, Demirci de gereken cevabı verdi dediniz. Bunun kaynağı nedir? İlk günden itibaren Sivas Kongresi’n- den Erzurum’dan itibaren bir ham- le içinde olan Mustafa Kemal’in böyle bir konuşması olacağını düşünmüyoruz. Kaynağınız nedir? Küçük bir ilave yapmak istiyorum; Mustafa Kemal Atatürk, Ahmet Hulusi Efendi’ye çektiği telgrafta “öyle bir tokat attınız ki Denizli’de Paris’ ten duyuldu” diyen insandır. Teşekkür ederim. ÖMER GÖKMEN: Efendim kay- nağımız, Millet Meclisi zabıtlarıdır, yani tutanakları. Atatürk bu cüm- lesini 14 Ağustos 1920 tarihinde 48. toplantıda kurmuştur. Kaynak çok sağlamdır. SÜLEYMAN KOLOĞLU: Bütünün içinden cımbızla seçilmiş bir cümle midir? ÖMER GÖKMEN: Valla önünü ardını hatırlarım şimdi biraz gayret etsem ama bu cımbızlansa ne olur cımbızlanmasa ne olur bu kadar net bir ifadedir. ERCAN HAYTOĞLU: Ömer Bey, toplantının sonunda beyefendi gelir siz belgelerinizden de bakarsınız ve ifade edersiniz, sizin söyledi- ğiniz anlaşıldı. Ömer Bey’in ki de anlaşıldı. ÖMER GÖKMEN: Zaman darlı- ğından biraz önce bahsetmemiştim, bu düşmanın Denizli’ye çağırılması meselesi işte mektup yazıldı telgraf çekildi bunlar belgeler var. Arka- daşlar bu mektuplardan ve telgraf- lardan Manisa’dan da çekildi, Ak- hisar’dan da çekildi, Balıkesir’den de çekildi, Aydın’dan da çekildi hiçbir yer hain ilan edilmedi. Hiçbir yerde kafa kesilmedi. Bu ne? Yani bu kafaları kesmenin sebebi mi bu telgraflar? O zaman oradaki kafalar yerinde niye duruyor? Teşekkür ederim. HÜDAVERDİ OTAKLI : Ben ön- celikle böyle bir organizasyondan dolayı Abalıoğlu Vakfı’na çok te- şekkür ediyorum. Denizli halkının beklediği bir şeydi. Demek ki bu yeterli değil daha bunun arkasının gelmesi gerekiyor. Ben bir Efendi torunuyum. Benim dedem Mehmet Mutlubaş, Mehmet Efendi. Osmanlı döneminde subay olarak ömrünün 51

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy