Background Image
Previous Page  23 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 23 / 44 Next Page
Page Background

şeker pancarı, şeftali ve kayısı

fidanları getirtti. Şu anda bu meyve

ağaçlarından gelir sağlayan birçok

köylü bulunmaktadır.

Hasan Hoca yalnız okulda öğret-

menlik yapmıyordu. Okulun bakım

ve temizlik ihtiyaçlarını da kendi gi-

deriyordu. Okula her sene badana

yapar, bozulan yerleri onarır, tavan-

ları yılda iki kere mazotlardı. Köyde

her sene, biri yılbaşında, diğeri 23

Nisan’da olmak üzere, iki defa okul

müsameresi yapardı. Bu müsame-

reler adeta şenlik havasında geçer,

salonda oturulacak yer kalmazdı.

Hasan Hoca okulda bir voleybol ta-

kımı kurarak çok başarılı sporcular

da yetiştirdi.

Yaptığı çalışmalar yalnız okulla

da sınırlı kalmadı. O tarihlerde köyün

her yeri meraydı. Ve yaklaşık 1050

dönümlük bir arazi atıl olarak duru-

yordu. Bu arazilerin topraksız çift-

çilere dağıtılması ve işlenmesi için

kaymakamlığa dilekçe verdi. Kay-

makamın onayı üzerine Hasan Hoca

valiliğin yolunu tuttu. Aradan yakla-

şık olarak iki ay kadar zaman geç-

tikten sonra Tapu Kadastro’dan dört

kişi geldi ve araziler üzerine incele-

mede bulundu. Bunun üzerine yaşı

18’den büyük olmak koşuluyla kendi

üstünde hiç tapu görünmeyen çiftçi-

lerin bu arazilere dilekçe vermeleri

karşılığı sahip olabilecekleri bildirildi.

Üç ay kadar sonra köydeki 150 ka-

dar kişinin her biri 7’şer dönüm arazi

bulunmaktaydı. Bu arazilerin şimdiki

bedeli yaklaşık olarak dönüm başı-

na 8.000-10.000 TL civarındadır. Bir

kısmının üstünden İzmir – Denizli

karayolu geçmektedir ve Menderes

havzasının üstünde bulundukların-

dan dolayı çok değerlidir.

Beylerbeyi Köyü Güzelleştirme

Derneği’ndeki paralardan artan kıs-

mıyla okul bahçesine 100 sümbül,

8 gül, 150 zambakla sayısını hatır-

layamadığı nergis ve kavak ağaçları

dikti.

Köyün, bu dönemde, tarım arazi-

lerini sulamak için suya ihtiyacı var-

dı. Hasan Hoca köye su bağlanması

için kaymakamlığa dilekçe vermiş-

ti. Fakat kaymakamlık bunun kendi

salahiyetinde olmadığını beyan etti.

Bunun üstüne valiliğe başvurdu fa-

kat oradan da aynı yanıtı aldı. Gide-

bileceği tek mercii İzmir’deki Devlet

Su İşleri idi. Bunun üzerine 1961

senesinde İzmir Bornova’da bulunan

Devlet Su İşleri’ne gitti. Fakat bura-

dan aldığı yanıt olumsuzdu. Üzün-

tüsünü dile getirirken hâlâ o anı ya-

şadığını hissettiğini söyleyen Hasan

Hoca, çaresiz köyüne geri döndü.

Beylerbeyi’ne Elektriğin Gel-

mesi

Yine 1961 yılında ikinci bir baş-

vurusu köye elektrik bağlamak için

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlı-

ğı’na oldu. O sene Aydın – Bozdoğan

elektrik hattından Denizli’ye elektrik

çekiliyordu. Bu dönemde Denizli’de

elektrik direkleri olmasına rağmen

telleri yoktu. Hasan Hoca köyüne

elektrik bağlatmak için bakanlığa

dilekçesini verdi. Yaklaşık dört ay

kadar sonra elektrik etüt idaresin-

den dört kişi geldi. Bu heyet Hoca’ya

15 tane soru sordu. Hoca bunlardan

üçüne tanesine bilerek ve isteye-

rek abartılı yanıt verdiğini söylüyor.

Bunlardan biri köyde kaç dokuma

tezgâhının bulunduğu idi. Aslında

Hasan Yaşar öğrencileriyle

21