

daha birkaç sene öncesine kadar
köyde dokuma tezgâhının bulunma-
sına rağmen o an için köyde doku-
ma tezgâhı bulunmuyordu. Hoca bu
sorunun yanıtını iki olarak verdi. Di-
ğer soru ise köyde o an için kaç dikiş
makinesi olduğu idi. 15 dikiş maki-
nesi olmasına rağmen Hoca bunun
yanıtını da 82 olarak vermişti. Son
abartılı verdiği yanıt ise köyde kaç
traktör bulunduğu idi. Gerçekte 23
traktör varken 48 traktör olduğunu
söyledi.
27 Ekim 1961 Salı günü postacı
Mehmet Ali İban beklenen mektubu
getirdi. Hoca mektubu okur okumaz
ihtiyar heyetini toplantıya çağırdı.
Mektupta köye elektriğin bağlana-
cağını fakat öncelikle katılım payının
bankaya yatırılması gerektiği yazı-
yordu. Katılım payı 15.000 TL idi. O
an için hocanın maaşı 440 TL idi. Bu,
meblağın ne kadar büyük olduğunu
göstermektedir. Bir hafta boyunca
6 aza, 1 muhtar, 1 imam ve Hoca
köyde kapı kapı gezerek elektrik ka-
tılım payını bankaya yatırabilmek
için para toplamışlardı. Bir hafta
sonunda 11.992 TL toplanmış bu-
lunuyordu. Bunun üzerine Hoca bu
parayı bankaya yatırdı. Geri kalan
3.100 TL’yi de tamamlama taah-
hüdünde bulunmuş ve bir ay kadar
sonra kalan kısmını tamamlamıştı.
Yaklaşık iki ay kadar sonra köyde ilk
ışıklar yanmıştı. Sarayköy ve diğer
Denizli’nin köylerinden önce elektrik
Beylerbeyi’ne bağlanmıştı.
Atatürk Büstünün Açılışı
Hasan Hoca’nın en gururla anlat-
tığı olaylardan bir tanesi de okulda
Atatürk büstünü açtığı gündür. Bu
günün onun için anlamı sonsuz. Kuş-
kusuz Atatürk’e olan bağlılığı bunda
büyük rol oynuyor. Büstün açılış tö-
reni o kadar kalabalık olmuş ki in-
sanlar oturacak yer bulamamışlardı.
Açılış törenine Denizli Valisi, Denizli
Kaymakamı, Sarayköy Kaymakamı,
Jandarma Alay Komutanı, Sarayköy
Jandarma Karakol Komutanı bulun-
maktaydı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ilko-
kul zorunlu olduğu halde tüm ülkede
ciddi bir devamsızlık sorunu vardı.
Okula devamsızlık şehirlerden ziya-
de köylerde daha yoğundu. Beyler-
beyi İlkokulu’nda da aynı problem
Hasan Hoca, resmi erkanla birlikte
22