Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)
21 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI tir. Müftü Ahmet Hulusi Efendi ile işgale direnenlere karşı belirgin bir muhalefet oluşmuştur. Şehir- deki güven ortamının kaybol- maya başlaması ile göç etmek isteyenler arasına Müftü Ahmet Hulusi Efendi, “Hey’et-i Milliye” üyelerinden bazıları ve jandar- malar da katılmıştır. Bu gelişme ile zaten halkta var olan telaş zir- ve yapmıştır. 17 2 Temmuz günü Yunan kuvvetle- rinin Sarayköy önlerine kadar iler- lemesi ile Sarayköy kaza merkezi önce Beylerbeyi köyüne, sonra Babadağ nahiyesine ve daha sonra da Duacılı köyüne taşın- mıştır. O günlerde Denizli halkının çoğu Tavas’a, bir kısmı Acıpayam, Dinar, Burdur, Antalya gibi yer- lere göçe başlamıştır. 18 Durumun vehameti ve çaresizliği karşısın- da halk, cami ve tekkelerde ha- tim etmeye ve tespih çekmeye davet edilmiştir. Goncalı’da bulu- nan Demirci Mehmet Efe 19 halkı göç etmemeleri hususunda ikaz ederek engellemeye çalışmıştır. 4 Temmuz günü Denizli Heyeti Milliyesi’nin halka hitaben ya- yınladığı bildiriden anlaşılacağı üzere, yaşanan olağanüstü duru- ma karşılık bir kısım kişilerin şaşır- tıcı şekilde gelişmelere tamamen ilgisiz kaldıkları da görülmüştür. Bu kişilerin ilgisizlikleri o günlerde tepkiyle karşılanmıştır. 20 Aydın ve havalisinden Denizli’ye yapılan göçler nedeniyle Deniz- li’de bazı gıda maddeleri piya- sada bulunamaz olmuş ve eşya fiyatları da oldukça yükselmiştir. Yunan kuvvetlerinin önünden kaçarak Denizli’ye sığınan Müs- lüman halk ve nakledilen Rumlar ile şehrin nüfusu oldukça artmış- tır. 21 Bu insan yığınları daha çok Aydın, Umurlu, Köşk, Sultanhisar, Atça, Nazilli gibi Yunan işgali- ne uğramış yerlerden göç eden Müslüman ve göç ettirilen Rum- lardan oluşmuştur. Müslüman halka karşı Yunan kuvvetleri ile hareket ederler endi- şesiyle göç ettirilmiş olan Rumlar, Denizli’deki Rum mahallelerine ve kiliselerine yerleştirilmiştir. De- nizli Heyeti Milliyesi bir taraftan savunmaya yönelik gerekli ted- birleri almaya çalışırken, diğer taraftan şehirdeki güvenliğin ve asayişin sağlanması, göçmenle- rin yedirilip içilmesi ve barındırıl- ması sorunları ile boğuşmak zo- runda kalmıştır. Denizli’de dışarıdan gelen bu Rum göçmenlerin yanında, ayrı- ca şehirde yerli Rumlar da bulun- maktaydı. Yerli Rumlar çoktan Yunan askerlerini karşılamak için Yunan bayrakları hazırlamış ve Müslüman halka: “Korkmayın biz sizi kurtarırız” gibi alaylı sözler sarf etmeyebaşlamışlardı. 22 Yüzyıllar- dır Müslümanlarla birlikte yaşa- mış olan Rumlar, diğer azınlıklar gibi Türk milletinin en zor anında Türklerin aleyhinde çalışmaktan ve Anadolu’yu işgale başlayan Yunanlılarla beraber hareket etmekten çekinmemişlerdir. De- nizli’de bulunan yerli Rumlar ve şehre getirilen Rum göçmenler birlikte şehirdeki havayı bulandır- mışlar, fesatçı ve bozguncularla işbirliği yaparak Müslüman halkı tedirgin etmişlerdir. Denizli olayını hazırlayan ne- denler arasında, Denizli çevresin- den getirilen Rumlar ile Denizli içindeki azınlıkların tutum ve davranışları önemli rol oynamış- tır. Milli Mücadele’nin daha ilk günlerinden itibaren, Müftü Ah- met Hulusi Efendi önderliğinde Müftü Efendi, şehirde yaşa- nan gelişmeler karşısında gösterdiği duyarlılık ile Milli Mücadele karşıtı olanların doğrudan hedefi haline gelmiştir. Kendisi tehdit edil- diği gibi, ailesinin hayatı da tehlike altına girmiştir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy