Background Image
Previous Page  38 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 38 / 44 Next Page
Page Background

20. yüzyıl başlarında yapılmış olan Kayalık Hatipoğlu Camii

merkezde bulunmaktadır. Kareye yakın bir plana sahip olan cami,

beş gözlü son cemaat yerine sahiptir. Osmanlı devletinin son

devirlerinde yoğunlaşan batılı mimari üslupların etkisiyle şekillenmiş

bir camiidir. Harim alçak tutulmuş bir kasnağa oturan kubbe ile

örtülürken kalan bölümler ise kırma çatının uygulanmasıyla kiremit

örtülmüştür. Cephelere açılan ikişer katlı pencerelerle iç mekânın

aydınlanması sağlanmıştır. Aydınlanmada faydası olan diğer

pencereler ise kubbe kasnağına açılmıştır. Dikdörtgen formlu

pencereler de batı etkili çerçevelerle hareket kazanmıştır. Yatay bir

hatılla kat ayrımı belirtilen yapının giriş kapısı üzerine de kitabesi

yerleştirilmiştir. Onarımlar geçiren caminin giriş kapısındaki,

pencerelerindeki ve cephe düzenlemesindeki batı etkisi fazlasıyla

kendini hissettirmektedir. Farklı boyalarla boyanmış olarak

günümüze gelen giriş kapısı çift kanatlıdır. Kenger yapraklarının ve C

kıvrımlarının hareket kazandırdığı panolar kapıyı süslemektedir.

Girişin üzerine yerleştirilmiş olan mükebbire de ahşap malzeme ile

yapılmış ve kandil biçimli korkulukludur. Cumhuriyet dönemi

yapılarında gördüğümüz pencere açıklıklarını çerçeveleyen kemer

ve sahte plasterler görülmektedir. Kemer kilit taşlarında ise ayyıldız

figürü işlenmiştir. Son cemaat yerinin batı yönü de sağır bırakılmıştır.

Son cemaat yeri ahşap tavana sahiptir. Batı etkisinde yapılan

mimaride çok sık karşılaştığımız mihraptaki hareketlilik ve süsleme

bu yapıda da görülmektedir. Mihrabın iki yanında güney cepheye

bitişik yapılmış olan kaide ve plasterlar batı etkili süslemelerle son

bulmuştur. Güney cephedeki iki kemerin bitişine denk gelen ve

plasterlarla devam eden canlılık plasterın alt ve üstüne yerleştirilen

S-C kıvrımlı süslemelerle hareket kazanır. Mihrap üzerine açılan

daha küçük bir pencere çevresi ise yine kenger yapraklarıyla ve C

kıvrımlı süslemelerle hareketlendirilmiştir. Pencerenin üst kısmı ise

silmeli bir daire kemerle sınırlanarak kemer uçlarına da kenger

yaprakları yerleştirilmiştir. Kemerin üzerinde kalan boş alan ise geniş

alanda uygulanan S-C kıvrımlı dal bezemelerine, bunlara bağlanan

kenger yaprakları ve altı yapraklı çiçek kabartmalarıyla

doldurulmuştur. Kabartma olarak yapılan tüm bu süslemeler batı

etkisindeki hareketli anlatımın algılamadaki hareketini daha da fazla

arttırmaktadır. Ahşap işçiliğiyle yapılmış olan minbere bakıldığında

ise, üç kör pano halinde verilen süpürgelik bölümü, geçit bölümü ve

aynalıktan bahsedebiliriz. Aynalıkta yer alan elips biçimli ve kenger

yapraklarıyla oluşturulmuş bir çerçeve içine yapılmış olan kabartma

bir Kâbe tasviri görülmektedir. Bu kabartmada ön planda Kâbe ve

arka planda ise bölgenin mimarisinin işlendiğini görebiliriz. Batı

etkili bu dönemde yapılan camilerde duvar resimlerinde ve bu tür

kabartmalarda Kâbe tasvirinin sık sık tercih edildiğini görebiliriz. Bu

elips çerçevenin çevresinde ise daha geniş yapılmış C kıvrımlarıyla

oluşturulan bir çerçeve daha bulunmaktadır. Süpürgelik

bölümündeki ahşap işçiliğinde ise merkeze yapılmış S kıvrımlı kenger

yapraklarının çevresinde düzenlenmiş dikdörtgen biçimli panolar

görülmektedir. Kıvrımlı çizgilerle belirlenen sınırların köşelerine

baklava dilimi biçiminde şekillenmiş bir zemin üzerine yerleştirilen

kenger yaprakları süpürgelik bölümü panolarının süslemesini teşkil

eder. Aynı biçimde, geçit alınlığında ve köşk bölümünün

yüzeylerinde de C kıvrımlı kenger yapraklarının birleştirilmesiyle

oluşturulan süslemelere yer verilmektedir. Dikey yivlerle belirlenen

minber girişinin kemer kısmında da C kıvrımlı kenger yapraklarının

ahşap işçiliğiyle yansıtıldığını görebiliriz. Harimi U biçimli çevreleyen

mahfil ise kuzey yönden balkonludur ve balkon altına denk gelen

bölümde ise çark biçimli uzantılarla oluşturulmuş süslemeler

karşımıza çıkar. Kubbe eteğine ve kasnağın iç yüzeyine denk gelen

bölümlerde ise yarım daire biçimli boyamalarla yapılmış süslemeler

iç mekânın hareketliliğini arttırmaktadır. Bu yarım dairelerin içlerine

yerleştirilen kandillerden çıkan kenger yapraklarının dallı biçimde

uzatılmasıyla monotonluk önlenmiştir. Yapının güneybatı köşesinde

yükselen minaresi ise dikdörtgen bir kaideye oturmaktadır. Tek

şerefeli minarenin kesme taşla yapıldığını ve batı çizgisinde

biçimlenerek şerefe altının beklendiğinden daha sade bırakıldığını

söyleyebiliriz. Yapının avlusunda üstü örtülü ve baldaken tarzda bir

çeşmesi bulunmaktadır.

KAYALIK CAMİİ

36