Background Image
Previous Page  12 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 12 / 64 Next Page
Page Background

Çapak Yerleşimi, Kocaalan Yer-

leşimi, Yalcakuyu Yerleşimi, Ce-

vizlidere Boyadı Mevkii, Subasar

Yerleşimi, Ören Arası Yerleşimi,

Kocakaya Yerleşimi, Kürt Pınarı

Yerleşimi, Aşağı Asar Tepe, Çö-

ğürlü Pınarı, Osmanköy Ören,

Cabar Asar Tepe, Belkuyu Hö-

yük, Çakallar Yerleşimi, Çeşme-

başı, Ilımanlı ve Cabar yerleşimle-

ri sayılabilir. Ayrıca Arpa Çukuru,

Cevizlidere Boyadı Mevkii ve Bel-

kuyu olarak tanımlanan alanlarda

bu dönemde kullanılmış mezarlık

alanları tespit edilmiştir. Yapılan

çalışmalarda bu dönemlere tarih-

lenen çok sayıda günlük kullanım

kabı ile birlikte DSA, DSB, DSC

grupları içerisinde ele alınan par-

çalar da bulunmuştur.

(Res. 5) Çal Platosu

(Res. 6) Kurumuş dere yataklarının çevresinde yürütülen araştırmalar.

Araştırma bölgesinde Helenis-

tik-Roma dönemlerinde görülen

yoğun iskânın Bizans, Selçuklu ve

Osmanlı dönemlerinde de devam

ettiği anlaşılmaktadır.

Yapılan çalışmalarda Yurtalanı

Yerleşimi, Taş Çapak Yerleşimi,

Kocaalan Yerleşimi, Yalcaku-

yu Yerleşimi, Subasar Yerleşimi,

Ören arası Yerleşimi, Kocakaya

Yerleşimi, Kürt Pınarı Yerleşimi,

Aşağı Asar Tepe, Çöğürlü Pınar

Yerleşimi, Osmanköy Ören Yer-

leşimi, Belkuyu Mezarlık Alanı,

Cabar Asar Tepe, Belkuyu Hö-

yük, Çeşmebaşı, Ilımanlı, Yukarı

Asartepe Yerleşimi, Kirse Deresi

Yerleşimi, Kirsederesi 2 yerleşimi

ve Koçak Ören yerleşimlerinde

Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dö-

nemlerine tarihlenen buluntular

tespit edilmiştir. Bu durum böl-

genin prehistorik dönemlerden

sonrada gittikçe yoğunlaşan bir

biçimde iskâna uğramış olduğunu

ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak Çivril, Baklan ova-

larında yapılan yüzey araştırma-

larının ardından dağlık bölgede

başlatılan yüzey araştırmaları bu

zorlu topografyanın en az ovalık

alan kadar yoğun bir biçimde is-

kâna uğradığını ortaya koymuştur

(Res. 5-6). Bu durumun önemli

nedenlerinden biri farklı topogra-

fik alanlarda oluşabilen farklı ge-

çim modelleridir.

Dağlık alanda yürütülen üç yıllık

arazi araştırması bölgenin yerleşim

düzenine ilişkin birçok yeni veri

sunmuştur. Özellikle bu bölgenin

Erken, Orta ve Geç Tunç çağlar-

da havza tabanındaki yerleşimlerle

bir bütün olarak değerlendirildi-

ğinde, ilerleyen çalışmalarda böl-

genin farklı coğrafi alanlarındaki

örgütlenme biçimine ilişkin geniş

çaplı çıkarımlara ulaşılacağı düşü-

nülmektedir.

M.Ö. 2. binyılın başları ile birlikte Anadolu’nun

tamamında siyasi örgütlenmelerin belirli

merkezlerde yoğunlaşmaya başladığı

görülmektedir.

10