Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)
11 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI duğu ve sekiz dosya olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Fezleke denilen belge, bu sekiz dosyanın özetidir ve sadece iki buçuk sayfadır. ATASE’nin tozlu raflarında unutulup bir hemşe- rimiz tarafından keşfedilmiş gibi sunulmuştur. Ayrıca hemşerimi- zin, “fezleke bu tartışmaya son noktayı koymuş ve bu tartışma burada bitmiştir nokta” şeklinde- ki iddiası Denizli Düşünce Kulü- bü’nün derinlerinde durmaktadır. Yani, fezleke Denizli’nin isyan et- tiğinin belgesidir nokta diyor. Bu dostumuz bir de “Bu sekiz dosya içerisinde adı geçen kişilerin yap- tıkları teker teker anlatılmakta, olaylara geniş yer verilmektedir” diyor; demek ki dosyaları da oku- muş. Bu kadar hayati bir olayda sekiz dosyayı birden değil de, sa- dece iki buçuk sayfa olan fezle- kesini yayınlaması pek manidar değil mi? 1- O günden bugüne yayınlanmış hiçbir kitap, tez, bildiri, makale, araştırma, tefrika vb. yayında bu fezlekeye bir tek atıf yapılmamış. Ben bir yazıda görmüştüm diyen varsa lütfen bildirsin. Yani kimse bir cümle bile alıntı yapmamış, okuyup hemen yerine bırakmış. 2- Fezleke özet demek dedik ama bunda sadece ayrıntılar var. Bu soruşturmayı yapan Aydın’dan Denizli’ye göçmek zorunda kalan Savcı Süleyman Beydir. 3- Size fezlekeden bir alıntı: “…Bal- yanbolulu Çakaloğlu Süleyman, Hasan oğlu Hüseyin ve Kara Mustafa oğlu Ziyanın üzerlerine silah endaht edildiği…” Yani silah- la ateş edilmiş. Ama ateş eden ıskalamış mı, vurmuş mu, yara- lamış mı öldürmüş mü belli değil. Bu, bu kadar ciddi bir soruşturma işte! 4- Bu olay, bu kadar sıcağı sıca- ğına ciddi olarak soruşturulmuş olsa, bunca yıldır, bunca akıllı insan, deli gibi uğraşıp kitaplar, araştırmalar yazar mıydı? Yayın- larsınız soruşturmayı son noktayı koyarsınız. 5- Soruşturmayı talep eden De- mirci’dir; Mustafa Kemal Paşa’ya çektiği telgraf meydanda. Ona bu aklı veren de Sındırgılı Süreyya Bey’dir. 6- Mecliste milletvekilleri gizli oturumlarda bile Demirci’ye do- kunacak en küçük bir imada bile bulunamazken, daha bir ay önce bir hâkimi (Kahraman Seyfi Bey), bir savcıyı (Savcı Muharrem Bey) boğazlamış (ikisi de ilk kesilen yir- mi küsur kişi içindedir) bir adam hakkında garibim Süleyman Bey mi aleyhte bir şey yazabilecek? Soruşturmayı talep eden Demirci’dir; Mustafa Kemal Paşa’ya çektiği telgraf mey- danda. Ona bu aklı veren de Sındırgılı Süreyya Bey’dir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy