Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)
29 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI Jandarma Tabur Komutanı Ham- di Bey’i çağırtmasına rağmen, Kalem Reisi Tevfik Bey ile Jan- darma Tabur Kumandanı Ham- di Bey istasyona gelmiştir. De- mirci’yi karşılamaya gelen Tevfik Bey’i, orada bulunan bir zeybeğin “İsteseydi engelleyebilirdi” deme- si üzerine, Demirci Mehmet Efe tek kurşun ile Tevfik Bey’i orada vurmuştur. 86 Demirci Efe, daha sonra mutasarrıf vekili Kadı Seyfi ile savcı Mehmet Ali Bey´i de biz- zat öldürmüştür. Yine kendisine gönderilen telgrafta imzaları bu- lunan Dava vekili Dalamanlızâde (Mehmet) Şükrü, Ahmet, Mevlüd Hoca ile Saraçzâde Salih’de he- men öldürülenler arasında yer almışlardır. 87 Demirci intikam hırsı ile dolu, Denizli’yi tamamen yakacağını topa tutacağını söy- lemektedir. Albay Mehmet Şefik Bey’in kendisini sakinleştirici söz- leri, “bütün halk suçlu değildir.” tarzındaki ikazları Demirci üzerin- de sonuç vermemiştir. 88 Sarayköy’den beklenen kuvvet- lerde ikindiye doğru gelmiş, De- mirci Mehmet Efe, yanındaki kuvvetler ve ağır silahlarla Hükü- met konağına doğru yola çıkmış- tır. Hükümet konağına gittikten sonra, makinalı tüfekler münasip yerlere yerleştirilmiştir. Bu sırada zeybeklerden bir kısmı mahal- le aralarına dalmışlar, suçluları aramaya başlamışlardır. 89 Bu es- nada Denizli’de birçok insan kor- kudan evlerine çekilmiştir. Adeta şehirde in cin top oynamaktadır. 90 Zeybekler tabakhane çevresinde rastladıkları birkaç kişiyi öldür- müşlerdir. O sırada medrese avlu- sunda oturan Müderris Gereliza- de Esat Efendi; “Bu kurşunları israf etmekten utanmıyorsunuz? Bun- ları düşmana kullansanız daha iyi olur.” diye söz etmeye başla- mıştır. Bu sözler üzerine zeybekler “Sen hele nasihat mı ediyorsun?” diyerek onu da orada öldürmüş- lerdir. 91 Demirci, Pandozoplu Fabrikası´- na ait bahçeli köşkü kendisine karargâh yapmıştır. 92 Demirci, jandarmalar ile muhtarları arat- mış, bulunan muhtarlar hükümet bahçesine getirilmiştir. Yanlarına verilen zeybeklerle evlere gönde- rilen muhtarlar, evlerinde bulduk- ları erkeklerin hükümet avlusuna toplanmasına yardımcı olmuş- lardır. Sonrasında bu erkekleri kadın cezaevine koymaya başla- mışlardır. 93 Cephedeki zeybek süvarileri 9 Temmuz 1920 günü Denizli’ye gelmişlerdir. Goncalı’dan getiri- len bölük ile top uygun yerlere koyulmuştur. Artık yeni icraata girişmek ve şehri yakmak için en- gel kalmamıştır. Suçlu aramaya memur edilen zeybekler 200 ka- dar kişiyi tek tek Efe’nin huzuruna getirmişlerdir. Albay Şefik Bey’in ısrarlı ricası üzerine toplanan bu insanlardan gerçek suçluların se- çilip meydana çıkarılması kabul olunmuştur. O günün şartların- da ve olayın sıcaklığı içerisinde bunun ne kadar yapılabildiğini tahmin etmek zor değildir. Zey- bekler, getirilen kişilere kurbanlık koyun ayırır gibi birer birer yüz- lerine bakmışlar, “Bu da işe karış- mıştı” dedikleri kenara ayrılmış- tır. Ayırdıkları kişileri Albay Şefik Bey’i tatmin için güya ifadeleri alınmak üzere hükümet konağı karşısında ve eczanenin bitişiğin- deki evin avlusuna götürmüşler- dir. Ancak, bu insanlar o avluda talihsiz bir şekilde yüzüstü yatırı- larak enselerinden kesilmek sure- tiyle vahşice boğazlanmışlardır. 94 Demirci Mehmet Efe’nin emriyle 9 Temmuz günü öğleye kadar şehrin ileri gelenleri ve tanınan si- malarından 60 kadar kişi benzeri görülmeyecek şekilde bıçaklana- rak veya boğazlanarak öldürül- müştür. 95 Albay Şefik Bey, Demirci Meh- met Efe ve zeybeklerinin ne yap- tıklarını görünce yaşanan olayın sorumluluğunu bütün Denizli’ye mal etmemesi ve keyfi cezalan- dırma yapılmaması konusunda bir kez daha uyararak, suçluların Divan-ı Harbe gönderilerek ka- nun çerçevesinde cezalandırılma- ları yoluna gidilmesini istemiştir. 96 Ancak, Demirci Mehmet Efe’nin Şefik Bey’e cevabı; “Bunlar arka- daşlarımızı kanunla mı öldürdü? Bu kanun bizi zeybek, bunları ce- sur yaptı. Yarın seni de keserler, kanun kurtaramaz” sözleriyle karşılık bulmuştur. Demirci Efe, “Eğer, bu işi kanuna uysun diye geciktirirsem kızanları zapt ede- mem. O vakit beni de dinlemezler. Yalnız bunları değil, bütün şeh- ri yakarlar, çoluk çocuk demez, önlerine gelen Denizlilileri vurur- lar, başlarını alınca giderler, sen bunları bilmezsin.” 97 diyerek kendi usulünce cezalandırmaya devam etmiştir. Albay Şefik Bey’e göre 9 Temmuz’da “60 kusur” kişi telef ol- muş, 16 zeybek ölmüştür. 98 Sökeli Ali Efe ve zeybeklerden öldürülen iki kişi olmak üzere bilinen toplam üç kişidir. Öldürüldüğü bilgisi ve- rilen 16 zeybek rakamının altını dolduracak hiçbir bilgi bulunma- maktadır. 6- Şeyh Tahir Efendi Şehri Yakılmaktan Kurtarması Demirci makinalı tüfeklerden bi- rini cadde istikametine, diğerini öbür istikamete karşı kapının her iki tarafına yerleştirtmiş ve topu da kışla binaları tarafına göndert- miştir. Topun ağzını şehre doğru çevirterek kızgınlık içinde şehri yakmak üzere yemin eden De- mirci Efe, Belediye gazhanesin- den gaz tenekelerini de hükümet konağı avlusuna getirtmiştir. 99 Denizli’yi gazyağı dökülerek ya- kılmaktan kurtaran, öldürme olaylarının durdurulmasını sağla- yan Sarayköylü Şeyh Tahir Efendi olmuştur. Şeyh Tahir Efendi olayı haber alınca Demirci Efe’nin ya- nına koşmuştur. Onun kendisini kaybetmiş bir halde yaptıklarını görünce ciddi bir tavırla yanına sokularak Efe’ye: “Seni din namı- na, Allah’ın emrini yerine getir- meye davet ediyorum. Yaptığın Sarayköy’den beklenen kuv- vetlerde ikindiye doğru gelmiş, Demirci Mehmet Efe, yanında- ki kuvvetler ve ağır silahlarla Hükümet konağına doğru yola çıkmıştır. Hükümet konağına gittikten sonra, makinalı tüfekler münasip yerlere yerleştirilmiştir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy