lir. Şehir dışında yer alan Güney
Roma Villası, Asopos (Gümüşçay)
Vadisi’ne bakan ve tarım arazileri-
ne hâkim konumda olan kompleks
bir yapıdır (Res. 29-30). Villanın
bir kısmı daha erken döneme ait
mezarların doldurulmasıyla oluş-
turulan alan üzerine oturtulmuş-
tur. Villa sahipleri, Geç Roma
Dönemi’nde (M.S. 3. yy. ve 5.
yy.ın ilk çeyreğinde) bu arazileri
işlemenin yanı sıra, değişik üre-
timler de (cam, şarap, zeytinyağı
gibi) yaparak, bunları Laodikeia
ve çevre kentlere satmış olmalı-
dır. Ele geçirilen Attouda ve Hie-
rapolis şehir sikkeleri ve kurşun
mühürler bu komşu kentlerle olan
ticari ilişkileri belgelemektedir.
Bu yönüyle villa değişik amaçlara
göre planlanmış tarımsal ve sana-
yi üretimine yönelik karmaşık bir
yapıdır.
Laodikeia’da kent içinde Suriye
Caddesi’nin kuzey yanında yer
alan A Evi Kompleksi’nin tamamı
(Res.31) ve Kuzey Tiyatrosu’nun
güney dış duvarına yaslanan Ki-
liseli Peristylli (sütunlu iç avlulu)
Ev’in bir kısmının kazısı yapılmış-
tır (Res. 33). Elde edilen veriler bu
evlerin içte peristylli sütunların
çevrelediği bir avlu etrafına sıra-
lanan odalardan oluşan iki katlı
olarak planlanan yapıların kentte
yaygın olduğunu ortaya koymak-
tadır. Tapınak Doğu Sokağı’nın
yanında yer alan bir eve ait ikinci
katın sağır kemerleri deprem böl-
gesi olan kentte evlerdeki statik
yapıya verilen önemi göstermek-
tedir. A Evi’nin Doğu Sokağı’nda
ilk insula (ada) sonunda yer alan
diğer bir evin yola taşan balkon
sütunları ise ikinci katlarda ev-
lerde balkonların yapıldığını or-
taya koymaktadır. Evlerde cadde
ve sokak kenarları dükkan olarak
düzenlenmiş olup bunlar hem
ikamet edilen, hem de ticaretha-
ne olarak kullanılan mekânlardır.
Peristylli konut geleneğini Yeşil-
lerin Jokey Kulübü binasında da
görmek mümkündür (Res. 34). Bu
yapıda peristylli iç avlu etrafında
çeşmeler ile yeme-içme mekânları
sıralanmış durumdadır. Özellikle
Laodikeia’da kazıları yapılan sivil
konutlar, Roma ve Erken Bizans
Dönemlerinde halkın yaşam ge-
lenekleriyle ilgili olarak önemli
bilgiler elde edilmesini sağlamış-
tır. Bu evler ikamet etmenin yanı
sıra aynı zamanda ticarethanelerle
birlikte yapılmalarıyla bir yaşam
kültürünü ortaya koyarlar. Cadde
yanlarındaki mekanlar dükkan
yada yeme içme mekanı olarak
düzenlenmiştir. Bu gelenek Ana-
dolu’da halen yaşatılmaktadır.
Ayrıca dükkan önlerinde yer alan
oturma bölümleri ve mangala (La-
tince doudecim scripta) şeklinde
olan oyun düzenekleri (Res. 32),
esnafların günümüzde de müşteri
beklerken tavla, dama gibi oyun-
larla vakit geçirmeleri geleneğini
yansıtmaktadır. Özellikle dükkan
önlerinde yer alan oturma bölüm-
leri de hala yaşatılmaktadır.
Evlerin bazılarında ata inancı
(kültü) odasının olması, Hıristi-
yanlığın kabulüyle birlikte kiliseli
evlere dönüştürülmüştür. Bu eski
bir geleneğin tek tanrılı Hıristi-
yanlık dinine olan etkisidir. Kent-
te M.S. 5. yy. ile birlikte Roma
İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması
sonunda tüm Batı Anadolu’da ol-
duğu gibi Laodikeia’da da ekono-
mik yönden büyük çöküş yaşanmış
olup düzenli mimari terk edilerek
yol üzerlerinde yada var olan ya-
pıların içinde sıralı mekanlar ya-
pılarak yaşam ve ticaret az da olsa
devam ettirilmiştir. M.S. 494 yılı
depremi ise tamamen kent için bir
milattır. Bundan sonra kentten
söz etmek yerine kasaba halini al-
mış ve hızlı bir şekilde terk edil-
miş Laodikeia’dan söz edilebilir.
İmparator Focas Dönemi (M.S.
602-610) depremi ise kentin bitişi
olmuş, bundan sonra bazı aileler
yaşamlarını kısa süre devam ettir-
miş, daha sonra da alanlar taş ve
kireç ocağına dönüştürülmüştür.
Kazı çalışmaları birçok yapının
opus sectile taban döşemeleri ve
mermer kaplamaların da söküle-
rek taşındığını ortaya koymuştur.
13. yy. başlarından itibaren ise gö-
çerlerin mevsimlik uğrak yeri olan
Laodikeia aynı zamanda Denizli
İlbadı Mezarlığı için mezar taşı
kesim atölyesine dönüştürülmüş-
tür. Kazı çalışmalarında ele geçi-
rilen sarıklı mezar taşı taslakları
bunun kanıtıdır (Res. 35). Bunun
yanında kentte yapılan tahribatlar
ve blokların taşınması, 1990 yılla-
rına kadar devam etmiştir.
Antik kentin dört tarafında geniş
alanlara yayılan nekropolde (me-
zarlık) farklı tiplerde mezarlar yer
alır. Batıda tespit edilen Prehis-
torik (yazılı tarih öncesi) nekro-
pol dahil olmak üzere, Eski Tunç
Çağı’ndan, M.S. 7. yy.a kadar ke-
sintisiz kronoloji oluşturulmuştur
(Res.6-8). Nekropol alanlarında
yapılan kazı çalışmaları, mezar
tipleri, gömü gelenekleri, dini
inançlar, mezar başında belirli za-
manlarda yapılan yemekler yönüy-
le çok zengin veriler elde edilmesi-
ni sağlamıştır.
Laodikeia’da Hıristiyanlığın
Yaygınlaşması
Laodikeia’da yapılan kazı çalışma-
ları, Hıristiyanlığın kentte erken
dönemlerden itibaren yayılma-
ya başladığını ortaya koymuştur.
Özellikle İmparator B. Constan-
tinus (M.S. 306-337) zamanında
M.S. 313 yılında Milano ferma-
nıyla bu dinin serbest bırakılması
ile yayılma daha da hızlı olmuştur.
Antik kentte yer alan birçok kilise
yapısı ve büyük evlerin bir bölü-
münün kiliseye dönüştürülmesi de
32