Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)

23 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI derilmesinin uygun olacağı ka- naatindeyim. Bu iş için bir katar (tren) tahsis et, odunu ben temin ederim. Bunları zaman geçirme- den sevk edelim ” 31 demiştir. Müftü Efendi’nin Müslüman hal- kın hayati tehlike altında bulun- duğunu belirterek, Rumların iç bölgelere göç ettirilmesi isteğini Demirci Mehmet Efe, emir telakki etmiştir. 32 Hatta, “Baba bu işi hal- letmek üzere bir müfreze gönde- reyim, siz üzülmeyin” diye karşılık vermiştir. Müftü Efendi cevaben; “Sizin göndereceğiniz bu müf- reze bazı aksaklıklar yapar, sen treni verirsen biz bu işi sessiz se- dasız hallederiz” demiştir. Buna rağmen Demirci Mehmet Efe’nin ısrarı karşısında “Pekala oğlum, o işi sen hallet” diyerek 33 göç işi- ni Demirci’ye bırakmak zorunda kalmıştır. Bu telgraf görüşmesin- den Müftü Efendi’nin durumun nazikliğinin farkında olduğu ve Demirci Mehmet Efe’nin mahi- yetinin Denizli’ye gelmesi ile bazı tatsızlıkların yaşanacağı düşün- cesine sahip olduğu anlaşılmak- tadır. Rum erkeklerinden 15 yaşına ka- dar olan küçükler, ihtiyarlar, sa- katlar hariç; eli silah tutanların trenle Eğridir’e gönderilmeleri tü- men kumandanlığınca da uygun görülmüştür. 34 Demirci Mehmet Efe, Rum zenginlerden Pande- zopulos’un (Pondozoplu) un fab- rikasındaki unların da Dinar ve Isparta’ya gönderilmesini karar- laştırmıştır. Denizli’de Pandozop- lu’nun aracılığı ile un ve buğday ticareti yapanlar, Yunanlıların Denizli’ye gelmeleri durumunda intikam alabileceği endişesi ile Rumların Denizli’den göç ettiril- mesinden vazgeçilmesini istemiş- lerdir. Bunların bir kısmı Demirci Mehmet Efe’ye telgraf çekecek grup içinde yer almıştır. 35 Bu gelişmeler yaşanırken Müf- tü Efendi, Heyet-i Milliye Reisi olduğu için muhalif bazı kimse- lerin husumetini kazandığından ve tehditler aldığından Tavas’a gitme kararı almıştır. Bu kararı Efe’ye bildirerek adeta Demirci Mehmet Efe’den izin istemiştir. Demirci Efe’nin de ‘uygun’ bulma- sıyla kendisine yapılan baskılar nedeniyle 6 Temmuz günü yanı- na aldığı yetim çocukları ve aile efradı ile Tavas’a gitmiştir. 36 Müftü Efendi İzmir’in işgali son- rası yaptıkları ile çoktan Rumla- rın hedefi haline gelmişti. Yunan kuvvetleri ileri harekâta geçip Nazilli’yi işgal ettiğinde İzmir’de bulunan Denizlili Rumlar aldık- ları cesaret ile Müftü Efendi’ye haber göndererek; “Gelirsek sarı- ğını boynuna dolarız. Halkı ayak- landırmasın” şeklinde tehdit et- mişlerdir. 37 Ziya Şakir bu süreçte yaşananları Denizli’deki Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın çevirdiği ma- hir entrikalar ile Demirci Mehmet Efe’nin yanından Milli teşkilat mensuplarının tek tek uzaklaştı- rılarak yalnızlaştırılması olarak değerlendirmiştir. 38 Denizli Heyet-i Milliyesi’ne men- sup birçok kişi Denizli’de kendileri- ne yönelik artan baskılar sonucu Denizli’den ayrılmıştır. Haziran 1920’de tekrar Menteşe (Muğla) Mutasarrıflığına atanan Müştak Lütfi Bey, Denizli’den geçerken Demirci Efe tarafından Denizli mutasarrıflığını vekâleten sür- dürmesi istenmiştir. O tarihten itibaren 6 Temmuz 1920’ye kadar Denizli Mutasarrıf Vekilliği görevi- ni sürdürmüştür. Mutasarrıf Ve- kili Müştak Bey, Denizli’de artan gerginliğin yol açacağı durumu önceden görerek Polis Müdürü Ödemişli Komiser Hamdi Bey ya- nına alarak olaydan iki gün önce alelaceleMuğla’ya gitmiştir. Mu- tasarrıf Vekilinin şehirden ayrıl- ması ile şehir “başsız, kimsesiz ve yöneticisiz” kalmıştır. 39 Denizli’yi terk edenler kervanına Heyet-i Milliye üyeleri de katılmış ve şehri terk ederek Dinar’a gitmişlerdir. 40 Kuva-yı Milliyeci milis jandarma müfrezesi de Denizli’den ayrıla- rak arkadaşlarıyla Goncalı’ya, 41 Ceza Hâkimi, Tahrirat Müdürü ve Muhasebe Müdürü de Ta- vas’a gitmişlerdir. Bu şartlar al- tında hükümet etmek, emniyet, asayiş, huzur sağlamakla görevli olanların Denizli’den ayrılmasıy- la şehirde tam bir kargaşa orta- mı oluşmuştur. 42 Tavas’a gidenler arasında milli polis ve jandarma- lar da yer almıştır. 43 Bu gelişmeler Denizli’de yaşanacakların birbiri- ni izleyen önemli ayak sesleri ola- rak değerlendirilebilir. C-Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin Denizli’den Ayrılması Sonrası Gelişmeler 1-Yeni Yönetim ve Tutumu Mutasarrıf Vekili Müştak Bey’in Muğla’ya gitmesi sonucunda Denizli yöneticisiz kalmıştı. 5 Tem- muz günü Heyet-i Milliye ve şehir yönetimi ilk dağılma emarelerini göstermişti. Bunu gören Belediye Reisi Hacı Tevfik Bey, şehirde ka- lan Müslümanlar ve Hıristiyan- ların ileri gelenlerini davet ederek belediye dairesinde bir toplantı yapmıştır. 44 Yapılan toplantıya yaklaşık 60 kişi katılmıştır. Bu top- lantıda Rumları Kosti ve Kundura- cı Bandol temsil etmiştir. 45 Bu toplantıda Rum erkeklerin göç ettirilmesi, göç yapıldığı ve Yunan Denizli’ye geldiği takdirde halka yapılacak muhtemel işkence du- rumu tartışılmıştır. Hatta daha da ileri gidilerek, Müderris Esat Efendi, Belediye Reisi Hacı Tevfik, eşraftan Saraçoğlu Salih ve Gıyasi Efendiler Denizli’yi Yunan zulmü- ne terk etmektense Antalya’da bulunan İtalyan kumandanının dikkatini çekmek gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Orada bulunan Ko- miser Hamdi Bey’in müdahalesi ile böyle bir girişimde bulunulma- sının önü kesilmiştir. 46 O günlerde ne yazık ki halk; genişleyen Yu- nan işgalleri karşısında İtalyan Denizli Heyet-i Milliyesi’ne mensup birçok kişi Denizli’de kendilerine yönelik artan bas- kılar sonucu Denizli’den ayrıl- mıştır. Haziran 1920’de tekrar Menteşe (Muğla) Mutasarrıflı- ğına atanan Müştak Lütfi Bey, Denizli’den geçerken Demirci Efe tarafından Denizli mutasar- rıflığını vekâleten sürdürmesi istenmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy