Birkaç yıl önce gece yarısı TRT'de gördüğüm bir program ilgimi çekti. Siyah saçlı, gözlüklü, yerinde duramayan
ve bolca tebessüm eden bir zat bir sandalyede oturmuş ekranlarda çok alışık olmadığımız bir şeyler okuyordu.
Mesleğim gereği okuduğu şeyler ilgimi çekmişti. Hiçbir yere bakmadan, tamamen ezberinden onlarca beyit
okuyordu. Divan edebiyatı ürünleri olan beyitleri okuyup anlam inceliklerini güzel bir Türkçe ile günümüze
uyarlayarak aktarıyordu. Eskiyi yerinden kaldırıp yeniye taşıyordu. Okuduğu şeyler ilk etapta anlaşılmıyor gibi
gözükse de onun izahından sonra çok sevimli hale geliyordu. Küçük bir araştırma sonucunda bu zatın 1961
doğumlu Av. Hayati İnanç olduğunu ve ilimizin yayla tabiatlı Çameli ilçesinden çıkan bir 'şiir hafızı' olduğunu
öğrendim. Divan tarzı şiirlerin çok bilinip iyi anlaşılmadığı günümüzde hafızasında yedi ila sekiz bin beyit bulunan
Hayati Bey'in bizim topraklarımızdan çıkmasına sevinerek kendisi ile irtibata geçtik. Modern zamanlar için oldukça
orijinal olan bu meziyetin dergimiz vasıtasıyla tüm Denizlililere duyurulmasını istedik. Sonra biz onu çağıracak olsak
da önce kendimizi davet ettirerek Ankara'ya gittik. Hayat hikâyesini, özellikle divan şiirine olan ilgisini ve farklı birçok
özelliğini kendisinden öğrendik. Bir Pazar günü arkadaşlarla Hayati Bey'in kapısını çaldık. O günün akşamında TRT
Haber'de canlı olarak yayınlanacak programı olduğu halde yayın saatine çok yakın bir vakte kadar kendisiyle zevkli
bir sohbet gerçekleştirdik. Şiirle, tarihle, hikmetle ve nerede karşımıza çıkacağını kestiremediğimiz latifelerle dolu bu
muhabbetten bazı başlıklar:
- İlkokul öğretmenim Emine hoca özel günlerde şiir okuturdu. Bu bir kural haline gelmişti, bir defa Hava Şehitleri
Günü'nde bana okutmadı terzi Bekir'in kızı Meral'e okuttu ona hala küskünüm.
- Emine hoca, yüzünden okuyabileceğimi söylese de ben ezberlerdim. Ezber zevki merakı bende o zaman başladı.
Ezberleyebildiğimi görünce bunu oyun haline getirdim.
- Kayda değer bir hikâyem olduğunu düşünmüyorum fakat beş göbek öncesi dedem Sudan'dan getirilip azatlık
verilmiş bir siyahî köledir. Babam koyu kahverengi, dedem gece görünmezdi.
- Türk, efendimdir, Türkle böyle bir bağlantı var. Hürmette kusur etmem sadece incindiğim bir tarafı vardır efendi
kendisine efendi arar gibi duruyor. Benim efendim efendi olmaya layıktır, köle değil.
Çameli diyarından çıkan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitiren, halen Türk kültürüne hizmet için TRT
Haber'de program yapan bu eğlenceli ve ilginç kişiliği beğenerek okuyacağınızı umuyoruz.
Yrd. Doç. Dr. Kerim Demirci
Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi
Çamelili Bir Şiir Hafızı:
HAYATİ
İNANÇ
27