I. Dünya Savaşı’nda, bazı Arap aşiretle-
rinin, Osmanlı Devleti aleyhine, İngiltere
ile müttefik olmalarını sağlayan ve Irak’ın
kurulması için mücadele eden Gertrude
Margaret Lowthian Bell (1868-1926),
1907 yılının bahar aylarında, Batı Anado-
lu’yu ziyaret etmiştir. İzmir, Aydın üzerinden
Denizli’ye gelen Bell, buradan Isparta’ya
geçmiştir. Ömrünü, devletinin menfaatleri
uğrunda, Osmanlı Devleti’ni parçalamaya
adayan Bell, ileride kendisine lazım ola-
cak verileri, bu seyahatleri esnasında top-
lamıştır. Oldukça ayrıntılı olan mektup ve
günlükleri, 1907 yılı Türkiye’si hakkında,
ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel kıymetli
bilgiler içerir.
New Castle Durham kökenli, demir çe-
lik üreticisi ve tüccarı, oldukça zengin bir
aileye mensup olan Gertrude Bell, Oxford
Üniversitesinin Modern Tarih bölümünü
birincilikle bitirdikten sonra, 1893-1899
yılları arasında Avrupa’yı gezmiş, 1899’dan
1914 yılına kadar da Anadolu ve Arap top-
raklarını gezmiştir. Gertrude Bell’in bu uzun
gezilerde temas kurduğu Arap aşiretleri
ve şeyhlerinden isyana elverişli olacakları
tespit edip, zamanı geldiğinde bunları ha-
rekete geçirecek ve 1915’den öldüğü 1926
yılına kadar da Irak’ta yaşayacaktır.
27 Mart 1907’de Londra’dan yola çıkan
Gertrude Bell Fransa ve Yunanistan üzerin-
den 2 Nisan günü İzmir’e geldiğinde ken-
disini Aydın, Denizli üzerinde Dinar’a kadar
uzanan demiryolları imtiyazının sahibi olan
Mr. Barfield ve Mr Whittall’lar karşılamış-
lardır. Karşılama heyetinde bunlardan baş-
ka 1905 Ortadoğu gezisinde tanıştığı ve
bundan sonraki gezilerinin vazgeçilmez
elemanı olan Türkçe ve Arapça’da bilen
Halep Ermenisi Fattuh da vardır. Bell’in bu
gezisinde esasen ulaşmak istediği hedef
Ramsay ile beraber kazı yapacakları Kon-
ya’dır. Gerekli bürokratik işlem ve izinler bir
başka Levanten ailesi Van Lennep’ler tara-
fında halledilmiştir.
9 Nisan gününe kadar İzmir ve civarını
gezen Bell’in dikkatini en çok çeken husus
bölgede yaşayan Türklerin perişan hali,
Çerkeslerden “herkesin bıkmış olması” ve
Levantenlerin Avrupa standartlarının bile
üzerinde olan yaşam şartlarıdır. Dinar’dan
Eğirdir’e uzanması planlanan demiryolunun
muhtemelen çeliğini babası üreteceğinden
bu yol imtiyazı ile yakından ilgilenmektedir.
Zaman tanzimine çok önem veren Bell,
gezisi boyunca hemen hemen her sabah
saat 4 sularında kalkmakta ve mutlaka
kahvaltısını etmiş olarak, beş buçuk, altı
gibi yola çıkmaktadır. Mesafeler arası
uzaklığı zaman olarak mutlaka ölçmekte,
öğle yemeği ve dinlenmek için durmak zo-
runda kaldıklarında, mutlaka mola süresini
de belirtmektedir. Bu konudaki hassasiyeti,
22 Nisan 1907 Pazartesi tarihli günlüğün-
de “Saat 4’de kalkıp 5.15’de yola çıktık. Gü-
zel bir sabah. Geire Aphrodisias’a gitmek
için, yol üzerinde bulunan kahvelerde ver-
diğimiz 20 ve 14 dakikalık iki mola ile tam
7 saat yol aldık” cümleleri ile de açık bir
şekilde anlaşılmaktadır.
Bell, 23 Nisan günü önemli bir kavşak
noktası olan Goncalı’ya ulaşıp burada, İz-
mir’de daha önce görüştüğü Mr. Barfield,
kızları ve Spencer Wilkinson ile buluşup, La-
odikya harabelerini gezmişlerdir. Laodikya
harabelerini “çok iyi durumda bir stadyum,
gimnasyum ve hamamlar, çok geniş iki ti-
yatro” şeklinde betimlemiştir.
24 Nisan gününü Hierapolis-Pamukka-
le’de geçiren Bell, Denizli’de kaldığı han-
cının at pazarlığını bozması nedeniyle
yeniden at temin etmek zorunda kalmış
ve güvenliği için verilen iki zaptiye ile sa-
bah saat altıda kiraladığı her bir at için
½ mecidiye ödeyerek Pamukkale’ye hare-
ket etmiştir. Denizli’den atlarla beş buçuk
saatte ulaştıkları Pamukkale’yi “kayaların
üstünden kalkerli suyun akışı çok ilginç,
aşağısında da bir Yörük köyü var” şeklinde
betimlemiştir.
Ertesi gün rahatsızlanınca, gitmek is-
tediği Honaz’a (Colossae) gidemeyip de-
miryolu ile Dinar’a geçerek “Rum bir iyilik
perisi” olarak nitelediği Marigo Cubic tara-
fından işletilen küçük bir handa gecelemiş-
tir. Yolculuğuna Keçiborlu, Burdur, Ağlasun,
Isparta, Yalvaç, Karaağaç üzerinden Kon-
ya’ya doğru devam etmiştir.
Pamukkale
Hierapolis Nekropol
9