Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 66 (Eylül 2023)

17 yanlış inançları sarsmak ve geç de olsa gerçeklerin gün yüzüne çıkma - sını sağlamaktır. Ben bu konuları tartışacak tari - hi bilgilerle donanmış biri değilim. Atalarımızı töhmet altında bırakan bu konunun bir asırdır çözüleme - mesinden sadece bir Denizlili ola - rak üzüntü duyuyorum. 20 yıldan bu yana dergimizin olayı sahiplen - mesinden, yazarların araştırmasın - dan anlayabildiklerimi sizlerle pay - laşmak istiyorum. Aslında ilk bildiğim ninemden (babaannem) duyduğum “Çete - ler geldi, çeteler kesti” sözüdür ve genel olarak benim yaşıtlarımın bildiği de bu çerçevededir. Denizli vakası dediğimiz olayın özü, bazı Denizlililerin “Haneye tecavüz et - tiler, malımıza mülkümüze kastet - tiler, kadınlarımıza musallat oldu - lar” gibi gerekçeler ile Demirci’nin en değer verdiği kızanlarının da içinde bulunduğu 5-6 kızanı tuzağa düşürüp öldürmeleridir. Aslında bu bir namus ve iffet kavgasıdır, malına mülküne sahip çıkma mü - cadelesidir. Adli sistemin ve kolluk kuvvetlerinin yeterli olmadığı ve kendilerini güvende hissetmedik - leri endişesi ile kendilerini koruma içgüdüsüdür. Demirci Mehmet Efe ise bu ola - yın aslını araştırmadan, yaklaşık 60 Denizliliyi hunharca öldürmüş an - cak sonrasında “Kuvayı Milliye‘ye karşı geldiler, isyanı bastırdım” diyerek, yaptığı büyük yanlışı ak - lamak uğruna haksız yere koskoca şehri lekelemiştir. Bu yanlış söylem, her ne pahasına olursa olsun düzel - tilmelidir. Atalarımız, Kuvayı Milliye‘ye karşı gelmek, Kurtuluş Savaşımız - da Ulu Önderimizin safında yer al - mak yerine, isyan çıkarmak gibi bir hainlik yapmış olsalardı diğer isyan çıkaranlarla birlikte anılırdı. Dola - yısıyla şehrimiz üzerindeki haksız leke artık temizlenmelidir. Öncelikle yazmalıyım ki, Demir - ci Mehmet Efe kızanları ile birlik - te Kurtuluş Savaşımızda başarılar göstermiş kahramanlarımızdandır. İşgalci Yunan kuvvetlerine karşı va - tanımızı korumada sağladığı üstün başarıyı tartışmak haddimiz değil - dir. Ulu önderimiz Atatürk’ün tak - tirlerindedir. Olaya sade bir Denizlili olarak dıştan baktığım kadarı ile katledi - len kişilerin isyanın bastırılması için bir çatışmada öldürülmüş oldukları izlenimi yoktur, ortada isyan çıkar - tabilecek çapta silahlı kişiler veya organize olmuş grup görünmemek - tedir. Kurtuluş mücadelesine karşı duran Padişahın görevlendirdiği Nasihat Heyeti’nin tüm ülkeyi do - laşıp Kuvayı Milliye’ye karşı isyan çıkarma çalışmaları olduğu bilin - mektedir. Nitekim Atatürk’ün Nut - kunda bu şehirler sıralanmıştır ve o listede Denizli yoktur. Demirci; De - libaş, Anzavur gibi iç isyanları bas - tırmada önemli görevler almıştır, ancak Denizli için bunlara benzer bir isyan iddiası görülmemektedir. Katledilen kişilerin bırakın isyan çıkarmayı, rastgele seçilip vahşice katledilirken itiraz bile edemeyecek kadar acz içinde ve zavallı kişiler ol - duğu görünümü vardır. Katledilirken “öldü” sanılarak bırakılan ve uzun yıllar katliamın izi ile yaşayan kişinin olayın en canlı tanığı olarak devrin gazetele - rinde yazılı olan hazin hikayesini biz yayın ilkelerimiz açısından Der - gimizde yayınlayamamıştık. Bilgi Demirci Mehmet Efe ise bu olayın aslını araştırmadan, yaklaşık 60 Denizliliyi hunharca öldürmüş ancak sonrasında “Kuvayı Milliye‘ye karşı geldiler, isyanı bastırdım” diyerek, yaptığı büyük yanlışı aklamak uğruna haksız yere koskoca şehri lekelemiştir. İlbadı mezarlığında bulunan şehitlik tabelasının da kalkmış olmasından duyduğum üzüntüyü ifade etmek istiyorum. Atalarımıza duyduğumuz saygının bir göstergesi olarak o küçücük bölgenin şehitlik olarak kabul ve tescil edileceğini umuyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy