Bu gibi münferit hadiseler kolayca bertaraf edilebilirdi. Ancak Tanzimat Fermanı’yla Osmanlı
yerinde idare yerine merkeziyetçi bir idare sistemine geçti. Mahalli idareciler bölge meclislerinin
tavsiyesiyle değil doğrudan merkezden atanmaya başladı. Merkezden gelen idareciler halkın
beklentilerine ve sosyal dengeyi dikkate almadıklarından bir çok sıkıntıları da beraberinde getirdi.
Temettu’ vergisinin aslı H. 1241 (1835) tarihinde sultan II. Mahmud zamanında ihdas olunan
ihtisap resmidir. İhtisap resmi [Kazanç Vergisi]; “şehriye-i dekakin” ve “yevmiye-i dekakin” adıyla anılan
vergilerle bütün yiyecek, içecek, giyecek ve saireden muhtelif adlarla ve başka başka oranlarda anılan
çeşitli ve değişik vergilerden ibarettir.
Yeni bir idare şeklinin yerleşmesi esnasında yeni vergi sistemi de uygulamaya konulmuş oldu.
16 Ca 1255 (28 Temmuz 1839) tarihinde ihtisap resminin kaldırılması düşünülmüş ve 16 Zilkade 1255
(28 Ocak 1840) tarihli nizamname ile “tekalif-i örfiye “ nin herkesin emlak, arazi ve hayvanları ile esnaf
ve tüccarın senelik kazançlarına birer kıymet takdir olunarak binde hesabıyla tarh ve tevzi’ edilmesi
kararlaştırılmıştır. İlk olarak mal varlığının tespiti yapılarak hazırlıklar başladı. 1255 (1839-1840)
senesinden (1275) (1858-1859) senesine kadar temettu ‘ vergisi “an cemaatin” tevzi olunan verginin bir
cüzünü teşkil etmek şartıyla “muvahhid vergi” (birleşik vergi) arasında idi.
1275 (1858-1859) tarihli tahrir talimatı ve 1277 (1860-1861) tarihli tahrir-i umumi
nizamnamesi mucibinde herkesin emlak, arazi ve senelik kazancı yazılıp ve tahmin edilerek ilk defa
senelik kazanç üzerinden binde otuz vergi konulmuştur. 1295 (1878-1879) den itibaren binde kırka ve
1303 (1885-1886) senesinde de binde elliye çıkarılmış olup, önceden ticaret ve sanat sahiplerinden
alınan bu vergiye sonradan maaş sahipleri de dahil edilmiştir. Temettu ‘ vergisinin adı daha sonra “kazanç
vergisine” çevrilmiştir.
Temettuat defterleri, 1260-1261 yıllarını ihtiva eden defterlerdir. Bu defterlerin tarihlerinde
(çok az istisnalar hariç) gün ve ay yoktur. Çoğunluğu 1260 ve 1261 tarihli olmakla beraber nadir olarak
1256 ve 1262 tarihli defterlere de rastlanmaktadır.
DENİZLİ’NİN TEMETTUAT DEFTERLERİ
Denizli’nin Temettuat defterlerinin bizim tespit edebildiğimiz toplamı 600 adettir. Defterlerin
tasnifi ve kodunun belirlenmesinde o tarihlerdeki idari taksimat esas alınmıştır.
ML.VRD.TMT.d. şeklinde
kodlanan derfterler
içindeki bilgiler esas alınarak alfabetik olarak eyaletlere ayrılmıştır. Her eyalet de kendi
içinde kazalara ayrılmıştır. Alfabetik olarak tasnifi yapılan defterlere sıra numarası verilmiştir. Gerekli
diğer işlemler yapıldıktan sonra aynı şekilde özetleri kataloguna işlenmiştir.
Bu günkü Denizli sınırları içinde kalan alanın o dönemdeki idari yapısı da bu sayede ortaya
çıkmaktadır. H. 1264 [M. 1844] yılında hazırlanan bu defterlerdeki Denizli’nin idari yapısı şöyledir.
Denizli bütün Anadolu gibi 1840’a kadar Merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyliği bağlıdır.
Tanzimatla yeniden düzenlenen idari yapıyla eyaletler kuruldu. Denizli’nin arazisi parçalandı. Öyle ki
Denizli Sancak merkezi yapılarak Aydın Eyaleti’ne bağlandı. Kaymakamlık [Bu günkü karşılığı valiliktir.]
olarak idare edilmeye başlandı. Denizli’ye Ezine-i Lazkiye [Sarayköy], Kadı [Babadağı], Ezine-i Çarşamba
[Buldan], Gököyük [Güney], Honaz, Kaza-yı Erba’ da denilen Eşme, Güre, Selendi ve İnay kazaları
bağlandı. Asikaraağaç [Acıpayam] ve Kızılhisar [Serinhisar] Isparta üzerinden Konya Eyaleti’ne; Tavas,
Kale ve Beyağaç Muğla üzerinden Aydın Eyaleti’ne; Çal, Baklan, Bekilli, Çardak, Bozkurt Afyon Çivril ise