Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı | Sayı : 67 (Ekim 2024)

9 CAFERSADIKABALIOĞLUEĞİTİMVEKÜLTÜRVAKFI Demirci Mehmet Efe de hiçbir sorgulamaya gerek duymadan ve cinayetteki suçlu-suçsuz ara- yışına dahi girmeden yaklaşık 70 kişiyi vahşice kesmiş, yaptığı zulmün bahanesi olarak “Denizli Milli Mücadeleye isyan etti, bas- tırdım” iftirası ile şehrimizi lekele- miştir. Yalan ve iftiralar dolayısıyla 104 yıldır adeta tabu haline gelen bu yanlış ve çirkin inanış karşısında gerçekleri anlatmak mücadele- siydi yaptıklarımız. Yani Deniz- li’mizin hiç de hak etmediği bu lekeyi, gerçekleri anlatarak silme mücadelesiydi. 20 yılın sonunda dergimizin artık yayınlanacak son birkaç sayısından biri olan bu sayımızda sadece bu olaya yer verdik. Prof. Dr. Süleyman İnan, Prof. Dr. Ercan Haytoğlu, Prof. Dr. Turgut Tok, Araştırmacı yazar Feridun To- ker, tarihi gerçekleri inceleyen Fa- ruk İnceoğlu ve Hüdaverdi Otaklı; konu ile ilgili uzmanlıkları, bilgile- ri, tecrübeleri ile inandıkları ger- çekleri yazarak tabulaşmış yanlış inanışı düzeltip, doğruları yazmış, söylemişlerdir. Burada en büyük alkışı hak eden Sevgili Ömer Gök- men’dir. On yıllardır üzerinde ça- lışarak ve konu ile ilgili istisnasız önemli olan her kitap, bilgi, bel- ge ve meclis kayıtlarını inceleye- rek “Denizli Vakası; İsyan İsyan Dedikleri...” isimli değerli kitabını satışa sunmuştur. Kitap, yanlışta maksatlı olarak ısrar edenleri sus- turacak, gerçekleri tartışılamaya- cak kadar açık ve net olarak tüm delilleri ile ortaya koymuştur. İzmir’in işgalinden bile önce, Müftü Ahmet Hulusi Efendi Mil- li Mücadele’ye en etkili desteği vermek için bölge karargahının Denizli’de kurulmasını önermiş ve Denizli merkez dahil bir çok ilçe- sinde halkın büyük bir heyecan- la ve coşkuyla katıldığı mitingler düzenleyerekMilli Mücadele için kamuoyu oluşturmuş ve savaşa gönüllü katılımlar sağlanmıştır. Ulu Önderimiz Atatürk’ün yurdu- muzu işgalden, halkımızı esaret- ten kurtarmak, bağımsızlığımızı sağlamak için başlattığı kutsal mücadeleye Denizli ilçeleriyle birlikte hızlıca yanıt vermiş, katıl- mıştır. Denizli halkı savaş boyunca bü- yük fedakârlıklar yapmış; cephe- ye asker göndermiş, elinde avu- cunda olanla vatan savunmasına katılan kahraman askerlere mal- zeme, giyecek, yiyecek temin et- miştir. İşgal edilmemesine rağ- men, Kuvayi Milliye hareketinde aktif rol almıştır. Kastamonu’dan sonra en çok şehit veren illerin başında Denizli gelmektedir. O zamanki nüfusa bakıldığında bu sayı önemli bir orana tekabül et- mektedir. Milli Mücadeleye birçok şehir- den önce ve güçlü destek veren Denizli’miz gerçekte takdiri hak ettiği halde haksız ve çirkin iftira- ya uğramıştır, maalesef bu ifti- raya sahip çıkarak benimseyen, yayılmasına katkı veren ve nasıl bir duygu içinde oldukları anla- şılamayan kişiler yüzünden leke- lenmiştir. Ve yine anlaşılamayan sebeplerle bu yanlışlık on yıllarca düzeltilememiştir. Bilim insanı, akademisyen ve araştırmacı dostlarımızın yap- tıkları işte bu yanlışlığı düzelt- mektir. Şehrimiz üzerinde adeta bir kabus gibi kapkara duran bu gölgenin dağıtılması, aydınlığa kavuşturulmasıdır. Yani bu çok değerli dostlarımız tarihe karşı çok önemli sorumluluklarını ye- rine getirerek büyük takdiri hak etmişlerdir. Yaptıkları gerçekten çok değerlidir. Adeta tabulaş- mış, 104 yıllık utanç veren, yanlış inanışın karşısında gurur veren doğruları anlattılar. İnsan utanç veren yanlışın bayrağını neden taşır ve gurur veren doğrunun karşısında niye direnir, gerçekten anlamak imkansız. Diğer taraftan Kuvay-ı Milliye’nin ruhuna aykırı çirkinlikleri savunarak bu asaletli oluşuma saygısızlık ettiklerinin bi- lincinde değiller. Umuyorum ve inanıyorum ki, gu- rur veren doğrular kamuoyu ta- rafından kabul ve takdir edilecek, şehrimiz yöneticileri tarafından da bu trajik olay gerektiği şekil- de simgelenecektir. Bu sayede bu değerli dostlarımızın uğraşları karşılık bulacak ve hak ettikleri şe- kilde tatmin olacaklar, gurur du- yacaklardır. Ve yine umuyorum ve inanıyo- rum ki, vahşice katledilen zavallı masum şehitlerimizin de ruhları nihayet huzur bulacaktır. Bu hala kanları yerde olan günahsız ata- larımıza karşı manevi borcumuz- dur ve Denizli’mize yakışan bir vefa göstergesi olacaktır. Bu çok önemli konuyu 20 yıldan bu yana ısrarla gündeminde tu- tan, gerçeklerin ortaya çıkma- sında ve sonuçlandırılmasında büyük çabası ve katkısı olan der- gimizin yayın heyetine de teşek- kür ediyor, emeği geçen herkesi kutluyorum. Umuyorum ve inanıyorum ki, vahşice katledilen zavallı masum şehitlerimizin de ruhları nihayet huzur bula- caktır. Bu hala kanları yerde olan günahsız atalarımıza karşı manevi borcumuzdur ve Denizli’mize yakışan bir vefa göstergesi olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIzMzUy