Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 68 (Kasım 2024)

25 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI Çameli’nde doğa sporu yapma- ya gidiyorsunuz daha yeni GEKA projesi kapsamında taş konutlar yapıldı. Hakikaten turizm konusunda ko- nuşulacak, anlatılacak çok şey var. Bir kere turizm olayını alışve- riş rehberliğinden kurtarmamız lazım. Bu çok önemli, biz bunu çok yaşıyoruz. Bir Amerikan grup bana dedi ki “Burada müthiş bir antik kent varmış, bizim burayı gezmemiz lazım ama rehber ace- le ediyor.” dedi. Bölgesel olarak gerçekten bizim Türkiye’de belirli bölgeler üzerine uzmanlaşan ve bu alanda bir rehberlik hizmeti ol- ması lazım. Yani Laodikeia, Aph- rodisias, Tripolis, Pamukkale-Hie- rapolis için ayrı sertifikası olan uzmanlaşmış rehberler olması lazım. Floransa’da olduğu gibi. Floransa’yı tam bilen bir İtalyan rehber, size rehber gibi tamanlatır. Türk’seniz Türkçe konuşur, İspan- yol’sanız İspanyolca anlatır. Bu yönüyle bölgesel alanda uzman- laşmış rehberlik çok önemli. Biz bu grup rehberlere her yıl gelişmeleri ayrıntılı olarak anlatırız ve böylece tanıtım ile ziyaretçilerin kalış süre- leri de çok uzar. Diğer taraftan tanıtım çok önem- li, tanıtım günümüzde daha etkin olarak yapılmaya başladı. Bu çok sevindirici bir şey, ama içinde fazla Denizli yok. ZatenDenizli denilince de her yerde her zaman Pamuk- kale anlaşılıyor, antik kent Hiera- polis bile çok geride kalmış. Şimdi ben hep söylüyorum. Üniversite her yerde var. Üniversite toplum katkısını etkin yapıyorsa, orayı te- tikliyorsa ve bununla birlikte en- tegre olmuşsa o üniversite, bu çok efektif bir organizasyon demektir. Bizim turizm fakültemiz var. Yani hep beraber, işbirliği içinde, kentte bu işle uğraşanlarla birlikte bunun nasıl güzel yapılabileceği üzerin- de konuşmamız lazım. Her şeyden önce tanıtım ve kentimizi güzelleş- tirmemiz lazım. Yani insanların gelebileceği, gezebileceği otantik yerler olmalı. Mesela Denizli ke- babı gerçekten güzel. Ama ada- mın Kaleiçi’ne girip kebap yemesi eziyettir. Bir gün ben yine böyle rehberlik yapıyorum, genellikle de rehbere anlatıyoruz antik kentteki gelişimleri ki onlar da anlatsınlar diye. İzmir rehberler odasından iki otobüs gelmişlerdi. “Hocam vak- tin varsa, siz merkezde bir arkeo- loji müzesi yapacaksınız oralara beraber gitsek” dediler. Ben de tamam dedim, otobüse bindim. İstasyon caddesine gireceğiz, kal- dık zaten ışıkta. Rehberler odası başkanı “Hocam sana bir soru, 20 tane otobüs biz buraya girdik. Ar- keoloji müzesine gideceğiz, nasıl gireceğimizi açıklar mısın?” dedi. “Giremezsiniz” dedim açıkça. Her şeyden önce bu alt yapıların ya- pılması lazım. Her zaman söy- lerim; Çin’in çok gelişmiş olma- sından hiç çekinmememiz lazım ülke olarak, çünkü orada insanlar çok gelişmiş ve alım güçleri yük- sek olursa buraya gelecekler, bu- rada para harcayacaklar, çünkü bir Hierapolis, bir Laodikeia veya bir Tripolis Çin’de yok. Yani bizim aslında elimizde dünyada hiçbir yerde olmayan değerler var. Onu özellikle vurgulamak istiyorum. Yeni öğrendim ki turizm rehberli- ği odası herhalde Denizli’de şube kurmaya çalışıyor. Rehberlik yap- mayı anlatmaya çalışıyorum ben onlara, “Kusura bakmayın siz faz- la bilmiyorsunuz.” dedim. Sonra asistana “Hoca bizi sıfırladı ama biz yine o kadar sıfır değiliz.” De- Türkiye’de belirli bölgeler üzerine uzmanlaşan ve bu alanda bir rehberlik hizmeti olması lazım. Yani Laodi- keia, Aphrodisias, Tripolis, Pamukkale-Hierapolis için ayrı sertifikası olan uzman- laşmış rehberler olması lazım. Floransa’da olduğu gibi. Floransa’yı tam bilen bir İtalyan rehber, size reh- ber gibi tam anlatır.