Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 65 (Ocak 2023)

31 tecrübesi olan köklü ve başarılı bir kurumdur. Ülkemizde öğrenci sayısı çok faz - la. Şu anda 20 milyona yakın ilköğ - retim, ortaöğretim, lise düzeyinde öğrenci mevcut Türkiye’de. Türki - ye’de insanlar eğitimi bir ekonomik beklentiyle de sürdürüyorlar, iş kaygısı, meslek edinme ve gelecek - le ilgili planlarında eğitim olmadan olmuyor. Belki birçok Avrupa ülke - sinde bugün insanlar ilköğretim ve ortaokul sonrasında mesleki eği - timdeki eğitimlere yönlendiriliyor. Sanayisi kuvvetli, ekonomisi güçlü ülkelerde, insanlar bir şekilde üni - versite mezunu olmaya gerek duy - madan istihdam edilip, hayatlarını sürdürebiliyorlar. Eğitim sosyal bir sınıfta da oluşturmuyor Avrupa’da. Yani bakıyorsunuz, bir doktorla bir sıhhi tesisatçı evlilik yapabiliyor. Bu çok abes görünmüyor. Türkiye’de aynı zamanda bir statü de belirliyor eğitim. Aile kurmak için mezun ol - duğunuz bölüme denk bir mezunla ancak siz yakıştırılabiliyorsunuz. Veya ekonomik gücünüz orda öne çıkıyor. O yüzden Türkiye’de aileler çocuklarının muhakkak üniversite eğitimi almalarını arzuluyorlar. Ülkemizde 220 civarında üni - versite var bugün. Kontenjanlarını doldurabiliyorlar belki ama mezun olduktan sonra istihdamla ilgili sı - kıntılar var. Yani bugün kontenjanın fazla olması herkesin üniversiteye yerleşebileceği anlamına gelmiyor. Bu yıl üç milyonun üzerinde üni - versite sınavına başvuru var Tür - kiye’de. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir sayı yok. Devlet okullarında gerek fiziksel yapıların yetersizliği gerek sınıfların kalabalık olması gerekse geçmişten gelen geleneksel bir eğitim modeli - nin uygulanması nedeniyle çocuk - ların çok iyi bir eğitim alamadıkları düşünülüyor. Tabi devlet okulların - da muhakkak özveriyle, fedakârca, cefakârca çalışan öğretmen arkadaş - larımız var. Ama yüz kızartıcı bir suçunuz olmadığı, gayri ahlakı bir durum oluşmadığı sürece, devlette performansa dayalı bir maaş sistemi yok. Veya işten çıkarma gibi bir du - rum da yok. Devlette görev yapan öğretmen bir nevi rahat ettiğini dü - şünüyor. Yeni mezun olmuş ya da 2-3 yıl - lık tecrübesi olan öğretmen arka - daşlarımızın hedefi devlet okulla - rına atanmaktan yana oluyor. Ama atandıktan sonra gençler heyecanını kaybediyor farklı istekler oluşmaya başlıyor; istedikleri ile tayin olmak, ya da devlette çalışmaya devam ederken kayıt dışı olarak özel ku - rumda çalışmak ve ilave gelir etmek gibi. Devlet okullarında görev ya - pan ve cansiperane çalışan, idealist arkadaşlar vardır mutlaka. Dershaneler 2014-2015 döne - minde devlet tarafından kapatıldı ama hemen akabinde anayasa mah- kemesi, danıştay, sayıştay kararla - rı gereğince, tek dersten ya da üç dersten özel ders alınabilecek kurs merkezleri, kişisel gelişim kursları, etüt merkezleri veya koçluk ofisle - ri gibi farklı adlar altında kurumlar oluşmaya başladı. Çok sayıda öğ - renci var, çok fazla sayıda veli buna talep gösteriyor. Herkes kendi eko - nomik gücü ölçüsünde çocuğuna okul dışı bir eğitim kurumundan destek almaya çalışıyor. Bu durum eğitiminin kalitesi, güvenilirliği ve sürdürülebilirliği açısından riskler oluşturmaya başladı. Bugün 1 milyonun üzerinde lise giriş sınavlarına, 3 milyonun üze - rinde üniversite sınavlarına talep olunca veliler de çocuklarının rakip - lerinin önüne geçebilmesi için alter - natif çözümler arıyorlar, okul yeterli değil kursa, etüde gönderelim diye düşünüyorlar. Devlet okullarındaki sistemde ilk eleme lise giriş sınavlarında olu - yor 8.sınıfta. Nitelikli okul dediği - miz fen liseleri veya illerde seçilen belli başlı Anadolu liselerine yerle - şemediyse öğrenci, adrese dayalı mahalledeki okula kaydı yapılıyor. Orada istekli çocuk 1 veya 2 netle diğer okulları kaçırmış, belki çok başarılı ama sınav günü bir talih - sizlik olmuş yeterli puan alamamış öğrencilerin yanı sıra, hiç emek çek - memiş, ilgisiz, dersle alakasız bir kitlede var orda. Yan yana oturuyor, üzüm üzüme baka baka kararıyor. Nitelikli okul dediğimiz okullarda zaten belirli bir seviyenin üstünde kalmış öğrenci, ailenin desteği ken - di çabasıyla yürümesi daha kolay olabiliyor. Bu durumda bizim gibi dershanecilikten dönüşüm yapmış kurumlar devreye giriyor. Dersha - necilik, çocukları bu sınav sistemine uygun sorularla, testlerle yoğur - mak, sürekli bunlarla haşır neşir yapmak, deneme sınavları uygula - mak demektir. Okuldan eksik ka - lan yerler dershanede tamamlanır. Müfredatın hızlı bir şekilde üzerin - den geçmek ve sınavla yoğurmak işi dershaneciliktir. Bizim gibi ders - hanecilikten ve temel liseden okula dönmüş olan kurumlarda bütün ih - tiyaçlar giderebiliyor. Kampüs okul - larında sosyal aktiviteler, binicilik, yüzme, atletizm, proje geliştirme, sosyal sorumluluk gibi konularda da çalışabiliyor öğrencileri. Bizim gibi akademik okullarda sınava ha - zırlık ön planda. Haftada yaklaşık 50-55 saatlik bir program uygulu - yoruz. Türkiye’ de çok fazla üniversite - nin olması bir anlam ifade etmiyor, ilk 10-15 bin, belki 50, 100 bin sıra - lamadan sonra iş biraz zorlaşıyor. Yani mezun olduktan sonra istih - dam edilmeniz biraz daha kısıtlanı - yor. Akademik olarak iyi bir başarı elde etmek istiyorsanız belirli bir potanın içinde olmak lazım. Her anne babanın hayali çocuklarını başarılı görmek. Herkes çocuğu için ek bir mesai, zaman, para ayı - rarak sınavlara hazırlanmaya çalı - şıyor Türkiye’nin gerçeği maalesef bu. Ama biz devletin kuralları ve yasaları doğrultusunda hareket et - mek zorundayız. Ben velilerimizin kesinlikle bu merdiven altı denilen kurumlara öğrenci gönderilmeme - sini öneriyorum. Biz dershaneden dönüşürken bize birçok vaatlerde bulunuldu; uzun dönem finansman kredi sağ - lanacak, vergi ve sgk muafiyeti sağ - lanacak veya öğrenci desteği gibi. Ama bunların hiçbiri maalesef yeri - ne getirilmedi. Dönüşüm sürecinde biz bütün düzenimizi bozduk, yatırımlarımız çöp oldu, yeniden yatırımlar yap - tık, maddi manevi emek koyduk ortaya. Sonra anayasa mahkemesi kararı ile kurs merkezleri serbest bırakıldı. Okula dönüşemeyen ar - kadaşlar devam ettirdiler. Okula dönüşenlerin motivasyonu düştü. Devlet okullarında sınıfların kala - balık olması veya kursa, dersha - neye olan ihtiyaç nedeniyle yine bizim okullarımız tercih ediliyor. Bizim gibi dershanecilikle yoğrul - muş, sınav motivasyonu kazanmış,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy