Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 70 (Temmuz 2025)
31 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI Anadolu ve çevre bölgelerde yaklaşık 16 bin yıl öncesinden itibaren iklim koşullarında hissedilir derecede iyileşme- ler başlar. Başta kıyı bölge- leri ve Orta Anadolu olmak üzere yeni çevresel ortamlar ortaya çıkar. Orman alanları giderek daha geniş alanlara yayılırken bozkırların yerini çayırlar almaya başlar. Sulak alanlar da giderek artar ve çok sayıda bataklık ve sazlık ortaya çıkar. rında bu döneme ait yontmataş aletlere ve midye kabuklarından yapılma boncuklara rastlanmak- tadır. Hatay yakınlarındaki Üça- ğızlı Mağarası ve Antalya’daki Karain Mağarası’ndaki kazı ça- lışmalarında bu kültürel sürecin izleri takip edilebilmektedir. Yine Antalya’da Karain Mağarası’nın 1 kilometre yakınında yer alan Ökuzini Mağarası’nda, Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi’nde Gazian- tep, Adıyaman ve Şanlıurfa illeri- nin çeşitli yerlerindeki mağara ve kaya sığınaklarında, Çanakkale yakınlarındaki İnkaya Mağara- sı’nda bu döneme ait kalıntılar, arkeolojik kazılarla ortaya çıkarıl- mıştır. Tüm bu alanlara rağmen Anadolu’da bu döneme ait arke- olojik kalıntılar görece çok fazla değildir. Anadolu ve çevre bölgelerde yak- laşık 16 bin yıl öncesinden itibaren iklim koşullarında hissedilir de- recede iyileşmeler başlar. Başta kıyı bölgeleri ve Orta Anadolu ol- mak üzere yeni çevresel ortam- lar ortaya çıkar. Orman alanları giderek daha geniş alanlara ya- yılırken bozkırların yerini çayırlar almaya başlar. Sulak alanlar da giderek artar ve çok sayıda batak- lık ve sazlık ortaya çıkar. Bu yeni çevresel ortamlar hiç kuskusuz Anadolu’daki canlı yaşamın art- masını ve pek çok hayvan ve kuş türünün bu alanlarda toplanma- sını sağlamıştır. Gerek Akdeniz ve Ege gerekse Karadeniz kıyılarına yakın alanlarda insan yerleşimle- ri açısından bir artış, arkeolojik ola- rak da izlenebilmektedir. İnsanlar Üst Paleolitik dönemden sonra artık yıl boyu yerleşik bir yaşamı benimsemeye başlamış, Eski Taş Devri yaklaşık 12 bin yıl önce sona ermiş ve yerini Yeni Taş Devri’ne bırakmıştır. Denizli’nin nehirleri, mağaraları ve verimli ovalara yakın konumu, Eski Taş Devri’nde yaşamış av- cı-toplayıcı topluluklar için elve- rişli bir yaşam alanı sunmuş gibi görünmektedir. Bölgede bulunan el baltaları, kazıyıcılar ve diğer yontmataşlar aletler, erken insan topluluklarının çevrelerine uyum sağlama ve teknolojik yetenekle- rini sergileme biçimlerini ortaya koymaktadır. Honaz ve Serinhisar ilçelerinin çeşitli yerlerinde saha araştırmaları sırasında belgele- nen özellikle el baltası olarak bili- nen iki yüzeyden işlenmiş taş alet- ler, Kocabaş insanının bölgedeki çeşitli habitatlarda yaşadığının ve yalnız olmadığının en önemli gös- tergeleridir. Denizli ilinde Üst Pa- leolitik döneme ait buluntular ise henüz belgelenmemiştir. Gelecek yıllarda yapılacak arkeolojik araş- tırmalar bu yaşam alanlarının da varlığını ortaya koyacaktır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy