Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)

43 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI te o günden bu güne bu sayının ancak yarısı kadar insanın adının bilinmesi ise düşündürücüdür. Katledilenlerden yarıya yakını bilinirken, bugüne kadar diğerle- rinin adının bilinmemesi düşün- dürücüdür. 24) Denizli Olayı, Kuva-yı Milli- ye’nin içinde yer alan çetelerin düşmana doğrulttukları silahla- rını nasıl küçük bir olay ile halka doğrultabileceklerini, hatta bir şehri yok etmeye yönelik yemin edip yeminlerini gerçekleştirebi- leceklerini Denizli örneğinde gös- termiştir. Yapılan katliamın De- nizli halkının Kuva-yı Milliye’ye ve özellikle Milli Mücadele’ye karşı duyduğu yakın ilgiyi nasıl bir anda korkuya çevirdiği iyi an- laşılması gereken bir husustur. Demirci Efe yıllar sonra Nazilli’de kendisi ile röportaj yapmak iste- yen Ragıp Kemal’e “Efeden haya- tına dair malumat istedim. Mazi- den bahis açmak istemedi, bana kısaca; Ben Gazi’nin emri altında bir tek nefer gibi çalıştım. Ölünce- ye kadar hükümet ve milletime merbutiyetim vardır.” demekle yetinmesi 158 geçmişiyle övünecek durumda olmadığını göstermesi açısından önemlidir. 25) Demirci Mehmet Efe’nin De- nizli’ye gelerek Sökeli Ali Efe ve kızanlarının intikamını kendi me- todu ile almaya çalışması, Ta- vas’ta kısa sürede duyulmuş ve büyük bir infiale neden olmuştur. Tavas’a gidebilenler Denizli’de yaşanan acı olaylar sırasında hayatlarını kaybetmekten ve ya- şanan acıların şahidi olmaktan kendilerini kurtardıkları içinmutlu olmuşlardır. Bu kez Demirci Mehmet Efe’nin Denizli’de yaşananlardan sorum- lu tuttuğu Tavas’a kaçan Denizli- lileri cezalandırmak için Tavas’a baskın yapma ihtimali ile endi- şeye kapılmışlardır. Şehrin ileri gelenleri tedbir almış, Kayma- kam Ali Rıza Bey, Köpekçi Nuri Efe, Ahmet Çavuş ve Tavas halkı 9-10 Temmuz 1920 gecesi sabaha kadar Tavas yolunu tutmuşlardır. Tavas’tan Demirci Mehmet Efe’ye “Eğer Tavas’a gelirsen ateşle kar- şılaşacaksın” tehdidinde bulun- muşlardır. Tavas halkı bununla yetinmeyerek, M. Kemal Paşa’ya 12 Temmuz 1920’de şikâyet telgra- fı çekmiştir. Telgraf ile “zeybekle- rin şerrinden” korunmayı isteğin- de bulunmuşlar; M. Kemal Paşa da Tavaslıların bu isteğine 12 Tem- muz’da “İş’arınız kemal-i ehem- miyetle nazarı dikkate alınmıştır” şeklinde olmuştur. 159 Tavas’ın tutumuna bakılınca De- mirci Mehmet Efe, zeybek ve kı- zanlarının tutum ve davranışları- nın kendilerine güven vermediği, korku ve endişe yarattığı rahatça anlaşılabilir. Tavas’ta Denizli’de yaşananların Milli Mücadele karşıtı bir olayın bastırılması şek- linde görülmediği, Milli Müca- dele taraftarı Tavas ileri gelenleri ve halk tarafından Demirci Meh- met Efe’den duyulan korkuyu dile getirdiği görülmektedir. Tavas’ta Kuva-yı Milliye karşıtı bir hareket geliştiğini düşünmek kolay de- ğildir. Çünkü Tavaslılar, tuttukları nöbetler ve M. Kemal Paşa’ya çektikleri telgraf ile Kuva-yı Milli- ye’ye karşı çıkmamışlar; Kuva-yı Milliye’yi temsil ettiği söylenen Demirci Mehmet Efe’nin bu tem- sili yerine getiremediği, yarattığı terör ortamı ile kendilerini endişe ve korkuya sevk ettiğini belirterek M. Kemal Paşa’dan yardım iste- mişlerdir. M. Kemal Paşa’nın da bu isteğe nasıl olumlu yaklaştığı bellidir. Ancak bu şikâyetleri dindirecek güç ne yazık ki o gün tam ma- nasıyla henüz elinde bulunama- maktadır. 160 26) Denizli Olayı Çal’da duyul- duğunda orada da Tavas’takine benzer bir kaygı oluşturmuştur. Kuvayı Milliyeci kimliği arkasına gizlenerek Demirci Mehmet Efe, zeybek ve kızanlarının Denizli’de yaptıklarını öğrenen Necip Ağa fazlasıyla rahatsızlık duymuştur. Bu duruma tepki göstererek ya- pılan zalimliği tasvip etmediğini yaklaşık kırk kişi ile Kaymakam Fazıl Bey’i ziyaret ederek göster- miştir. Ziyareti esnasında “50.000 nüfusluÇal kazasınınbütünhalkı, TBMM Hükümetine sadıktır. Hü- kümetin düzenli birlikleri buraya gelirlerse askerlerimizi omuzları- mızda taşırız. Ancak çapulcu ve zeybek grubunu istemiyoruz. Bu gruplar bir daha Çal’a gelmesin. Bu konuda hükümetçe bir tedbir alınmazsa ve çapulcu grupları Çal’a gelirse Cenab-ı Allah’a gü- venip kendimizi koruyacağız. Bu konuda halkın mazur görülmesi ve kendilerini korumaya müsa- ade edilmesi gerekir” demiştir. 161 Demirci Mehmet Efe, zeybek ve kızanlarına karşı bölgede bir gü- vensizlik olduğu anlaşılmaktadır. Bu da Kuva-yı Milliye’ye karşı bir tepkiden öte, efe, zeybek ve kızan- ların bölgedeki keyfi uygulama- larından duyulan rahatsızlığın ulaştığı seviyeyi göstermektedir. Bu süreçte yaşananları ve Demir- ci Mehmet Efe’yi dikkate almak- sızın Denizli’de, Tavas’ta ve Çal’da takınılan tutumu tek başına Ku- va-yı Milliye karşıtlığı ile açıkla- mak isabetli olmasa gerektir. 27) Emin Aslan Tokat, 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Bey’in Denizli Olayının soruşturmasını alel usul yaparak savsakladığını belirte- rek, Demirci Mehmet Efe’nin yap- tıklarının BMM’nde birçok tar- tışmaya ve dedikodulara neden olduğuna vurgu yaptıktan sonra “Fakat neticede Mustafa Kemal Paşa’nın müdahalesiyle mesele örtbas edildi gitti. Çünkü o sırada Ankara efeyi tedip edecek halde değildi.” 162 tespitinde bulunmuş- tur. Demirci Mehmet Efe’ye yönelik Ankara’da BMM’nde yapılan Tavas halkı bununla yetin- meyerek, M. Kemal Paşa’ya 12 Temmuz 1920’de şikâyet telgrafı çekmiştir. Telgraf ile “zeybeklerin şerrinden” korunmayı isteğinde bu- lunmuşlar; M. Kemal Paşa da Tavaslıların bu isteğine 12 Temmuz’da “İş’arınız kemal-i ehemmiyetle nazarı dikkate alınmıştır” şeklinde olmuştur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy