Background Image
Previous Page  26 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 26 / 64 Next Page
Page Background

önce şimdiye kadar bilinen kentin

Hellenistik Dönem tarihi, Batı

Prehistorik Nekropolü ve Asopos

Tepesi’nde ortaya çıkartılan kazı

bulgularıyla, Erken Kalkolitik

Dönem’e (M.Ö. 5500) kadar indi-

rilmiştir (Res. 4-8).

Hellenistik Dönem Laodikeia’sı,

Seleukos (Suriye) Kralı, II. Anti-

okhos tarafından eşi Kraliçe La-

odike adına, M.Ö. 3. yy.ın orta-

larında kurulmuştur. Böylece ilk

yerleşimin tipik bir Anadolu adı

olan “Rhoas”, daha sonra “Zeus

Kenti” anlamına gelen Diospolis

ve Hellenistik Dönem, M.Ö. 3. yy.

ortalarından itibaren de Laodikeia

olduğu net bir şekilde anlaşılmış-

tır. Bu isim 13. yy. başlarından iti-

baren değiştirilerek Ladik olmuş,

en son ova ortasında yer alan göl

ve yeraltı su kaynaklarının çoklu-

ğundan ismini alır şekilde Deniz-

li’ye dönüştürülmüştür.

Lykos (Çürüksu) Vadisi’nin orta-

sında konumlanmış olan Laodike-

ia, gerçekte Anadolu’un en önemli

metropol kentleri içinde yer alır.

Yapılan kazı çalışmalarında en

erken yerleşimler Asopos Tepe-

si olarak adlandırılan alan kentin

batı tarafında yer alan tepe üzerin-

de bulunmuştur. Asopos Tepesi,

Lykos (Çürüksu) Vadisi üzerinde

yer alan yaklaşık 270 m. yüksek-

liğindeki doğal bir tepe üzerine

konumlanmıştır (Res. 4). Asopos

Tepesi’nin hemen batısında Gü-

müşçay Nehri (Asopos), kuzeyin-

de ise Büyük Menderes Nehri’nin

ana kollarından biri olan Çürüksu

(Lykos) Nehri akmaktadır.Yine

yerleşimin kuzey batısında Roma

Dönemi’ndeki varlığı bilinen ve

içerisinde balıkçılık yapıldığı ya-

zıtlara yansımış olan, ancak gü-

nümüzde kurumuş bir göl bulun-

maktadır. Antik dönemde ovanın

ortasında yer alan göl ve Lykos

Nehri, Büyük Menderes Nehri

kanalıyla Milet’te denize kadar

olan sal taşımacılığında kullanıl-

mıştır. Başta Asopos Nehri olmak

üzere söz konusu su kaynakları bu

alanda erken yerleşimlerin oluşu-

munu sağlamıştır. Arkeolojik kazı

çalışmaları aynı zamanda topog-

rafya ve coğrafi oluşumlarla ilgili

olarak da bilgi edinmemizi sağla-

maktadır. Lykos (Çürüksu) Vadi-

si’nde yerleşimlerin erken dönem-

den itibaren oluşmasının diğer bir

nedeni de Vadi’nin, İç Anadolu’yu,

Akdeniz’i ve Batı Anadolu’yu bir-

birine bağlayan yolların üzerinde

olmasıdır. Laodikeia hakkında

antik yazarların verdiği bilgiler

ele alındığında, Plinius’un (N.H.

V. 105-108) alanda Rhoas ve Di-

ospolis adlarında iki yerleşimin

varlığından söz etmesi dikkati

çekmektedir. Kazı ekibi olarak

bu veriler doğrultusunda Asopos

Tepesi’nde 250 hektarlık bir alan-

da yüzey araştırması yapılmıştır.

Elde edilen veriler ve kazı çalış-

maları sonucunda Orta Kalkolitik

(Bakır Çağı) Çağ’dan M.S. 4. yy.

a kadar kesintisiz yerleşimlerin

varlığı tespit edilmiştir.

Ayrıca Laodikeia Antik Kenti’nin

derin geçmişiyle ilişkili olan bir-

çok veri Asopos Tepesi kazılarıyla

daha iyi anlaşılmıştır. Asopos Te-

pesi I-II’de yapılan kazı çalışmala-

rında ortaya çıkarılan ve Tunç Ça-

ğı’na ait olan obsidyenler üzerinde

yapılan analizler, bunların yarıya

yakınının Orta Anadolu, diğer ya-

rısının da adalar menşeili olduğu-

nu göstermiştir. Bu da Tunç Çağ-

larında bile günümüzden 5000 yıl

önce kentin konum olarak hem

Anadolu içleriyle, hem de Adalarla

ticari bağlantılarını ortaya koyma-

sı bakımından önemlidir. Antik

dönemde genel olarak bakıldığın-

da Lykos Ovası’nın tamamına ya-

kınında Laodikeia hakimiyeti söz

konusudur.

11

12

20

22

24