oldu sanatçılar tarafından; “Eğer o dernek
organize ediyorsa gideriz" diyorlardı ve
geliyorlardı. Yanan sosyal sigortalar bina-
sındaki o güzel sahne, o sinema binamız
tiyatroların, konserlerin olmasında bize bü-
yük bir avantaj sağlamıştır. Zamanın bele-
diye başkanları da çok yardımcı olmuştur
derneğimize.
Denizlispor’un Kuruluşu
Denizlispor’un kuruluşu 66 senesinde
oldu. Denizlispor'u kurduk, ikinci başkanı ol-
dum. Samim Abi'yi, başkan yaptık, doktor-
du. Bir numara oradan geliyor. Ama her şey
benim üzerimde; bütün yük, kuruculuk vs...
Denizlispor’un kurulması da başlı başına
bir olaydır. Bütün Türkiye’de spor kulüple-
ri kurulurken Denizlispor’un da kurulması
lazımdı. Ankara’dan Futbol Federasyonu
Başkanı Orhan Şeref Apak, eski bir milli
basketçi olan valimiz Nezih Okuş’a Deniz-
lispor’un kurulması talimatını verdi. O da
bizleri yakaladı, ben de Çelik Yeşil Spor'un
başkanıydım. Spor alanında pek çok çalış-
mam oldu benim; futbol işlerinde bulun-
dum, hakem kurulu başkanlığı yaptım, An-
kara federasyon temsilciliği yaptım, güreş
federasyonu temsilciliği yaptım. Güreş Fe-
derasyonu Bölge Müdürümüz Yakup Ünel
ile çok iyi anlaşıyorduk. Bütün güreşçilerin
yetişmesinde bizim de katkılarımız oldu.
Mesela; Hasan Güngör, Bayram Şit dünya
şampiyonları oldular.
Maratoncular vardı. Bütün bu spor mev-
zularında büyük katkıları olan futbol değil
bakın, spor ve katkıları. Bir spor tesisine
adının verilmesinin gerektiğini Vali Beye
ısrarla belirttim. Yakup Ünel isminde mu-
hakkak suretle bir spor tesisi… Ama onun
bir kabahati vardı, Halk Partili idi.
Denizlispor’un kuruluşu 1966 yılıdır ama
asıl 1915’te kurulmuştur Denizlispor. O za-
man sadece futbol değil spor kulübü olarak
kuruluyor. Sporun gelişmesi için Osmanlı
zamanında emir verilmiş Beşiktaş, Gala-
tasaray, Fenerbahçe sırasıyla kurulmuş;
1903, 1905, 1907... Anadolu’ya yayılsın
diye Trabzon İdman Gücü kurulmuş, Denizli
İdman Gücü kurulmuş. Esasını, kulübünü,
kayıtlarını değiştirmeden zamanla ismini
değiştirmiş Denizlispor olmuş ve 1966’da
Denizlispor, Pamukkale Spor, Çelik Yeşil
Sporun üçünü birleştirip bir tane Deniz-
lispor'u kurduk. Aslı Denizli İdman Gücü’dür
ve 1915’te kurulmuştur. Önder Göçgün’ün
babasından da kalan elimizdeki birçok bel-
ge ile bunu ispat edip, 2015 yılında kurulu-
şunun 100. Yılını Belediye Başkanlığının hi-
mayelerinde ve Denizlispor’u sevenlerin de
katkılarıyla muhteşem bir törenle Denizli’de
kutlamak istiyoruz. Vali Bey ile konuştum o
da gayet olumlu karşıladı ‘’elimizden geleni
yaparız’’ dedi.
Denizlispor’un bana en büyük faydası
spor yapma alışkanlığı kazanmam oldu. 1.
Antrenörümüz Altan (Santepe) idi. O bizi
koştururdu. Kum torbaları verirdi ağırlık
taşımamız için. İkinci antrenörümüz Kadri
(Aytaç) idi. Pinpon oynadık, pinpon müthiş
bir spor. O sayede ben sağlığımı düzelttim-
Şimdi yoga, meditasyon yapıyorum, hafif
kroslar yapıyorum, yüzüyorum bütün buna
rağmen biraz göbeğim var.
Huzurevi
Huzurevi tamamen Vali Münir Güney’ in
eseridir. Bizim dernek olarak satın aldığı-
mız ve deve güreşiyle maddi kısmını takvi-
ye ettiğimiz çok değerli arsa üzerine Münir
Güney sayesinde o eser yapılmıştır. Bütün
döşenmesi ve mefruşatını da biz yapacağız
diye devlete söz verdik. 100 küsur odanın
döşemesini biz yaptık. Derneğimiz o kadar
güzel çalıştı ki, hangi kapıya gitsek yardım
istesek hiç çekinmeden destek veriyorlardı.
Bu Denizli’nin güzel başarılarından bir ta-
nesidir.
Derneğin o dönemki üye listesine huzu-
revi kayıtlarından ulaşılabilir.
Bulduğum her fırsatta huzurevine ziya-
rete giderim. Oradakilerin hayır duasını
alıyorum, hepsi boynuma dolanır, biliyorlar,
tanıyorlar beni. Denizli’ye kazandırdığımız
güzel eserlerden bir tanesi bu.
Yüksekokul Yaptırma ve Yaşatma
Derneği
Yine Münir Güney zamanında yaptığımız
en mühim işlerden bir tanesi de Yüksekokul
Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ni kurma-
mızdır. Bu dernek Pamukkale Üniversite-
si’nin nüvesini teşkil etti. Yüzlerce dönüm
araziyi de Münir Güney üniversiteye tahsis
etti. Dernek, bugünkü Pamukkale Üniversi-
tesi’nin doğumu olmuştur. 9 Eylül Üniver-
sitesi’ne bağlı bir fakülte olarak 40 kişiyle
istasyon binasında çocuklar başladılar ted-
risata. Ama düdük sesi ve kömür kokusun-
dan rahatsız olan çocuklar itiraz ettiler, Vali
Bey onlara milli kütüphaneyi tavsiye etti.
40. yılında da beni ve Münir Bey’i davet et-
tiler.Üniversitenin kuruluşunda görev alan-
lar; Musa Kazım Manasır, Yüksel Kaşıkçı,
Fuat Dağdeviren’dir. Daha da vardı isimler
ama şimdi hatırlayamadım.
“Sosyal Hizmetlerde çalışmak çok ay-
rıcalıklı bir duygudur. Bir ülke görevidir.
Bunu menfaat karşılığı olmadan yapmak
değeri biçilmez bir haslettir. Her şeyi unu-
tup bu denizde yüzerseniz işte o zaman bu
dünyada yaşıyorum dersiniz.”
Denizli’de İlk Televizyon
Denizlilere ilk televizyonu seyrettiren bi-
ziz. Şevket Karakurt’ la ikimiz, Çökelez Da-
ğı’na çanak anten kurduk. O zaman siyah
beyaz neşriyat yapılıyor Ankara’da. Her-
kesin evinde resmi bir verici yok. Fırtınalı
günlerde jipe binip karın kışın içine girip
devrilen o çanak anteni düzeltiyorduk.
Eczacılık
Eczacılık büyük bir zevkle çalıştığım
mesleğimdir. Denizli’ye en sıkıntılı ilaç dö-
nemlerinde dahi büyük hizmetler vererek
hem eczacılık hizmetinde bulundum, hem
bu sosyal faaliyetlerde bulundum o bakı-
mından çok mutluyum. Denizli eczacılar
odasının kurucularındanım, 1972 yılında
kurduk. Odanın başkanlığını da yaptım. Ben
Denizli'de eczacılığa başladığımda bir tek
sanayi kuruluşu vardı. O da Sümerbank'tı.
Başka bir şey yoktu. Bir de babamı getir-
dim Buldan’dan, ikinci eczaneyi açtım. Has-
tane caddesindeki Numune eczanesi de
benim babamın eczanesiydi. 1959 yılında
açmıştık, devrettim orayı Tevfik Sağlam’a.
1979 yılında İzmir’de Sayıner Eczanesini
açtık. İki eczane üç çocuk büyütüyoruz, bu
arada birçok şeyi yapıyordum, bunlar biz-
de bir bilgi oluşumu meydana getirdi. Her
bilginin her tecrübenin insanı biraz daha
olgunlaştırdığını fark ediyoruz. “Tecrübe;
muhteşem bir zenginliktir, sermayedir, bilgi
birikimidir. Onu gençlere aktarmak bir in-
sanlık görevidir.’’ İşte bugün bütün konuş-
malarımızı onun için yapıyoruz. Başımızdan
geçen bu olayları anlatalım ki gençler bun-
lardan kendilerine bir pay çıkarsınlar, nasıl
biz başkalarından öğrendik onlar da bizim
yaptıklarımızı öğrensinler.
Özel sektör tarafından ilk okulun
yapılışı
Münir Güney’in keşifleri sayesinde ilk
ilkokulu Ahmet Nuri Özsoy yaptırdı. On-
dan sonra Abalılar, Münir Kuyumcular,
Özkardeşler, Kaynaklar... Kaynak benim
komşumdu, ben gariban eczacıydım onun
da gariban bakkal dükkânı vardı yanımda.
Zamanla ikimiz de parladık, o beni geç-
ti sonra. Ben itibar kazandım, zengin bir
adam değilim ama bir zengin gibi yaşa-
masını bilen bir insanım. Dünyayı gezdim,
ben böyle örnek oldum insanlara. Araştıra-
rak en küçük maliyetle halletmeye çalıştım
bol keseden değil. Dünyada gitmek, gör-
mek istediğim bir tek yer kaldı; Kanada’da
Vancouver. Orda Rocky Mountain denilen
bir dağlar zinciri var, çok müthişmiş. Biraz
yaşım biraz sağlığım gereği çekindim, gi-
demedim. Geçenlerde Münih’e gittim 5 gün
kaldım görmemiştim Münih’i. En çok kütüp-
hanesini beğendim Almanya’nın en büyük
kütüphanesi Münih’te; 5 milyon kitap var.
Ama önce cennet gibi Türkiyemizi gezme-
miz görmemiz gerekiyor. İzmir’de yaşayıp
Pamukkale’yi Afrodisyas’ı bilmeyen çok
kişi var. 40 sene evvel, Çoşkun’ la yola çık-
12