Background Image
Previous Page  21 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 21 / 44 Next Page
Page Background

A

ydın ve İstanbul şehirlerindeki

medreselerden icazetli iki müder-

risin torunu,

İlkokul öğretmeni Mustafa Asım Bay-

kara ile ev hanımı Ayşe Baykara’nın

üçüncü evladı,

Tarih Profesörü Tuncer Baykara 7

Temmuz 1940 tarihinde Acıpayam’ın

Serinhisar kazasının Yatağan köyünde

dünyaya geldi.

Tuncer Baykara ailesini anlatıyor:

“Benim hem annemin hem babamın

babaları o devrin müderrisleri, yani med-

rese mezunları, icazetleri de var hatta.

İki tarafın da kökten gelen bir dini yan-

ları var. Özelikle babamlar ilk hayat kav-

gasında çok sıkıntı çekmişler. Babamlar

7-8 yaşlarında iken fazla varlıkları yok-

muş, o zamanlar tekkeye gider, tekkede

karınlarını doyururlarmış. Ama annemin

babası çok daha varlıklıymış.

Annemle babamın devrinde öğret-

menler dinsiz sayılırmış, gerçi aralarında

Ateistler de varmış hakikaten. Mesela

Serdengeçti’nin hatıralarında da vardır.

Babamın arkadaşlarından da var. Bizim

köyde de anlatırlar. Babamın babası Hü-

seyin dedem Aydın’da medrese okurken

arada cerre çıkarmış. Cerre çıkmak ne

demek bilir misiniz: Medrese talebeleri-

nin Ramazan ayı boyunca bir köye gidip

imamlık yapmaları ve Ramazan sonrası

biraz para sahibi olmaları. Aradan yıllar

geçmiş, bu defa da annemin babası git-

miş o köye, Şakir Dedem. O zaman Şakir

dedeme Hüseyin dedemi sormuşlar: Ha-

mideli Hüseyin Efendi’yi. Benim Hüseyin

dedem de biraz değişik bir insan, nam

sahibi, gittiği yerde adını bırakırmış. Şa-

kir dedem anlatmış: “Kendisi vefat etti,

çoluk çocuğu da büyüdüler, kendileri-

ni kurtardılar, hatta birisi de öğretmen

oldu.” O zaman o köylüler hayıflanmışlar:

“Eyvah öyle bir adamın oğlu öğretmen

mi oldu.” diye. Çünkü Hüseyin dedem,

babamın babası çok titiz bir adammış

İslami konularda. Sadece akşam nama-

zı camiye gelenleri azarlarmış: “Sizi gidi

akşam namazı Müslümanları sizi…” diye.

Şakir dedem bu tepkilerden korkmuş

benim damadım olur kendisi diyeme-

miş babam için. Eskiden gelen olayların

bazıları peşin hükümlü insanların yanlış

bilgileri. İnsanlar, yaşlılıklarında olayların

gerçek yüzünü anlatıyorlar, gençliklerin-

de anlatılmıyor olaylar. Peşin hükümle-

re uygun olmayan bilgiler vermiyorlar.

Benim Atatürk hakkında kitabım var ya,

Atatürk ve Çağdaş Türkiye, orada kullan-

dım ben bu olguyu.”

Soyisim Hikayesi

“Biz Hacı Karacalardanız. Temettuat

defterleri gibi araçlar tarih anlayışında

çok etkilidir. Rahmetli babam sadece

kendi dedesini bilirdi, Osman Efendi’yi,

onun dışında ailesinden başka büyüğü-

nü bilmezdi. Ben şaşırıp nedenini sor-

duğumda merak etmediğini söylemişti.

O zaman düşündüm ki bizim Türk insanı

fazla soycu sülaleci değil. Sonradan te-

mettuat defterine bakıyorum ve öğre-

niyorum ki biz Karacalardanmışız, daha

sonra hacca gidildiği için Hacı Karaca-

lardan olmuşuz. Soyadı kanunu çıkacağı

sıralarda babam Karaca soyadını almak

istemiş, fakat bizim köyde Karaca soya-

dını daha önce kullanan olduğu için Ka-

racaya en yakın herhalde Baykara oldu-

ğu için Baykara alınmış. Babam soyadı

Üzerinde Büyük Etkisi Olan Zeki Velidi Togan'la

19