Değerli okurlarımız,
Geçmişten Günümüze Denizli
dergimizin yayın hayatına başladığı 2004 yılında çıkan ilk sayıda; “Bizi biz yapan
yerelliğimizin, manevi değerlerimizin kıymetini bilmek ve aidiyet duygumuzu yitirmemek için, zamanla kaybolan kül-
türel mirasımızı gelecek kuşaklara aktarma amacındayız.” diye yazmıştım.
Bu yıl dergimizin yayın hayatına başlamasının
10. yılını
kutluyoruz. Bu süreçte yayımladığımız
37 sayı
ile Deniz-
li’nin tarihine ve kültür hayatına ışık tutmayı amaçladık. Geçmişini bilmeyen geleceğini yönlendiremez anlayışıyla çık-
tığımız bu yolda Denizli’nin tarihini, kültür hayatını, geçmiş yaşam tarzlarını detaylı biçimde ele almasıyla; dergimizin
birçok akademik araştırma, yazı, makale ve kitaba kaynak oluşturduğunu görüyoruz. Bu da ne kadar doğru bir amaçla
yola çıktığımızı gösteriyor ve bizi son derece mutlu ediyor. Yayıncılık, büyük özveri isteyen son derece meşakkatli bir
iş. Bu sebeple yayımlandığı ilk günden bu yana dergimizin her satırında emeği olan, çok değerli Yayın Kurulumuz ve
yazarlarımıza çok müteşekkir olduğumu bir kez daha belirtmek isterim. Sayelerinde geçmiş mirasımız gelecek kuşak-
lara emin ellerde aktarılıyor.
Geçen yıl bizim için çok anlamlı olan
“Osmanlı Dönemi’nde Denizli”
özel sayılarını yayımladık. Dünyanın en
güçlü imparatorluğunu kuran atalarımız yaklaşık 600 yıl boyunca çok geniş bir coğrafyada hâkimiyet kurmuş, pek çok
devlete hükmetmiş, çöküşü sonrasında da mirası üzerine 40’ın üzerinde devlet kurulmuştur. Bu devletlerin tarihi ile
ilgili herhangi bir araştırma için Osmanlı arşivlerinin incelenmesi kaçınılmazdır. Osmanlı arşivleri, sadece Cumhuriyet
tarihimiz için değil, pek çok ulusun tarihi açısından son derece önemlidir. Bu çok değerli arşivlerin mahzenlerdeki
tozlu ve küflenmiş odalardan ilgililerin araştırmasına sunulması bulunmaz bir fırsattır. Biz de vakıf olarak bu fırsatın
güzel Denizli ile ilgili bölümlerini sizlerle paylaşarak çok doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Bu arşivin gün yüzüne
çıkarılmasında uluslararası tarih adına çok değerli katkıları olan ve Vakfımızın Bu sayıların hazırlanmasında da bize
verdiği özverili destek için
Sayın Muzaffer Çetin ve arkadaşlarına
şükranlarımı sunuyorum.
Denizli’mizin tarihi ve kültürel mirası tabii ki Osmanlı Dönemi ile de sınırlı değil. Hepimizin bildiği üzere Ana-
dolu’nun her köşesinde olduğu gibi Denizli’de de insanlık tarihi açısından son derece önemli
antik şehirler
bulun-
maktadır. Medeniyetler beşiği ülkemizin eşsiz kültür mirası içinde yer alan ve aynı zamanda ihtişamlı birer açık hava
müzesi olan Hierapolis, Laodikeia, Beyce Sultan, Tripolis, Tabei, Kolessai, Attouda,Thiounta, Herakleia Salbake,
Apollonia, Eumeneia ve daha gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen pek çok antik şehir ve höyük yerleşmesi Denizli’mizde
bulunmaktadır. Denizli, sahip olduğu antik şehirler ve höyükler yönüyle tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği
yapan medeniyetler içerisinde dünyanın en zenginlerinden biridir. Anadolu Uygarlıkları insanlık tarihi kadar köklü ve
eskidir. Bu uygarlığı kuran insanlar Anadoluludurlar. Ancak daha sonra Roma ve Bizans hakimiyeti başlamıştır. Bugün
gelişmiş, zengin Avrupalıların ataları olan Roma İmparatorluğu Dönemi’nden kalan bu tarihi zenginlik kendi ülkele-
rindekilerden daha çoktur. Yeteri kadar sunup hak ettiği kadar yararlanabiliyor muyuz? Emin değilim ama bu yerleri
ziyaret eden, tarihini inceleyen yabancı iş arkadaşlarımın veya tanıdıklarımın çok etkilendiklerine şahit oluyorum. Bu
hazineyi gün yüzüne çıkarmak ve tanıtmak adına yapılacak hala çok şeyler vardır ama böyle bir zenginliğe sahip olmak
gerçekten gurur verici.
Burada sevgili eşim Meral’in son derece katıldığım bir tespitini sizinle paylaşmak istiyorum. Der ki; “Suya kavuş-
mak için kazı yapan Orta Doğu ülkeleri petrol bularak zengin olmuşlardır. Güzel Anadolu’muzda ise yapılan kazılar-
dan tarih fışkırmaktadır, bizim zenginliğimiz çok daha değerlidir.”
Bu tarihi kalıntılar bize 21. yüzyılda tekstilin başkenti olan güzel Denizli’mizin antik dönemlerde de kralları krali-
çeleri giydirdiğini ve sarayları süslediğini gösteriyor.
Bu benzersiz hazinelerin bizlerle buluşmasını sağlayan, özellikle kente olan derin tutkusu ile Laodikea’yı
UNESCODünya Kültür Mirası
listesine sokmayı başarmış, çok değerli hocamız
Prof. Dr. Celal Şimşek
olmak üzere,
gece gündüz çok zor şartlarda çalışan tüm kazı ekibini ve bu uğurda emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
Bir arşiv değerinde olan “Antik Dönemde Denizli” özel sayımızın, okurlarımız tarafından diğer sayılar gibi heye-
canla karşılanacağını ve kıymet bulacağını umut ediyor, bu özel sayının hazırlanmasına destek olan başta Hocamız
Celal Şimşek ve arkadaşlarına, yayın kurulumuza en derin teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımla,
Ali ABALIOĞLU
2