Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 68 (Kasım 2024)
51 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI verten bloklarının kesimi sırasında kısmen zarar görmüştür. Kafatası parçaları üzerinde ger- çekleştirilen birçok detaylı çalış- mayla fosilin Homo erectus olarak sınıflandırılması gerektiği oraya konuldu. Söz konusu bu fosil sis- temli bir kazıda ele geçirilmediği için, fosilin çıkarıldığı alan tra- verten fabrikasının (Dalmersan) yetkilileriyle (Sn. Galip Vurdaal) yapılan görüşme sonucunda be- lirlenmiştir. Fosilin geldiği seviye üzerinde paleontolojik ve stratig- rafik tarihlendirme çalışmalarının yanı sıra, Türk ve Fransız bilim in- sanları tarafından gerçekleştirilen en ileri aletsel tarihlendirme yön- temlerinden paleomanyetik ve kozmonükleid yaşlar seviyenin 1,2- 1,6 milyon yılları arasında olduğu tesapit etmiştir ki bu da fosilin en az 1,2milyon yıl yaşında olduğunu göstermektedir. Bölgede bulunan bu fosil haricinde; at, sığır, geyik, gergedan, mamut, bizon ve kap- lumbağa fosilleri de bulunmuş ve bu yaşı doğrular sonuçları ortaya koymuştur. Ayrıca bölgede gerçekleştirilen arkeolojik yüzey araştırmaların- da bulunan taş aletler de, Homo erectus’un varlığı ve yaşam izleri hakkında bilgiler sağlamıştır. Yine yakın zamanda gerçekleştirilen multidisipliner sedimentolojik ve paleoekolojik çalışmalarda Koca- baş insanının yaşadığı çevrenin bir göl ortamı olduğu ortaya ko- nulmuştur. Bu keşif Anadolu için büyük önem taşımakla birlikte, Homo erec- tus’un yayılımı için de çok önemli bilgileri ortaya koymaktadır. Her ne kadar Avrupa’da bu tarihten daha eski dönemlerde yaşamış insanlara ait fosil kayıtlar olsa da bu fosiller başka insan türleri ola- rak sınıflandırılmaktadır. Bu du- rum, Denizli Adamı veya Kocabaş Adamı olarak adlandırılan De- nizli’de bulunan bu fosili, Avrasya hattı üzerinde en batıdaki Homo erectus örneği konumuna getir- mektedir. Fosilleşme genel olarak birçok faktörün bir arada olmasıy- la gerçekleşen zor bir süreç olup, yaşamış canlıların çok küçük bir oranına ait fosiller bulunabilmek- tedir. Bu nedenle insan fosillerinde bakıldığında 1 milyon yıldan eski fosil sayısı oldukça azdır. Dolayı- sıyla bu durum Denizli fosilinin önemini arttıran başka bir nokta olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca fosil üzerinde yapılan çalışmalar kafatasının Afrika ve Asya’daki Homo erectus fosillerine bazı açı- lardan benzerlikler göstermekle beraber, iki grubun arasında bir form sergilediğini ortaya koymak- ta. Bu noktada Denizli adamı, Homo erectus’un yayılım sınırları- nı hem coğrafî hem de zamansal anlamda belirlemeye önemli bir katkı sunmuştur. Peki kimdir bu Homo erectus? Homo erectus, dik yürüyen insan anlamına gelir. Yaklaşık 2 milyon yıl önce ortaya çıkan Homo erec- tus’un en son örnekleri 100 bin yıl önceye kadar gitmektedir. Bu da Homo erectus’u dünya üzerinde en uzun süre yaşamış insan türü yapmaktadır. Bu kadar uzun süre yeryüzünde yaşam sürebilmek için Homo erectus birçok önem- li keşfi gerçekleştirmiştir. Bilimsel çalışmaları; Homo erectus’un ma- ğaralarda yaşamaya başladığını, ateşi sistemli olarak üretip kulla- nabildiğini, çift yüzeyi de kullanı- labilen el baltaları yapabildiğini, uzun süre koşarak avcılık yapa- bildiğini göstermektedir. Bu kadar önemli başarılara sahip bu türün Anadolu’da yaşadığının tek fosil kaydının da Denizli’de bulunmuş olması, Denizli ilinin bilimsel cami- ada çok önemli bir konuma gel- mesini sağlamıştır. Ancak Denizli ilinin fosil tarihi Homo erectus ile başlamamaktadır. Bundan çok daha önce, henüz insanlar yer- yüzünden yokken Denizli ilinde birçok hayvan toplulukları yaşı- yordu. Günümüzde belgesellerde izlediğimiz bu hayvanların birço- ğu ve hatta fazlası bir zamanlar bu topraklarda da hüküm sürüyordu. Denizli ilinin önemi üzerinde bilim- sel bir ekip ile beraber 2017-2021 yılları arasında neredeyse bütün Denizli ilini kapsayan bir yüzey araştırması gerçekleştirilmiştir. Turizm yatırımları için genelde şehir dışından yatırımcılar ilgi gösteriyor. Maalesef şehrimizin iş adamları belki turizm sektörü zor olduğu için, yada yatırımın geri dönüşü uzun olduğu için sektörü çok cazip görmüyorlar. Ama ben şahsen turizm sektö- rüne inanıyorum, geleceği olan ve yatırımların her zaman geri dönüşünün olabileceğii kazan- dıracak bir sektör...
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy