Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 70 (Temmuz 2025)
16 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI A nadolu’nun en eski insa- nı Denizli’de! 2002 yılında yapılan keşif Anadolu’nun insanlık geçmişine ışık tutacak çok önemli bilgileri ortaya çıkar- dı. Kısa sürede dünyanın ilgisini çeken bu fosil, bir Homo erectus ’a ait. Afrika’dan dışarı çıkan, ateşi kullanan, mağarada yaşamaya başlayan ve dünya üzerinde en uzun süre yaşamış olan Homo erectus birçok keşfin öncüsü ko- numunda. Birçok keşfe imza atan bu türün Denizli’de bulunması bu türün göç hareketlerini ortaya çı- karmada çok önemli bilgileri orta- ya çıkardı. Yerli ve yabancı birçok bilim in- sanı tarafından incelenilen Homo erectus fosili, en az 1,2 milyon yaşı ile, Anadolu’daki insan varlığını da bilinenden çok eskiye götü- rüyor. 2024 yılında açılan Denizli Kent Müzesi’nde sergilenmeye başlanan fosil, bilim insanlarının yanında, müze ziyaretçilerinin de ilgisini çekmeye başladı ve müze- nin en önemli eserlerinden birisi konumuna geldi. Anadolu, sahip olduğu coğrafî ko- num itibariyle, insanlık tarihi için çok önemli bir yere sahiptir. İnsanın Afrika dışına çıkıp dünyaya yayıl- masında Anadolu’nun da önemli bir rolü vardır. Köprü konumundaki Anadolu, Afrika, Asya ve Avrupa arasında bir geçiş koridoru oluştur- muştur. Taş Devri’nde başlayan bu göç hareketleri, günümüzde bile aktif bir şekilde devam etmektedir. Elbette göç hareketleri, insanların bu toprakları sadece bir koridor ola- rak kullandıkları anlamına gelmez. Birçok insan grubu bu topraklarda geçerken birçok iz bırakmış, hatta birçok topluluk bu topraklara yer- leşmiştir. Bilimsel çalışmalar insanın yakla- şık 2,8 milyon yıldır var olduğunu göstermektedir. Bu tarih Paleolitik, yani Taş Devri olarak tanımlanan İNSANLIK TARİHİNDE DENİZLİ ADAMI VE ÖNEMİ Anadolu, sahip olduğu coğ- rafî konum itibariyle, insanlık tarihi için çok önemli bir yere sahiptir. İnsanın Afrika dışına çıkıp dünyaya yayılmasında Anadolu’nun da önemli bir rolü vardır. Köprü konumun- daki Anadolu, Afrika, Asya ve Avrupa arasında bir geçiş koridoru oluşturmuştur. Taş Devri’nde başlayan bu göç hareketleri, günümüzde bile aktif bir şekilde devam etmektedir. Elbette göç hareketleri, insanların bu toprakları sadece bir koridor olarak kullandıkları anla- mına gelmez. Birçok insan grubu bu topraklarda geçer- ken birçok iz bırakmış, hatta birçok topluluk bu topraklara yerleşmiştir. Doç.Dr. AHMET İHSAN AYTEK Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Burdur.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy