Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)

19 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI tirdikleri direniş “Kuva-yı Milliye Hareketi” olarak nitelenmiştir. 3 Kuva-yı Milliye hareketi İzmir’in işgal edildiği 15 Mayıs 1919’dan I. İnönü Savaşının kazanıldığı 6-10 Ocak 1921’e kadar mücadelenin savunma ve saldırı gücünü oluş- turmuştur. İzmir’in işgalinden 4 gün sonra 19 Mayıs 1919 günü Samsun’dan Anadolu topraklarına ayak ba- san M. Kemal Paşa’ya (Atatürk), milli cemiyetlerin yaktıkları di- reniş ateşleri büyük bir kolay- lık sağlamıştır. M. Kemal Paşa, Anadolu’da yakılan bu ateşleri bir araya getirerek, Türk milletine takılan esaret zincirlerini hızla eri- tecek mücadele körüğüne sahip olmuştur. Efe ve zeybekler Milli Mücadele döneminin başlangıcında henüz düzenli ordu kurulmadan Batı bölgelerinde işgalcilere karşı va- tanın savunulmasında ve iç is- yanların bastırılmasında önemli sorumluluklar üstlenmişlerdir. Or- duların dağıtıldığı, İstanbul’daki hükümetin emperyalistlere tes- limden yana olduğu ve halkın henüz direnişe istekli olmadığı o günlerde, efeler ve zeybekler Batı Anadolu’da Kuva-yı Milliye’nin bel kemiğini oluşturmuşlardır. Efe ve zeybeklerin birçoğu, ger- çekte suç işlemiş ve kanun kaça- ğı olarak dağa çıkmış, eşkıyalık yapmış kişilerdir. Ancak, işgaller ve işgalcilerin yaptıkları zulümler karşısında birçoğu, vatanı savun- ma düşüncesi ile mücadeleye ka- tılmakta tereddüt göstermeyen vatanseverlerdir. Eşkıyalıktan ge- len bu insanlar askeri disiplinden uzak, keyfi tutumları ile zaman zamanMilli Mücadele’yi zora so- kan davranışlarda bulunmuşlar- dır. Hatta bu tutum ve davranışla- rını birçok kez halka zulme kadar vardırmışlardır. Milli Mücadele dönemine ait “Denizli Vak’ası (Olayı)” üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır. Dönem özellikleri ve yaşanan vahşet yönüyle olay, birçok kitap, makale, tez ve gazetelere konu olmuştur. Biz de olayı bizim gö- zümüzden bir kez daha ele alıp, özellikle olayın nedenlerini, kişile- rin rollerini farklı yönleri ile yapı- lan çalışmalar üzerinden ortaya koyarak, değerlendirmeye ve an- lamaya çalışacağız. A)Denizli Olayı Öncesi Genel Durum 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e çıkan Yunan kuvvetleri 3 Kasım 1919’a kadar Batı Anadolu’da işgal hareketlerine devam etmişlerdir. Yunan harekâtının beklenmedik bir direnişle karşı karşıya kalma- sı ile İngilizler devreye girmiştir. İngiliz Generali George Milne’nin belirlediği hat Yunanlılarca “Mil- ne Hattı” olarak kabul edilmiştir. Kuva-yı Milliye güçleri hattı tanı- mamakla birlikte taarruz gücüne henüz sahip olmadıkları için cep- hede bir süre hareketlenme ya- şanmamıştır. 4 İtilaf Devletleri’nin San Remo’da aldığı kararları Osmanlı Devle- ti’ne tebliğ ettiği günlerde, Veni- zelos bu devletlerden Batı Ana- dolu’da Yunan işgal bölgelerinin genişletilmesi için izin istemiştir. Venizelos, Kuva-yı Milliye’ye üs- tün gelerek Yunanistan’a daha fazla toprak kazandıracak, Türk- leri İtilaf Devletlerinin belirlediği barış kararlarını kabule zorla razı edeceği taahhüdünde bulun- muştur. 5 Yunanlılar, Kuva-yı Mil- liye’nin daha fazla kuvvetlenme- sini önlemek ve stratejik mevkileri ele geçirmek için bütün cepheler- de taarruza geçmek istemiştir. Venizelos, 20 Haziran’da özellikle İngilizlerin etkisiyle bu izni alma- yı başarmış ve Yunanlılar 22 Ha- ziran 1920’de 6 tümenlik bir kuv- vetle birçok yerden genel taarruz başlatmıştır. Yunan kuvvetleri kısa sürede Salihli, Akhisar, Ala- şehir, Balıkesir, Nazilli ve Bursa’yı işgal etmişlerdir. 6 Yunan kuvvetleri 23 Haziran 1920 günü üstün askeri kuvvetleri ile Umurlu-Köşk Cephesine yüklen- miştir. 24 Haziran’da Köşk cephesi düşmüş ve Kuva-yı Milliye birlik- leri hızla geri çekilmek zorunda kalmıştır. Yunan kuvvetleri do- ğuya doğru Menderes nehri bo- yunca ve diğer bir kolu kuzeyden güneye doğru Buldan yönünde hareket etmiştir. Buldan’ı işgal eden Yunan kuvvetleri Saray- köy’e doğru ilerlemiştir. Bu geliş- meler yaşanırken Köşk, Sultan- hisar, Atça’daki Müslüman halk Yunan taarruzu ile Denizli’ye doğru göç etmişlerdir. 7 Nazilli´de o günlerde Kuva-yı Milliye tarafından Rum evlerinde yapılan aramalarda üç yüzden fazla mavzer ile üç binden fazla mermi ve bolmiktardabomba ele geçirilmiştir. Bu durum Rumlara yönelik ivedi tedbirlere başvurul- masını mecbur kılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonrası Albay Refet Bey, Nazilli ve havalisindeki Rumların Denizli´ye sürülmeleri- ne karar vermiştir. Kararın birkaç gün içinde uygulanması yolu- na gidilmiştir. 8 Böylece Aydın, Umurlu, Köşk, Sultanhisar, Atça ve Nazilli’deki Rumların Denizli’ye nakledilmesi ve ayrıca Ödemiş, Balyanbolu köylerinden ve Nazil- li’den bir kısım Türk göçmenlerin de Denizli’ye yerleştirilmesi kaçı- nılmaz olmuştur. 9

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy