Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 68 (Kasım 2024)

22 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI çalışmaları bakımından geri kal- dık. Çünkü biz projeler yapıyoruz ve paralarını Denizli’de toplanan emlak vergisi katkı payından alı- yorduk. Emlak vergisi katkı payı tamamen müze yapımına gittiği için son 4 yıldan buyana hiç proje karşılığı katkı alamadık. Dolayısıy- la bizler daha önce yaklaşık 150 ki- şiyle çalışıyorken, bu sayı 20-30 ki- şiye düştü. Bu her yıl daha az kazı ve daha az restorasyon anlamına gelir. Gastronomi dedik. Laodikeia’da ziyaretçiler bize nerede temiz ve leziz, uygun yemek yiyebiliriz diye soruyorlar. Laodikeia, Pamukkale ve Karahayıt coğrafyasında otel- ler dışında bölgenin yemek kül- türünü yansıtacak temiz, makul ve leziz yemek yenecek yer yok. Ben ziyaretçilere böyle bir yer kent merkezine gitmelisiniz diye cevap veriyorum. Çünkü gerçek- ten Pamukkale’ye gittiğinizde, o coğrafyada otel haricinde yemek yiyeceğiniz yer yok. İnsanlar otel istemiyor. Güzel bir lokantada, öz- gün bir yerde oturacağı, nezih bir yerde yemek yemek istiyor. Böyle bir yer yok. BenimDenizli’deadımatmadığım yer, çıkmadığım dağ yok. Tüm coğrafyayı karış karış dolaştım ve belgeledim. Doğal bir güzellik ele alalım. Daha önce de defaten söyledim Acıpayam Dodurgalar Mağarası. Buranın adı Keloğlan Mağara’sı olmaz, Dodurgalar Mağarası yapalım. Keloğlan her yerde biliniyor. Olmadı, Keloğlan şeklinde isim halen devam ediyor. Bu eşşiz mağara bölge adıyla ta- nının ve tanıtılırsa daha etkili olur. Geçenlerde bir grup olarak Kaklık Mağarası’na misafirlerimle git- tim. Utandım Kaklık Mağarası’na gittiğimizde. O kadar kötü ki. Ora- daki bir genç bana “Hocam 200 metre ileride bir şelale var. Onu aç- malıyız. 100 metre aşağıya akıyor. Muazzambir doğa harikası dedi. Yani kısaca şöyle bir durum var. Birçok şey var olduğundan biz birçok şeyin farkında değiliz as- lında. Mesela Denizli’de otelciler var ama Denizli’deki otelcilerin %50’den fazlası daha Laodikeia’ya gelmemiş. Belki de %80’i Tripolis’e gelmemiş. Şimdi turizm her şeyiy- le bir bütün. Turizme baktığınızda her cepheye de bakmak zorunda- sınız. Herkes Kaleiçi diyor. Ben, turist Kaleiçi’ne geldiğinde veya Denizli içine geldiğinde ne görecek diyo- rum. Önce turistin göreceği böl- geye has bir şeyler olması lazım. Daha öncede aynı şeyi söyledik. Dedik ki Kaleiçi’ni çok az yerler var biz tescil ettik, koruma kurulu olarak. Bu otantik yeri tekrar can- landıralım dedik. Sur duvarların etrafını açalım istedik, ama sur duvarının etrafını açmaya kalktı- ğında 100 yere dokunuyorsunuz. İki yere veya beş yere dokunsanız çözeceksiniz, ama 100 yere birden dokunulduğunda çözümsüz olu- yor. Antik dönemde macellum dedi- ğimiz etin, balığın balın, peynirin, yağın, zeytinin satıldığı yerler var- dır. Aynısı Kaleiçi’ne varmadan Bayramyeri’nde var; Peynirciler Pazarı. Burayı güzel bir restore etmek gerekir ama yapmadık. Son günlerde en güzel yaptığımız en güzel olaylardan birisi ise eski Özel İdare İşhanı’nın yıkılmasıdır. Özel İdare İşhanı’nı yıkılınca ora- da bir açıklık ferah meydan çıktı. Yani tabi siz bir merkeze turist sok- mak istiyorsanız, güzelliğinizin ve cezbedici çeşitliliğin olması lazım. Bunları bir de tanıtmanız lazım. Turistin bunun için özel olarak gel- mesi, harcaması ve zaman geçir- mesi lazım. Günümüzde artık insanlar her yere internet üzerinden inceliyor, bakıyor ve seçerek gidiyor. Bir kişi Denizli’de bir program yapıyorsa, Denizli’ye özgü pek çok şeyi gö- rebilmesi, yaşayabilmesi, heye- can duyabilmesi çok önemli bir konudur. Mesela biz çıktık dedik ki “Laodikeia önemli” dedik. Ye- dinci Kilise var. Özellikle de Katolik inancında yedi kiliseyi gezdiğiniz- de hacı olursunuz. 1. Kilise Efes, 7. kilise Laodikeia. Diğer kiliseler İz- mir’den Smyrna ve BergamaMa- nisa’dan Thyateira (Akhisar)’dan, sonra Sardis (Salihli), ondan sonra Şimdi kültür bir bütündür. Şimdi biz Geçici Dünya Kültür Mirası listesinde olan Laodikeia’nın kalıcı miras içine girmesi için uğraşı- yoruz. Belli bir aşamaya geldiğinizde olacak diye düşünüyorum. Arkanızda si- vil toplum, belediye, odalar olursa bunun yakın bir ta- rihte olabileceğini düşünü- yorum. Eğer bu başarılırsa iki tane dünya kültür mirası içinde yer alan Denizli’de Laodikeia ve Pamukkale’yi gördünüz mü? Sloganı mil- yonları çekmeye yeter.