Anadolu, on binlerce yıldan beri çeşitli uygarlıkların iç içe yoğrulduğu, dört mevsimin aynı anda yaşandığı bir kültür
ve tabiat coğrafyasıdır. Bu nedenle Anadolu coğrafyası yaklaşık 40.000 yıldır kesintisiz yerleşimlere sahne olmuştur. Bu
topraklarda ilk planlı kentler kurulmuş, mağaralardan çıkılarak ilk yerleşmeler oluşmuş, toprağa ilk tohum atılarak üre-
tim başlamış ve hayvanlar evcilleştirilmiştir. Bu topraklarda binlerce yıl öncesinde yetişen mimarlar, şehir plancıları alt ve
üst yapıları ile mimari tasarımlarına hala hayran olduğumuz muazzam kentler inşa etmişler, heykeltıraşlar ise mermere
hayat vererek eşsiz sanat eserleri meydana getirmişlerdir.
Denizli Bölgesi tarihi, insanlık tarihi kadar eski ve köklüdür. Bölge, birçok yerleşimler ve onların bıraktığı kalıntıları
bağrında yaşatarak günümüze kadar taşımıştır. Bölgede ortaya çıkartılan Kocabaş İnsanı (Homo Eractus) günümüzden
500 bin yıl öncesine tarihlendirilmiştir. Sadece bu bile bölgenin muazzam geçmişini anlamamıza yeter sanırım. Denizli
İlinde; Çivril-Çal, Çardak, Acıpayam, Tavas ve Çürüksu Ovalarında coğrafi konumların şekillendirdiği önemli yerle-
şimler bulunur. Bunlar içinde Lykos (Çürüksu) Ovası’nda Hierapolis, Laodikeia, Kolossai, Karura, Tripolis, Attouda,
Trapezopolis,Thiounta gibi zengin antik kentler yer alır. Bu yönüyle Lykos Vadisi eşsiz tarihi kalıntılarla dolu olan bir
açık hava müzesi gibidir.
Geçmişten Günümüze Denizli Dergisi’nin bu sayısı bölgemizde yapılan kazı ve araştırmalara ayrılmıştır. Dergi
içinde fotoğraflarla zenginleştirilen; Çivril, Çal ve Baklan Bölgelerinde yapılan yüzey araştırmaları, Beycesultan, Hie-
rapolis, Laodikeia ve Tripolis Kazılarında ortaya çıkartılan ve kazı-araştırma başkanlarınca kaleme alınan yazılar yer
almaktadır. Bu kazı ve araştırmalar, Denizli’nin derin ve bilinmeyen geçmişini okuyucularıyla buluşturmuştur. Aslında
geçmiş, günümüz ve gelecek birbiriyle tamamen bağlantılıdır. Geçmişi bilmeden günümüzü yaşayamazsınız ve geleceği
planlamanız zor olur. Bölgede yapılan kazı ve araştırmalar sayesinde geçmişin bilinmeyen karanlık sayfaları yavaş yavaş
aydınlatılmaktadır. Bölgede ilk insan tarıma nasıl başladı? İlkel teknolojiyi sürekli geliştiren insanlar bu muazzam antik
kentleri nasıl kurdu? Bu kentlerde yaşam, inançlar, ticaret, kültür, sanat, spor, yasalar nasıldı? İşte arkeolojik çalışmaların
ortaya çıkarttığı somut veriler tüm bu sorulara ışık tutmaktadır.
Bölgemizdeki en eski bilimsel kazılar, İngilizlerin yaptığı Beycesultan kazılarıdır. Bu çalışmalardan sonra Beycesultan
kazılarına tekrar başlayan Prof.Dr. Eşref Abay birçok yeni veri ortaya çıkartarak bunları özetlemiştir. Yard.Doç.Dr. Fulya
Dedeoğlu, Çivril, Çal ve Baklan Bölgelerinde yaptığı yüzey araştırmalarıyla, özellikle B.Menderes Nehri’nin iki yanında
onlarca yeni yerleşme tespit etmiş ve yerleşim tarihini günümüzden 8200 yıl öncesine kadar indirmiştir. Hierapolis (Pa-
mukkale) kazı çalışmaları, Beycesultan kazılarından sonra, bölgemizde sürekliliği olan diğer önemli ve eski alandır. Hie-
rapolis kazıları İtalyan Arkeoloji Misyonu tarafından 1957 yılında başlatılmıştır. UNESCO Dünya Kültür Mirası alanı
içinde yer alan Hierapolis antik kenti ve Pamukkale traverten alanları dünyada eşsiz bir güzelliği bizlere sunar. Özellikle
Prof.Dr. Francesco D’Andria tarafından bugüne kadar yapılan çalışmaların, önemli keşiflerin ve bunların özelliklerinin
bir özetini sunmuştur. Tripolis (Yenicekent) kazıları bölgemizdeki en yeni kazı alanıdır. Denizli Müzesi Müdürlüğü
başkanlığındaki kazıları Yard.Doç.Dr. Bahadır Duman sürdürmektedir. Kısa sürede Tripolis kazılarında önemli veriler
elde edilmiş ve yazarı tarafından bunların genel bir özeti verilmiştir. Başkanlığımda yapılan Laodikeia kazı çalışmaları
ise 10. Yılını tamamlamıştır. Kazı ve restorasyon çalışmalarında birçok önemli veri ortaya çıkartılmış ve kent UNESCO
Geçici Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır.
Denizli İli adeta bir arkeoloji ve doğa cennetidir. Bu yönüyle aktif ticaret ve sanayisi Türkiye ve dünya gündeminde
olan kentte, turizm sektörüne bağlı katkı da önemli bir yer tutmaktadır. Bu yönüyle Denizli turizm çeşitliliği bakımın-
dan çok şanslı bir bölgedir. Arkeolojik verilerin ağırlıklı olduğu kültür, tabiat harikası ve güzellikleriyle doğa, termal
kaynaklara bağlı olarak ta sağlık turizmi kentin geleceğini önemli ölçüde şekillendirecektir.
Geçmişten Günümüze Denizli Dergisi’nin bu sayısını arkeolojik zenginliklerimize ayıran Cafer Sadık Abalıoğlu
Eğitim ve Kültür Vakfı nezdinde imtiyaz sahibi Sn. Ali Abalıoğlu’na çok teşekkür ederim.
Prof. Dr. Celal ŞİMŞEK
Sunuş
3