Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)
67 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI Baba’nın, Semerkantlı Işık Süley- man’ın, Beyazıt Han’ın, Eren Ba- ba’nın, nice alperenlerin, erenlerin ve yiğitlerinin, canlarının, bacıları- nın aziz hatıralarının yaşadığı şe- hirdir Denizli… 20. yüzyılın başında hayasızca, vahşetle bu topraklara yedi kol- dan saldıranlara karşı ‘Bu toprak- lar bizim, kanımızı, alın terimizi bu topraklara verdik. Can verir top- raklarımızı vermeyiz’ diyerek sa- vaşanların, 15 Mayıs 1919 tarihinde başlayan Yunan işgaline direnen Kuvayımilliyecilerin, düşmana karşı mücadeleyi ‘mukaddes bir cihat’ olarak ilan eden, ‘hiçbir şey yapamıyorsanız yerden üç taş alıp düşmana atın’ fetvasını veren Ahmet Hulusi Efendi’nin, Muta- sarrıf Faik Bey’in, İzmir’in işgalini telin mitingi yapılacağını kısa sü- rede tüm Denizli’ye duyuran be- lediye tellalı Deli Mahmut’un, va- tanı düşmandan kurtarmak için Kayalık’ta, Meserret’te, Çayba- şındaki Türk Ocağı’nda toplanan yürekleri bağımsızlık aşkıyla atan- ların, Mustafa Kemal Paşa’ya ina- nan ve O’nun ardından yürüyen- lerin şehridir Denizli… Batı Cephesi’nin istihbarat subayı Fahri Akçakoca’nın, Belevili Yusuf (Başkaya)’un, Emin Aslan (Tokat) Bey’in, Çorbacıoğlu Mehmet Ali Ağa’nın, Cennetzade Tahir Efen- di’nin, Ahmet Refik Bey’in, Hasan Hilmi Efendi (Tokcan)’nin, Ahmet Şükrü Efendi’nin, Köpekçi Nuri Efe’nin, Selcenli Hüseyin Efe’nin, ‘mücadeleden kaçarsak, zayıflık gösterirsek kanımızı ve katlimizi helal ediyoruz’ cümlesiyle biten ahitnameyi imzalayan Ahmet İz- zet Efendi (Çalgüner)’nin ve onlara yol arkadaşlığı yapan adsız yiğit- lerin şehridir Denizli… Şanlı günlere tanıklık ettiği gibi bazen kargaşanın, fitnenin, ihane- tin kol gezdiği karanlık zamanlara da tanıklık eden şehirdir Denizli… Bu kargaşanın, fitnenin hüküm sürdüğü zamanlardan biri de 1920 yılının temmuz ayında yaşanan ve ‘Denizli Olayı, Denizli Vakası, Demirci Efe Olayı, Demirci’nin De- nizli Baskını’ gibi adlarla bilinen olaydır… Denizli halkının neredeyse hiç ko- nuşmadığı, konuşulunca hüzne boğulduğu ‘Denizli Olayı’ 8-9 Tem- muz 1920 tarihlerinde yaşanmıştır. Hakkında, yazılan ve konuşulanın ne anlama geldiği düşünülmeden çok farklı görüşler ortaya atılmış, yorumlar yapılmış olan ‘Denizli Olayı’nın kısa özetini şöyle yap- mak mümkündür: Olay, sömürgeci devletlerin sınırsız destek verdiği Yunan işgal kuvvet- lerinin Sarayköy’e kadar geldiği, top-tüfek seslerinin Denizli’den duyulduğu bir dönemde yaşan- mıştır. Demirci Mehmet Efe’nin çok sevdiği ve güvendiği Sökeli Ali Efe Denizli’de öldürülmüştür. Bu olaya istinaden Demirci Mehmet Efe, Denizli’yi büyük bir öfke ile ba- sıp suçlu-suçsuz, yaşlı-genç, ihti- yar-çocuk, kadın-erkek demeden, sorgu-sual etmeden, mahkeme kurmadan sayıları hakkında farklı bilgiler bulunmakla birlikte 60’ı aş- kın kişiyi acımasızca katletmiştir. Şehri yakma yemini eden Demirci Mehmet Efe’yi, ‘mezarlığı yakar- san yeminin yerine gelmiş olur’ diyen Şeyh Tahir Efendi ikna eder. Ve Tarihi İlbadı Mezarlığı yakılır. … 1920 yılının temmuz ayının ilk günlerinde Denizli’de yaşanan- lar için farklı ve haksız yorumlar yapılmaktadır. Bu yaşananlara tanıklık edenlerin yazdıkları hatı- ratlar, olayları yaşayan ve birinci ağızdan dinleyenlerin anlattıkları, olayın ilgililerinin telgraf aracılığı ile yaptıkları haberleşme bilgileri, dönemin yayın organlarının ha- berleri, arşiv belgeleri herkesin eri- şimine açıktır ve bu bilgiler konuya ilgi duyanların malumudur. Ayrı- ca üniversitelerde konu ve dönem ile ilgili yüksek lisans ve doktora tezleri yapılmış, bilimselmakaleler ve kitaplar yayınlanmış, paneller, çalıştaylar gerçekleştirilmiş, bildiri- ler sunulmuştur. Bunların yanı sıra araştırmacılar tarafından kaleme alınan değerli çalışmalar bulun- maktadır. Tarihte yaşananlarla ilgili olarak hüküm vermeden önce iki hususa özellikle dikkat edilmelidir. 1. Tarihi olaylar, yaşandığı döne- min gerçekleri ve koşulları içerisin- de değerlendirilmelidir. 2. Konu hakkında bilim insanları- nın yaptığı çalışmalar esas alın- malıdır. Bilimin genel bir metodu ve disipli- ni vardır. Sosyal bilimlerin de ken- dine özgü metodolojisi, eğitim sü- reci ve bu süreç sonucunda oluşan bilgi, beceri, yorumlama, kıyasla- ma, öngörü birikimi bulunmakta- dır. Bu nedenlerle konu hakkında bilim insanlarının söyledikleri ve yazdıkları önemlidir. Denizli Olayı ile ilgili olarak, ola- yın yaşandığı tarihten önce neler yaşandığına bakarak bazı değer- lendirmelerde bulunmak doğru olacaktır. 1. Yunan işgali öncesi yapılan Millî Mücadele’ye hazırlık özelliği taşıyan tüm toplantı ve kongrele- re Denizli ili temsilciler göndermiş, alınan kararları ivedilikle yerine getirmiştir. 2. 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan kuvvetlerinin İzmir’i işgale başla- masından saatler sonra ilk tepki, Müftü Ahmet Hulusi Efendi ön- derliğinde Denizli’de büyük bir te- linmitingi ile verilmiştir. 1920 yılının Temmuz ayının ilk günlerinde Denizli’de yaşanan- lar için farklı ve haksız yorumlar yapılmaktadır. Bu yaşananlara tanıklık edenlerin yazdıkları hatıratlar, olayları yaşayan ve birinci ağızdan dinleyenlerin anlattıkları, olayın ilgililerinin telgraf aracılığı ile yaptıkları haberleşme bilgileri, dönemin yayın organlarının haberleri, arşiv belgeleri herkesin erişimi- ne açıktır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy