pe-Baklan’da bu döneme tarihle-
nen materyaller bulunmuştur. Bu
dönem yerleşimlerinde tespit edi-
len keramikleri ele aldığımızda,
büyük bölümünün açkılı olduğu
sıklıkla kırmızı ve siyah renkte
dış yüzey görülmektedir. En yay-
gın oranda basit ağız kenarlı, dışa
eğik ağızlı konik gövdeli çanaklar,
basit ağız kenarlı, dik yükselen
ağızlı çanaklar, basit ağız kenarlı
içe eğik ağızlı çanaklar ve çömlek-
ler ve basit ağız kenarlı dışa çekik
ağızlı çömlekler bulunmuştur. Yü-
zey araştırmalarında bulunan Er-
ken Tunç Çağ keramikleri Beyce-
sultan kazılarında bulunan Erken
Tunç Çağ keramikleri ile önemli
derecede benzerlikler taşımakta-
dır. Dikkat çeken bir diğer konu
tespit edilen yerleşimlerin plato
ve dağlık kesimlerde yer almasına
rağmen ovalık kesim keramikle-
riyle hiçbir farklılık taşımamasıdır.
Erken Tunç Çağ’ın son süreci
olan Erken Tunç Çağ 3’te araş-
tırma alanında iskânın varlığına
ilişkin sınırlı derecede veriler elde
edilmiştir. Bu durumun yerleşim
sayısının fark edilebilir düzeyde
düştüğü havzanın ovalık kesim ile
koşut olduğu belirtilmelidir. Dağ-
lık alandaki yerleşimlerin tama-
men terk edildiği, platoluk alanda
da sınırlı sayıda yerleşimin iskânı-
nın devam ettiği anlaşılmaktadır.
Çivril Ovası’nın kuzeybatısındaki
platoda yalnızca Göceler Höyük’te
iskân devam ederken, güneydoğu-
daki platoda Şifalısu Höyük ile
Söğütlüçeşme - Hasan Höyük’te
yerleşim sürmüştür. Bu döneme ait
buluntulara ayrıca İlimanlı Höyük
ve Köprübaşı yerleşimlerinde tes-
pit edilmiştir. Çal’da ise Asar Hö-
yük ve Höyük Yerleşimi’nde iskân
sürmüştür. Büyük bölümü kırmızı
ve kahverengi tonlarında dış yü-
zey rengine sahip olan Erken Tunç
Çağ 3 seramiklerinde basit ağız
kenarlı dik yükselen ağızlı çanak,
dışa kalınlaştırılmış ağız kenar-
lı sığ çanak ve çeşitli, kaplara ait
kulplar karşılaşılan az sayıdaki ke-
ramiğin bir bölümünü temsil eder.
M.Ö. 2. binyılın başları ile birlik-
te Anadolu’nun tamamında siyasi
örgütlenmelerin belirli merkezler-
de yoğunlaşmaya başladığı görül-
mektedir. Orta Anadolu’da Asur
Ticaret Kolonileri ile birlikte güç-
lenmeye başlayan merkezler ekin-
liğini Hitit Krallığı’nın kurulduğu
sürece kadar sürdürmüştür. İçeri-
sinde kültürel farklılıklar taşısa da
benzer bir gelişim sürecinin araş-
tırma bölgesinde de yaşandığını
söylemek mümkündür. Beycesul-
tan’ın özellikle M.Ö. 2. binyılın
başlarıyla birlikte etkinliği gittik-
çe artan önemli bir merkez olduğu
bilinmektedir. Bu dönemde ovalık
alanların yanı sıra dağlık alanla-
rında yoğun bir biçimde iskâna
sahip olduğu araştırmalarımız so-
nucunda anlaşılmıştır. Yüzey araş-
tırmasında Orta Tunç Çağ’a tarih-
lenen buluntular Çivril’in dağlık
ve plato kesiminde; İlimanlı Hö-
yük, Kocaalan, Kocakaya, Aşağı
(Res. 4) Belence- Asar Küfi Çayı Vadisi
8