Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 65 (Ocak 2023)
25 2005 yılında dershaneciliğe baş - ladım. 2015 yılından sonra Türki - ye’deki konjonktür gereği dersha - nelerin kapanmasıyla okulculuğa geçtik. Bu süreçte Türkiye’de “Te - mel Lise” kavramı çıktı. Dört yıl buna müsaade edildi. Dershane - lerin kapatılacağı söylenmişti ama “kurs” adıyla şu an devam ediliyor. Velilerimiz yıllarca okuldan sonra çocuklarımız dershaneye gidiyor, okul varken dershane neden var diye bizleri eleştirdi. Ama dersha - ne kapanınca da en çok tepkiyi yine onlar verdi. Çocuk ekstra kurs alı - yorsa bu engellenmemeli. Nasıl mü - zik, futbol, resim kursları oluyorsa matematik alanında kendini geliş - tirmek isteyen de matematik kursu- na gidebilir. Tabi ki sosyal devletin sorumluluğu olarak eğitimi devlet yaptırmalı ama çocukların da ken - dini belli bir alanda geliştirmesine imkân tanınmalı. Kurslar farklılık yaratan, ekonomik seviyeler göze - tildiğinde makası açan kurumlar de - ğildir. Öğrencilerin daha iyi bir yere gitmek için ulaşabildiği kurumdur. Veliler eleştiride bulunabilir ama maddiyat sadece eğitimde fark ya - ratmıyor pek çok alanda maddi ola - nağı olan kişiler daha iyi olanaklara ulaşabiliyor; daha iyi sağlık hizmeti alıyor, daha iyi bir evde oturabili - yor, daha iyi bir tatile gidebiliyor. Dershaneler eşitliği bozan kurumlar gibi görüldü ama şunu da belirtmek gerekir ki maddi durumu iyi olan insanlar tüm sektörlerde daha iyi hizmet alabiliyor. Ülkemizde eğitim seviyesinin artmasına dershanelerin katkısı bü - yüktür. Ülkemiz bir tarafa, aynı şe - hirde bulunan bir semtteki eğitim ile diğer semtteki eğitim birbirine uymuyor. Bu sorunların üstesinden gelebilmek için ölçme ve değerlen - dirme sistemin tam olarak uygu - lanması gerekir. Öğretmen üzerin - de performans odaklı bir eğitime geçilirse ya da devlet okulları yarı özelleştirilirse bu sorunun çözümü daha kolay olacaktır diye düşünü - yorum. Dershanecilikte yaşadığı - mız kaos da sona erecektir. Okullar özel yöneticilere kiralanabilir, bu durumda öğretmenler performans odaklı çalışacağı için okulun eğitim kalitesi de artacaktır. Böylelikle özel okullara ya da özel kurslara ihtiyaç kalmayacaktır. Bana göre asıl prob - lem okulların içindeki performansın artırılmasıdır. İlk okullaşma sürecinde öğren - cilere teşvikler verildi, bu meblağ devlete ilave bir yük getirmedi. Devlet okulunda okuyan her öğ - renci başına belli bir pay ayrılıyor zaten, devlet okulunda okumaya devam etse de o maliyet olacaktı, bu rakam doğrudan temel liselere akta - rıldı. 3 yıl sürdü sonra bu uygulama kaldırıldı. Dershaneler kapanacak dendik - ten sonra, tek dersten kurs vermek mümkün oldu. Ama uygulamaya baktığımızda tüm derslerden kurs yapılıyor. Dershane ismi kurs ola - rak değişti denilebilir. Büyük büyük binalardan çıktı butik bir hal aldı, sayı arttı. Normalde dershanecilik devam ediyor yani. Merdiven altı kurumların kapatılacağı söylenmiş - ti ama maalesef asıl 2015’ten sonra merdiven altı kurumlar ortaya çıktı. Asıl problem fırsattan istifade eden ya da görevden alınan kişilerin dai - reler tutarak ofis adı altında, hiçbir resmiyeti ve izni olmadan çalışma - ya devam ediyor olması. Çocukların ve velilerin lehine gibi görünse bile bu durum, gerçek bu şekilde değil. Çocuk sabah 8’de gidiyor ofise ve kendine bir konfor alanı yaratıyor aslında. Gerçekten verimli ders ça - lışılmıyor orada, o yerler daha çok sosyalleşme alanı gibi oluyor öğ - renciler için. İşini iyi yapan yerler de vardır tabi ama resmiyeti yok. Bizim gibi kurumlar vergi ödüyor, personelini sigortalı çalıştırıyor. Denizli’nin en büyük dershanele - rinden birisiydik ve ilk kapatanlar arasındaydık. Dershanelerin kapa - tılmaması ve bizim okul yatırımı yapmamız ekstra borçlanmamıza sebep oldu. Şu anda Denizli’nin en büyük kampüsüne sahip olabilmek için büyük yatırım yaptık. Dershaneler kapanmayınca as - lında bir tane olan kurumun içinden özel okul, kurs merkezi, ofis, kolej gibi faklı kurumlar çıktı. Bu da bi - zim gibi yatırım yaparak okullaşan kurumlara gelecek öğrenci sayısını azaltıyor. Birçok kurum kapanmak zorunda kalıyor. 2015 yılı öncesinde belli başlı birkaç özel okul varken, 2015 sonrasında sayı 100’lü rakam - lara çıktı. Öğrenci başına verilen teşvikler devam etse ya da ofisler, kurslar devam etmese kolejlerin hepsi hayatını sürdürebilirdi. Sizin - le birlikte yatırım yapmayan küçük küçük yerlerle rekabet zor. 14.000 metrekare bahçemiz 10.000 met - rekare kapalı alanı olan devasa bir merkez durumundayız. Buz pisti - miz, açık kapalı basketbol sahamız bulunuyor. 88 personelimiz var. Aynı zamanda istihdam sağlayan bir kurumuz. Online dersler hayatı - mıza girse de insan odaklı çalışması gereken kurumlarız. Özel okulların desteklenmesi ve yasa dışı kurum - ların kapatılması gerekiyor. Temel liseler okullaşma sürecinde geçiş aşamasında vardı. 2019’da bitti. 4 yıl sonra okula dönüşemeyen kurumla - ra kurs hakkı verildi. Dönüşmeyen kurumlar hiçbir yatırım yapmadan hayatlarına devam ediyorlar. Yatı - rım için bizlere faiz indirimi yapıldı başka bir katkı sağlanmadı. Yatırım yapacak kurumlara bedelsiz arsa tahsisi gündeme gelmişti ama olma - dı maalesef. Dershaneler kapanmayınca aslında bir tane olan kurumun içinden özel okul, kurs merkezi, ofis, kolej gibi faklı kurumlar çıktı. Bu da bizim gibi yatırım yaparak okullaşan kurumlara gelecek öğrenci sayısını azaltıyor. FERHAT TOSUN SINAV KOLEJİ Dershaneler eşitliği bozan ku - rumlar gibi görüldü ama şunu da belirtmek gerekir ki maddi duru - mu iyi olan insanlar tüm sektör - lerde daha iyi hizmet alabiliyor.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy