Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 61 | Haziran 2020

tartışılıyor olması panelin önemini ve anlamını artırmaktadır. Yani tarihin karanlıklarına gömülmüş olayın aydınlatılmasını amaçladık. Cevabı aranan kritik soru, öldü- rülen kızanlar Denizlililerin ka- bul ettiği ve söylediği gibi halkın malına, namusuna el uzattıkları gerekçesi ile mi öldürülmüşlerdir? Ve Efe hırsına yenilip 60’tan fazla Denizliliyi haksız yere mi katlet- miştir? Veya karşı iddia olarak da Demirci Mehmet Efe’nin dediği gibi, Denizlilerin, Milli Müca- dele’ye karşı çıkardıkları isyan bastırılırken mi 60 küsur Denizlili öldürülmüştür? Açılış konuşmamda bu soruların doğru cevabını arayacağımızı söy- lemiştim. Ben bir tarihçi veya araş- tırmacı değilim ve emin olmadığım tarihi konuda bir yanlışlık yapmak- tan özellikle sakınırım. Ancak bu çok önemli suçlamada duyulanlar ve bilinenler çerçevesinde inandırı- cı görünenleri yazmak istiyorum. Denizli’de o dönemde Milli Mücadele’ye ve buna bağlı en büyük silahlı güç olan Efe’ye karşı isyan başlatacak bir güç olabilir mi? Böyle bir güç ve silah var mıydı? Ve katledilen 60’tan fazla Denizlili isyanın bastırılması sırasındaki çatışmada mı öldürülmüşlerdi? Vahşice boğazlanmaktan bahse- dilmektedir. Vahşice katledilirken çok çaresiz görünen insanlar hangi cesaretle böyle bir kalkışmaya cüret edebilir? Padişahın desteklediği grupların bütün Anadolu’da gezdiği ve Milli Mücadeleye engel olmak istedikleri bilinmektedir. Yine Anadolu’da kimi karşıt grupların Milli Müca- deleye engel olmak için girişimleri olmuştur. Devrim şehidi Kubilay böyle bir yobaz isyanının sonunda şehit edilmiştir. Anadolu’nun kimi bölgelerinde kimi guruplar tarafından tarihimi- zin sayfalarında yazan ve herkesin bildiği isyanlar olmuştur. Küçük gurupların hainlikleri olarak görü- len bu olaylar bütünüyle bir şehre mal edildiler mi bilmiyorum? ama Denizli’de buna benzer en küçük kıpırtı olduğuna dair bir söylenti dahi duyulmamıştır. Bu paneli, Demirci Mehmet Efe’nin Milli Mücadeledeki başarılarını ya da eksiklerini, yanlışlarını, kusurlarını tartışacağımız bir platform olarak düşünmedik. Efe’nin sorgulanması, yargılanması haddimiz olmadığı gibi Efe için güzellemeler yapılacak yer olarak da düşünmedik. Demirci Mehmet Efe hakkında Milli Mücadelemizde düşmana karşı şehrimiz ve en önemlisi ülkemiz için yaptıkları açısından gerçek değerlendirme, Ulu Önde- rimiz Atatürk tarafından yapılmış ve şanlı tarihimizde yerini almıştır. Milli Mücadelede düşmana karşı ekibi ile birlikte göğsünü siper ederek ülkemizin kurtuluşundaki kahramanca mücadelesini minnetle karşılıyoruz. Diğer taraftan, Ulu Önderimiz Ata- türk tarafından Milli Mücadeledeki başarıları takdir edilmiş olan Müftü Ahmet Hulusi Efendinin “kaçtı“ diye suçlanması da toplantının doğruları arayan iyi niyetli atmos- ferinde şık olmamıştır. Gerçekte tecrübesi ve olgunluğu saçının rengine de yansımış, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Sayın Günver Güneş Hocamızın söylediği gibi, salonun atmosferinin beklenenden çok daha gergin olması, panelin amacının dışında bir anlam yüklen- mesinden midir, çözemedim. Yine saygıdeğer Hocamızın tavsiyesine göre olayları da, dönemin şartları ile değerlendirmek gerekir. Panelin davetinin duyurusu- nun yapılması ile birlikte özellikle sosyal medyada ummadığımız tepkiler oluşmuştur. Aşağılamalar, tehditler içeren paylaşımlarda bazı rahatsızlıklar dile getirilmiştir. Muhtemel ki biz bu panelin hiçbir art niyet olmaksızın, tamamen iyi niyet jestiyle düzenlendiğini ve amacının sadece gerçeğin aran- ması olduğunu anlatamadık. Veya bu olay kamuoyunda gereksiz bir şekilde tabu olarak görülüp tartışıl- maz sanılmasından mıdır, bileme- miş olabiliriz. Tarihin karanlıkla- rının aydınlığa çıkmasından niye endişe duyulabilir ki? 57

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy