Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)

56 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI Bunlardan zamanında haber alı- nanı iade ettirilmişti. Demirci Mehmet Efe’ye, daha harekatın başlangıcında bu ko- nuyu tembih ve tavsiye ettiğim zaman bana şu cevabı vermişti (13 Ekim 1920): ‘Kızanlarımın bir buçuk seneden beri işi gücü düş- man karşısında çalışmak oldu. Ben Milli Heyetten yalnız kendi- lerine tütün parası diyecek kadar az bir harçlık alıp veriyordum. Anzavur isyanına, Bolu İsyanına giden zeybek kızanlarım asiler- den alınan paralarla cepleri dolu geldiler. Eğer bu gideceğimiz asi kafirlerin parasına el sürdürtme- yeceksen ben bu işe gidemem. Çünkü kızanlarıma engel ola- mam. Asi olmayanlara el süren- ler olursa söz veriyorumvururum. Bana, ona göre cevap ver; ya gi- deyim, ya döneyim’ demişti.” 10 Efelerin çoğunun geçmişinde soygun, cinayet gibi ağır suçlar vardır. Bu yüzden toplum üzerin- de büyük korku yaratmakta ve bu çok olumsuz olayları ile hatır- lanmaktadırlar. Denizli Vak’ası- nın isimlerinden Sökeli Ali için de Emin Aslan Tokat şunları yazar: 11 “---Yine bir gün Nazilli’de feci bir olay tüylerimizi ürpertti. O gün Sökeli Ali Efe Yüzbaşı Fikri Bey’i kendi eliyle parça parça ederek vahşiyane bir surette öldürmüş- tü.” Bu efelerin ne derece şiddete eğilimli olduğunu göstermektedir. Vak’anın sonrasında Denizli’ye gelen Fahrettin Altay’ın da anlat- tıkları ilginçtir 12 “ ….Bu surette hid- detini teskin eden ve Denizli’yi ta- mamıyla hükmü altına alan Efe, umumi af ilan ediyor. Efe ile gö- rüştüğüm zaman hal ve tavrın- dan, çok kuşkulu olduğunu fakat bu halini sezdirmemek istediğini anladım. Şiddetli bir muameleye maruz kaldığı takdirde zeybek- lerini toplayarak dağa çekilmesi ve başımıza yeni bir gaile açması ihtimalden uzak değildi. Vak’ayı, bütün ehemmiyetsiz gibi telakki etmekte fazla şımarmasına se- bep olabilirdi. Nasıl bir hareket tarzı tutmalı idim? Yol boyunca hep bunu düşündüm. İlk işim münasip bir mutasarrıf bulmak ve Tümen kumandanı Şefik Bey’in oradan alınması ol- duğuna kani oldum. Çanakkale kahramanlığına rağmen bu kirli işin içinde bulunmak talihsizli- ğine uğramış olması artık Şefik Bey’in oradan alınmasını zaruri kılıyordu. Ondan sonra da De- mirci Efe’nin cezalandırılmasına yol bulmak lazımdı.” Demirci Efe’nin Mustafa Kemal’e yazdığı telgraf üzerine, Atatürk de Efe’ye cevap yazmıştır. “Mus- tafa Kemal’in bu telgrafı bizim için de bir direktif mahiyetinde idi. Denizli cinayetini yapan bir sergerdenin şimdilik hoş idare edilmesi lazım geldiğini gösteri- yordu. Hakikaten o sıralarda is- yanlar her tarafta o kadar çok idi ki bunlara yeni bir ilaveye mey- dan bırakılmamalıydı. …. Oradan Denizli’ye gittik. Efe tarafından karşılandık. Bu defa daha sakin ve hürmetkar idi. Tef- tişlerimi yaptıktan sonra Afyon’a döndüm. Nazmi Bey gelmişti. Kendisine olan işlerden bilgi ve gizlice Demirci Efe’nin cezalan- dırılması yolunda talimat ver- dim. Cephe kumandanı Ali Fuat Paşa’nın da bu fikirde olduğunu söyledi.” Kurtuluş savaşı içinde bulunmuş kahramanlardan, Atatürk’ün sev- diği en yakın arkadaşlarından ve Atatürk ile Samsun’a çıkanlardan Albay Mehmet Arif Bey 1924 yı- lında yayınladığı hatıratında Batı Cephesinin durumunu anlatırken şunları yazar: 13 “…Başkızanının Denizli’de öldürülmesinden ötü- rü gazaba gelen Demirci Meh- met Efe, bölgenin ileri gelen birçok kimselerini, asker ve idarecilerini asmış, kesmiş ve bu çevredeki dü- zen ve güveni altüst etmişti. Güney Cephesi Kumandanı Al- bay Refet Beyefendi aldığı ted- birler sonucu Demirci Efe devamlı evinde oturmak suretiyle bir nevi tutuklanarak ve maiyetinde- ki bütün silahlı kuvvetleri askeri teşkilat kadrosuna geçirilerek ve Yarbay Derviş Bey (bugün 11. Tü- 21 Kasım 1920 tarihinde Al- bay İsmet Bey, Batı Cephesi Kumandanlığına, Albay Refet Bey de Güney Cephesi Kumandanlığına getirilmiş- tir. Yine aynı gün Mustafa Kemal Paşa yeni cephe kumandanlarına milis kuv- vetlerinin tasfiye edileceği direktifini vermiştir. Bunun üzerine Refet Bey’den, Al- bay Şefik Bey aracılıyla De- mirci Mehmet Efe’ye şifreli bir telgraf gönderilir. Buna göre; efradının askerlikle alakası olanlarının askerlik hizmetlerini yapmak için 57.Tümene gönderilmesi, alakası olmayanların mem- leketlerine iadesi, silahların tamamen ellerinden alın- ması, şurda burda bırakılan milis müfrezelerinin toplattı- rılması bildirilir. Faik Öztrak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy