Previous Page  30 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 30 / 44 Next Page
Page Background

kümet binası yurt olarak yapılıyor. İsmet

Paşa 1940’da Denizli’ye geldiğinde söz

vermişti ben size yurt yaptıracağım de-

mişti.

Denizli’de mesela susam çok yetişiyor.

Anason, susam ve tütün Acıpayam’ın baş-

lıca ürünleri.Benim bildiğim Denizli’de 3-5

tane un değirmeni var. 3-5 tane tahin de-

ğirmeni vardı. O zamanlar fabrika diyor-

duk, Cumhuriyet başladığı zaman.

Almanya’dan gelenler bize ticaret odası

16 tane Almanya Ticaret Odası başkanı

izliyoruz inceliyoruz, Karabük kadar demir

üretiyorsunuz biraz buna baktık, sizde cev-

her yok, izabe yok, ne oluyor nasıl oluyor?

Ticaret Odası Meclis Başkanıyım, biraz

bunu hayali olarak Karadede ormanla-

rından kalma demir işleri filan var, bizim

yatağanda Osmanlının süngüsü yapılıyor,

kılıcı yapılıyor, oradan haddeciliğe arka-

daşlar başladı. 20 ye yakın haddene oldu.

Çocukluk devrelerinde amcam giderdi Ka-

rahöyük pazarında satılmayan ne kaldıysa

fabrikaya getirir, 200 tane koyun, 100 tane

dana, at satamıyor köylü hepsini getirmiş

koymuş eşkıya gibi adam Allah rahmet ey-

lesin, hepsini getirir ertesi hafta paraları

öder. Bir dolu nohut, fasulye neyi kaldıysa

tekrar köylü evine götürmesin derdi.

Musa mahallesinde her yerde su vardı.

Kaşıkçı ailesi su çıkartıyor diye bir söylenti

oldu, ama su çıkmıyor bizim evden. Babam

vuruyor 100 metre yerden, su yok çeşmeler-

den taşıyoruz filan, neyse bizim sayaç vardı

numarası 10. Bütün mahalle bizi eleştirdi;

zengin bunlar, su aldılar, su alınır mı diye

bunlar 1950’li yılların bir esprisi. (Denizli

içme suyu şebekesi 1950’lerde yapılmıştı)

Dergimizde çıktı, Padişah çocuklarının birisi

Denizli’de valilik yapmış Gerzile’den su ge-

tirmiş. Kurşunlu Cami'nin altında, bacağım

kalınlığında bir su bu. Bayramyerindeki Va-

kıflar Hamamına gelirdi orada terazilenirdi,

sonra aşağı istasyona iner Tahsin Cem’le-

rin evinin orada kule vardır.

Burada Mustafa

Kemal Atatürk’ü anmak

zorundayım;

İzmir İktisat

Kongresi’ne, Denizli’den

kimler gidebilir,

tabaklar gidebilir.

Orada Atatürk

“Birleşin, Anonim

şirketler kurun” diyor.

Tabaklarımız geliyor ve

Şemsiterakki Debaat

Anonim Şirketi’ni,

İktisat Bankası Anonim

Şirketi’ni kuruyorlar.

YÜKSEL

KASAPSARAÇOĞLU

Bir öneri ile başlamak istiyorum: Fotoğ-

raflarla Denizli müzesi arşivi ve kurmak

çok mühim bir konu. Bir ilke imza atalım

Denizli’de tanınmış ailelerin, devlet büyük-

lerimizin ziyaretlerinden, çocuklar yetişiyor

fotoğraf kıymeti bilmiyor heba olup gidiyor.

Kopyalama usulüyle ailelerden rica ede-

lim bir fotoğraf müzesi ve arşivi kuralım.

1948-49 yılları devlet hastane çalışanları-

nın fotoğrafları ve Fatma hoca camisinin

içerisinin fotoğrafları bende mevcut.

Akhan Kervansarayı ve İpekyolu

Esasında ismi Akhan değil “Sonhan”dır.

Sonradan çevirmişiz Akhan olarak. Yani

Selçuklu’nun yaptığı İzmir istikametinde

sonhan anlamında.Akhan Kervansara-

yı’nın oradan ipek yolu geçiyormuş zama-

nında. İpekyolu tek değil aslında, 6-7 kol.

Bunları şöyle sıralayabiliriz; Laodikya’nın

kuzey kısmından gelen bir yol, Kurudere

üzerinden Tavas’a doğru bir yol, Sevindik

tarafından gelen bir yol, Kurudere üzerin-

den Gökpınar Çayı’nı takiben, hatta çoğu

bilmez Ankara yolu (şu anki değil) Gök-

pınar kenarından Akhan üzerinden giden

yol,bir yol da İmam Hatip Lisesinin olduğu

yerden Kömürcüler çeşmesinin mevkisin-

den geçen yol olmak üzere farklı kolların

birleşimidir.

Musa Mahallesi

Denizli vilayeti kurulduğu zaman ilk

mahalle Musa Mahallesi’dir ve ismi Musa

Ağa’dan gelir. Benim mahallem ismini

Musa Ağa’dan alıyor. Külliyesi vardı. Şim-

di o eski mezarlığın olduğu yere cami

yapıldı. Orda Merkezefendi külliyesi var-

dı. Çivit boyalı cumbalı ev vardı, çeşmesi

vardı. İlbadı yolunda. Muratdede, Murat

Bey İnançbeylerinden. Şimdi Dedelihanda

yatan yatır. İnançbeylerinden gelen yatır.

Hilalspor, Yeşilspor, Denizlispor, bütün ku-

lüplerin doğuşu Musa Mahallesi'nde.

Tripolis

1953 yılında, amcaoğlum Halil Sarı dedi

ki “bi Yenice tarafına gidelim”.“Gidelim” de-

dim. Bir motosikleti var, bindik, gidiyoruz.

Bir kum yığınına rastladık, motor savruldu

düştük. İkimiz de iyi olduğumuza kanaat

getirdikten sonra bir taş ilişti gözüme. Git-

tik eşeledik baktık ki tarihi bir taş; Akhan

Kervansarayı’ndaki bir taş. Geldik Taner

hocaya anlattık durumu. “Tripolistir Yük-

sel” dedi. Tarhan hocaya haber verdi, o da

zamanın valisine çıkmış,anlatmış durumu.

Tripolis ilk bu şekilde ortaya çıkmıştır.

Buldan

Canpolat valimi görevde olduğu zaman,

bir akşam yemeğinde bizim orda konuk

ettim.“Sayın valim dedim Buldan ranta

gidiyor” dedim.“Nasıl bir yer Buldan?” diye

sordu. ”Sayın valim bir görmeniz lazım”

dedim. Ertesi gün sabah saat 6’da kalkı-

yor, Buldan’a gidiyor. Kaymakamı, Belediye

Başkanını, Tapu Müdürünü buluyor, “Bul-

dan’ı dolaştırın” diyor. Gezdiriyorlar, dolaşı-

yor. Tapu dairesine geliyor, kırmızı kalemi

eline alıyor alımı satımı yasaktır, şerhini

atıyor. Şimdi Buldan’da birçok yerde resto-

re çalışmaları var.

28