Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)
32 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI rini masumgöstermek için büyük çaba harcamışlardır. Yaşananla- rı, Denizli’de çıkan silahlı bir isyanı bastırma girişimleri olarak yan- sıtmışlardır. 118 Denizli Olayı, BMM’nde cephe- ler hakkında yapılan görüşmeler esnasında ele alınmış ve Albay Şefik Bey eleştirilerin hedefinde yer almıştır. Meclis’te 14 Ağustos 1920 günü yapılan toplantıda cephelerde başarısız olan komu- tanların Divan-ı Harbe verilmesi- nin istenmesine kadar varan sert münakaşalar yapılmıştır. Ay- dın Milletvekili Dr. Mazhar Bey (Germen); “...kendim de Aydınlı olduğum için her halde Aydın Kumandanı hakkında söz söyle- meye hakkım vardır” diyerek 57. Tümen Kumandanı Albay Şefik Bey hakkında uzun bir konuşma yapmış; komutanların da ku- surları olabileceğini ve bunların gizlenmemesi gerektiğini ifade ettikten sonra “Bunların en iyi ve canlı misali Aydın Cephesini idare eden Miralay Şefik Bey’in şahsi kusur ve kabahati, hatta daha ileri derecede olan efalidir, kabahat derecesini geçmiş efa- lidir ve Şefik Beyefendi Hazretle- rinin bazı harekât ve tatbikatta bulunmasını bu kürsüden değil, fakat hususi şekillerde makamı aidinden bir kaç defalar rica ve is- tirhametmiştim” demiştir. 119 Maz- har Bey, İzmir’in işgalinden beri kendi düşüncelerine göre askeri ve özel olmak üzere Albay Şefik Bey’in faaliyetlerinden hatalı gör- düğü hususları anlatmıştır. Söz- lerinin arasında Ali Fuat Paşa’yı da şahit göstererek, Şefik Bey’in Sivas’la ilişki kurmanın aleyhin- de olduğunu dahi ifade etmiştir. Bütün bu hatalarının sonucunda da “İşte bu günkü elim ve feci ha- disat ki, Denizli Hadisatı zuhur et- miştir.” diyerek yaşananları daha önce Albay Şefik Bey ile ilgili şikâ- yetlerin dikkate alınmayıp, Kolor- du kumandanı tarafından korun- muş olmasının acı sonucu olarak değerlendirmiştir. 120 M. Kemal Paşa o günkü meclis oturumunda, Albay Şefik Bey’in askeri kararları yönünde yapı- lan eleştirilere karşı açıkça Albay Şefik Bey’i savunmuştur. Denizli Olayı hakkında; “Denizli Vak’asın- dan bahsolundu. Burada amil ve müessir olarak Şefik Bey’i gös- terdiler. Bunda da isabet yoktur efendim. Bu defaki seyahatimiz esnasında bu işle iştigal ettik, her- halde Denizli’de tedibi istilzam edecek hareket olmuştur. Ancak bu muamelei tedibiye bizim ve cümlenizin takdir etmeyeceği ve tensip etmeyeceği şekilde olmuş- tur. Maahaza Heyeti Vekile bu mesele ile yakından alakadar olmuştur ve bugün için müm- kün olan, makul olan tedbirleri ittihazda da kusur etmemiştir. Efendiler, burada Şefik Bey amil değil, müşevvik dahi değildir” de- miştir. 121 M. Kemal Paşa, Demirci Meh- met Efe’nin BMM tarafından cezalandırılması ve saf dışı edil- mesi gerektiği halde, bir taraftan Yunan taarruzları Anadolu’nun derinliklerine kadar ilerlemekte, diğer taraftan iç isyanlar devam etmekte iken bir de Demirci Efe ile uğraşmayı uygun bulmamıştır. Bizzat M. Kemal Paşa’nın Demir- ci Mehmet Efe ile ilişkisi ve haber- leşmesi olayın hemen sonrasında da devam etmiştir. Demirci Meh- met Efe sorunun çözümünü uy- gun bir zamana bırakmıştır. 122 3-Olay Sonrasında Başlatılan Soruşturma Denizli Olayı ile ilgili şahıslar ve araştırma komisyonları tarafın- dan raporlar hazırlanmıştır. Sö- keli Ali Efe ve Jandarma Yüzbaşı Rıfat Bey ile beraber Rumların Eğridir’e nakline memur edilen Jandarma Mülazım-ı Evvel Fazıl Yarbay Nazmi Bey’e 57. Tü- men Komutanlığı yanı sıra Denizli Mutasarrıf vekilliği görevi verildikten sonra, Demirci Mehmet Efe’nin zeybekleri de Denizli’den uzaklaştırılmıştır. 4 Ağustos 1920 tarihinde Müftü Ahmet Hulusi Efendi Tavas’tan De- nizli’ye dönmüştür. Albay Şefik Bey, Demirci Mehmet Efe ve zeybekleri- nin ne yaptıklarını görünce yaşanan olayın sorumlu- luğunu bütün Denizli’ye mal etmemesi ve keyfi cezalandırma yapılmaması konusunda bir kez daha uyararak, suçluların Divan-ı Harbe gönderilerek kanun çerçevesinde cezalandırıl- maları yoluna gidilmesini istemiştir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy