yönünde şehri boydan boya geçe-
cek şekilde planlandığı ve bu cad-
deler üzerinde çok odalı, zengin
evlerin ve dükkânların bulunduğu
görülmektedir.
İlk dönem kazılarının sonuçları
Geç Tunç Çağın sonunda, yakla-
şık olarak M.Ö. 1200’lü yıllardan
itibaren Beycesultan'ın bölgenin
merkezi olma özelliğini yitirdiği-
ni ve takip eden dönemlerde şehir
karakterini kaybettiğine işaret et-
mektedir.
Yeni Dönem Kazı Çalışmaları
2007 yılında T.C. Kültür ve Tu-
rizm Bakanlığı Kültür Varlıkları
ve Müzeler Genel Müdürlüğü’n-
den alınan kazı izniyle, Beyce-
sultan Höyüğü’nde 48 yıl aradan
sonra kazı çalışmaları Ege Üni-
versitesi Arkeoloji Bölümü adına
tarafımdan tekrar başlatılmıştır.
Beycesultan Höyüğü’nde kazı ça-
lışmalarına tekrar başlamamızın
temel üç amacı bulunmaktadır.
Amaçlarımızdan ilki, Beycesul-
tan'ın içinde yer aldığı Anado-
lu’nun önemli kültür bölgelerin-
den birisi olan Yukarı Menderes
Havzası’nın tarihini, kültürlerini
ve bu kültürlerin ekonomik ve si-
yasi gelişmişliklerini araştırmak-
tır. İlk dönem İngiliz kazılarının
kısa süreli olması, dar alanlarda
yapılması, çalışmalarda eski kazı
yöntemlerinin uygulanmış olması,
disiplinler arası çalışmaya önem
verilmemesi, araştırılan dönem-
lerde toplumsal ve siyasal analizler
yapmaya yarayacak verileri ortaya
koyamamıştır. Beycesultan ka-
zılarını tekrar başlatmamızın bir
diğer amacı bölgesel kronolojinin
oluşturulmasıdır. Gerek ilk dö-
nem Beycesultan kazıları, gerekse
bölgede yapılmış diğer kazı çalış-
maları henüz Batı Anadolu krono-
loji tartışmalarına kesin bir çözüm
getirmemiştir. Modern arkeolo-
jinin yöntemlerine ve disiplinler
arası arkeolojik araştırmalara ağır-
lık vererek yürüttüğümüz yeni dö-
nem Beycesultan kazı çalışmaları,
ilerleyen yıllarda söz konusu bu
tartışmalara önemli katkılar sağ-
layacaktır. Yeni Dönem kazı ça-
lışmalarımızın bir diğer amacı ise,
bölgenin M.Ö. 2. bin yıla ait siyasi
ve kültürel tarihinin araştırılma-
sıdır. Bugüne kadar Batı Anado-
lu’da birkaç kaya kabartması ve
hiyeroglif yazıt dışında bu döneme
ait henüz kazılarda ortaya çıkarıl-
mış yazılı bir belge bulunmamak-
tadır. İlk Beycesultan kazılarında
açığa çıkarılan saray yapısı, yerle-
şimin büyüklüğü ve konumu Bey-
cesultan höyüğünün o dönemde
önemli bir merkez olabileceğine
işaret etmektedir. Bu sebeple Bey-
cesultan da yürütülen yeni kazı ça-
lışmalarının bölgenin M.Ö. 2. bin
yıldaki siyasi tarihine ışık tutacak
yazılı belgeleri sağlama potansiye-
linin bulunduğu düşünülebilir.
2014 yılı itibari ile halen devam
etmekte olan kazı çalışmaları,
ağırlıklı olarak yerleşimin batı ko-
nisi üzerinde 360 m
2
genişliğinde
bir alanda yürütülmektedir (Res.
1). Bu çalışmalar sonucunda, he-
nüz Selçuklu-Beylikler, Bizans,
Geç ve Orta Tunç Çağ'a ait kül-
tür tabakaları açığa çıkarılmış ve
araştırılmaktadır.
Yerleşimin en geç kültür dönemini
oluşturan Selçuklu-Beylikler Dö-
nemi'ne ait kalıntıların höyüğün
yüzeyinde olması, bunların mo-
dern tarım faaliyetlerinden olum-
suz etkilenmelerine sebep olmuş-
tur. Büyük tahribatın görüldüğü
bu döneme ait tabakalarda çok az
mimari kalıntı tespit edilebilmiş-
tir. Parçalar halinde açığa çıkarı-
lan taş duvar kalıntıları bu dönem-
deki mimari gelenek ve yerleşim
planı hakkında yeterli bilgi sun-
maktan uzaktırlar. Buna rağmen
(Res. 4) Selçuklu Beylikler Dönemine ait at figürünü
(Res. 5) Bizans Dönemi Yapı Kompleksleri
14