Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 61 | Haziran 2020

HÜSAMETTİN ATAMAN: Hem değerli konuşmacılara hem de ka- tılımcılara çok teşekkür ediyorum. Aydın’dan gelen arkadaşımızın dediği gibi, bu Demirci Efe’nin Denizli Baskını olayı böyle on beşer dakikalık, birer saatlik konuşmalar- la anlatılacak nesne değil. Bunun ulusal bir sempozyum olarak ele alınmasında yarar olduğunu düşü- nüyorum. Ben Demirci Mehmet Efe olayına gireceğim ama beş dakikalığına de- ğil, sayın konuşmacılar gibi on beş dakika istiyorum, bu bir. İkincisi, bir iki düzeltmeyi yaparak olayı kendi açımdan anlatmaya başlaya- cağım. Aydın’dan gelen arkadaşı- mız, Nazilli Belediye Başkanı’nın Demirci Mehmet Efe’nin heykelini dikmeye cesaret edemediğini söy- ledi. Öyle mi dediniz? Bu yanlış. Nazilli’de Demirci Mehmet Efe’nin on metreye yakın yükseklikte bir heykeli var. Ben de oraya gittim, önünde fotoğraf çektirdim, kita- bıma da bastım. Herhalde beyaz saçlı arkadaşımız Nazilli’ye giderse görür. Şahin Efe Yılmaz’a söylerse- niz size gösterir. İkinci konu; Demirci Mehmet Efe kendisine Kuvayi Milliye Genel Komutanı unvanı vermiştir denil- di. Bu yanlış. Kuvayi Milliye’nin Aydın bölgesinde başladığında üç Kuvayi Milliye kumandanı vardı. Biri Yörük Ali Efe, biri Demirci Mehmet Efe, biri Hacı Şükrü Bey yüzbaşı. Bunlar üçü de kendilerine Kuvayi Milliye kumandanı diyor- lar. Ama Demirci Mehmet Efe’nin Kuvayi Milliye umum kumandanı olarak tanınmasının nedeni; Denizli mutasarrıfı Faik Bey’in, Denizli Asker Alma Dairesi Başkanı Albay Tevfik Bey’in ve Aydın milletvekili Mazhar Germen Bey’in ortaklaşa karar vermeleri sonucu Denizli’de hazırlanıp Nazilli’ye götürülen mühürdür. Denizli’de üç mühür kazıttırılıyor. Biri Yörük Ali Efe adına Aydın güneyinde Kuvayi Milliye komutanı olarak. Bir diğeri Hacı Şükrü Bey’e Zeybek Komutanı olarak. Bir diğeri de Demirci Meh- 54

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy