Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 66 (Eylül 2023)
6 HATİCELER, FATMALAR -3- 1900’lü Yıllarda 1900’lü yılların ilk elli yılı Türk insanı için acılar içinde geçti. Çekilen acılar, ikinci yarının onlu yıllarını da etkiledi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarındaki cephelerde, İstiklâl Savaşı’nda köylerimizde sabanın sapından tutacak erkek kalmadı desek yeridir. O dönemlerde ülkeyi ve aileyi kadınlar ayakta tuttular. Bir taraftan şehit düşen kocalarının, kardeşlerinin, babalarının, evlatlarının yasını tutarken bir taraftan da ellerinden geldiği kadarıyla bağın, bahçenin, tarlanın ekilip dikilmesini sağlamış; evlatlarını ve torunlarını büyütmek için çırpınmış, hayvanlarına bakmıştır. Kısacası aileyi ve ülkeyi ayakta tutabilmek yolunda ömür tüketmişlerdir. Bu yazıda, o yılların çilekeş kadınlarından, “en çilekeşlerinden” üçünün hayat hikâyesini anlatacağım. Onların hayat hikâyeleri, o dönemin fotoğraflarıdır. Onlar tüm çilekeş kadınların temsilcisidirler. Mekânları cennet olsun. HASAN KALL İMCİ İ kinci Hatice (Hatça), Saray - köy’ün Dailli köyündendir. Be - nim annemin annesidir, ninem - dir. Halk oraya ne zaman yerleşmiş, adı neden Dailli olmuştur, bilgim yok. Dâi, davet eden, dua eden, du - alı / duacı anlamındadır. Tahminim, “dualı” anlamında “Dâili denmiş, sonra insanımız kelimenin ortasına bir (-l) harfi daha eklemiş ve köyün adı Dailli olmuş. Aşağı Mahalle’de - ki kahvelerin önündeki cadde park ile cami arasından geçer, parkın bi - timine doğru ikiye ayrılır. Sağ taraf - tan Sakarya İlkokulu’na doğru gi - der. Sol taraftan da “Dailli Caddesi” adıyla devam eder. Şimdilerde Dail - li, hâlâ o caddenin adı mı bilmiyo - rum. Ancak köyün adı “Yakayurt” olarak değiştirildi. Ninemin köyü, Sarayköy’e çok yakın, Büyük Menderes’in kenarın - da. Köyün nüfusu şimdilerde 96. Köy, içinden geçen tek caddenin sağına, soluna kurulmuş. Sağında, solunda çok kısa birkaç sokak var, o kadar. Bu caddenin kenarındaki su arkının yanına, yol boyunca dikilen dut ağaçları, zaten bağlık bahçelik bu köyü gözümde çok sevimli kıl - mıştır. Yakayurt denince aklıma hasırcı - lık, bamye ve nar üretimi gelir. Be - reketli topraklarında pamuk, arpa, buğday, darı vd. yetiştirilirse de ilk üç ürün –benim gözümde, çocuklu - ğumda- öne çıkardı. Yakayurt’a ço - cukluğumda, ailecek, tarla arası yol - lardan yaya olarak çok gidip geldik. Çünkü orada, ninemin ablası, Dudu Ninem (Dudu Koç) vardı. Rahmet - lik, köye gittiğimizde bize büyük ilgi gösterir, ne yedireceğini şaşı - rırdı. Dudu Ninem, ilçemize pazar kurulan cumartesi günlerinde Hasır Pazarı mevkisine gelir, orada yetiş - tirdiği ürünleri satardı. Küçük yaş - larda, babamın pazardan aldığı bazı yiyecekleri, küçük sepette evimize taşırdım. Dudu Ninemi görmek için Hasır Pazarı’ndan geçmek gerekir - di. Elini öper, sepeti önüne koyar, “Nine, ye!” derdim. O, her zaman gülümseyen yüzüyle bakar, başımı okşar, “Oğlum büyüyünce bana ba - kacak!” derdi. SARAYKÖYLÜ HATİCE (Hatça)
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy