Previous Page  40 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 40 / 44 Next Page
Page Background

“Dağ sarayı” ismi benim 1950 li yıllardan

beri gittiğim,1953-1954 yıllarında bir bu-

çuk ders yılında kaldığım Acıpayam’da

beni hep takip etmiştir. Öyle ya, dağ bili-

nir,saray da bilinir. Dağ sarayı ne ola ki? Bu

sözlerin gizeminde(sırrında) asıl önemli

kelime “saray”dır. Dağda bir saray ne arar

denmesin?

1990 lı yıllarda artık ünvanı ile de yetkili

olan bir akademisyen olarak Dağ Sara-

yı’na merak etmiş, benim köyün o zamanlar

bağlı olduğu kaza merkezi ve kayınpederin

memleketi bir Acıpayam ziyaretimde konu-

yu oralılara açmıştım. Acıpayamlıları çok iyi

bilen Çakır Süleyman(Değer) Amcayı bula-

rak meseleyi öğrenmeye çalışmıştık. Çakır

Süleyman Amca, Dağ Sarayı denilen mın-

tıkayla ilgili olarak Cabılar ailesinin adını

telaffuz ederek, oradaki büyük evin yıkılışını

hatırladığını belirtmiş idi. Orada, Acıpa-

yam’ın başka evlerinde görülmeyen işle-

meli, yazılı parçalar ve malzeme varmış.

Hatta bunlardan bir pencere kepenginde

yazılar bulunduğu da söz konusu edilmişti.

Yazılı veya kitabeli pencere kepenkleri dik-

katimi daha çok çekmişti. Hemen bunun

üzerinde durdum; Çakır Süleyman Amca

bildiğime göre orada iki kepenk vardı ve

binanın yıkımı sırasında ailenin iki erkek

mensubu bu kepenkleri paylaştılar. Birisi

İstanbul’da bir emekli bankacı şahsiyet;

ama öteki kişi şu anda Acıpayam’da yaşı-

ACIPAYAM'DA

DAĞ SARAYININ

GİZEMİ?

38