Previous Page  29 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 29 / 44 Next Page
Page Background

Afyon’da. İkinci önemli etken; Sanat Oku-

lu’nun açılmış olması (1940’larda) Motor

Bölümü, Teknolojik Bölümü ve her türlü

Marangozluk bölümü vardı. Biz de Salih

Bozbay Abi’nin başkanlığında sanayi site-

lerini yaptık. Esnaf birden bire yer buldu,

mekân buldu. Çok zor şartlardan çok gü-

zel bir yere doğru geldi Denizli.

Pamukkale Üniversitesi

1970’te Münir Güney’in de gelmesiyle

bir hareket gelişti Denizli’de. Bir şeyler

yapalım istiyoruz ama bilgi noksanlığı

var. Çünkü üniversite yok. Denizlili olarak

bu konuda geç kaldık. Orhan Oğuz Mil-

li Eğitim Bakanıydı, söz verdi telefonda;

“Ben geliyorum, açıyoruz” dedi. O gün

12 Mart muhtırası verildi Demirel’e. Mü-

nir Güney gece yarısı beni aradı;“Yüksel,

sorma üniversiteyi gene kaybettik” dedi.

İsmini, her şeyi, yerini de ayarlamıştık. O

ilk kısım, 360 dönüm yer de yapsak, eğer

o günden açabilseydik üniversiteyi… Son-

ra onu biliyorsunuz 9 Eylül İzmir’de açtı-

lar. Biz Denizlili olarak bir şey yapamadık.

Çok şükür bugün her şeye ulaştık. Üniver-

sitemiz var.

Yukarıda bahsettiğim gibi nüfusları

baz aldığımızda Denizli 30 misline ya-

kın büyümeye sahip. İmar planımız yok.

1963’te geldim ben, zorla beni il genel

meclisine gönderdiler. Merkez İlçe Parti

başkanı yaptılar. Hiçbir bildiğim yok. Yani

ihtilal olduğu için kimse mesuliyet kabul

etmiyor. Yeter ki yüksek tahsilli olsun. İl

Genel Meclisi’ne gittik. Şimdi ne yapaca-

ğımızı da bilmiyorum. Candoğan Belediye

Başkanı hakikaten gelmiş geçmiş baş-

kanlarımızın içerisinde çok iyi başkandır

bürokrasiden gelme. Yok diyor, kanuna

uyulacak, olmaz diyor. İyi ki ben de baş-

kan olmamışım. Çünkü çok zor bir iş, biraz

idare edeceksin biraz yumuşak olacaksın.

Neyse Candoğan’la biz yola çıktık. İlk

önce imar planı olmadan ruhsat vermem.

Ondan sonra da param olmayınca ben

bir şey yapmam Denizli’de. İlk önce pa-

ran olacak. Ne yapalım, işte toptancı hali

yaptık,soğuk hava deposu yaptık,sana-

yiyi düzelttik, otobüsleri düzelttik, asfalt

şantiyesi kurduk, asri mezarlık, otogar...

Şu anda Forum Çamlığın olduğu yerde

asfalt şantiyesi vardı. Ve o şekilde gelir

elde ettikten sonra yatırıma geçtik. Can-

doğan parkını yaptık. Sonra biraz daha

ağaçlandırdık, çiçeklendirdik ama büt-

çe diye bir şey yoktu. O zamanlar imar

planını Türkiye İller Bankası yapıyordu.

Mimar Suna Çakmacı benim de yakınım

gibiydi ve daha çok İller Bankası’na ben

gidip geliyordum. Uzun süre sonra İller

Bankası’ndan planlar geldi. Eskiyi bozma,

eğer bu planı bulursak Belediye’de, bütün

o güncel ara sokakları dâhilinde düzelti-

verdik birazcık. Hiç olmazsa orada biraz

çizgiyle düzeltelim olmaz. Evimizin sa-

çağını dahi muhafaza koruyordu. Bizde;

Ben varım, Yalçın Sunal var, Yakup Ünel

var. Denizli’de teknik adam o kadar az ki.

Hani yok şehir planını hiçbirimiz bilmiyo-

ruz. Her şeyi gördüm biliyorum ama şe-

hir plancısı değiliz. Tabi Candoğan böyle

uygulanacak diyor. Yani plan neyse ben

ilgilenmiyorum düzenleyin diyor. Belediye

Meclisini hiç dinlemiyor, partiyi hiç din-

lemiyor.

1970’den hemen biraz sonra Dentaş

dahil, 70 tane anonim şirketi kurduk.

1971, 1961 hayali söylüyorum ama ka-

yıtlar. Yani Pam Tekstil dahil. O zaman

Japonya’ya filan gidip geldik.

Denizli’nin hayal güçleri gelişmiş, ileriyi

görebilen insanlarından biri de Nuri Eri-

koğoğlu. 4-5 tane büyük dükkanı birleş-

tirdi. İstanbul’dan sökülmüş makineleri

getirdi, kablo yapmak için. Şimdi barajlar

yapıldı, elektrik yapıldı ama ne düğmesini

yapabiliyoruz ne de kablosunu, hep ithal

ediyoruz. Nuri Erikoğlu o zaman kablo

üretmeye başladı.

Sanayi Odası ve Ticaret Odası

İşte böyle kalktık dedik ki Salih Bozbay

Abi de var, Sanayi odası kuralım. İzmir’e

gidip geleceğiz. Tabi sanayi odasını Be-

kir Karakurt abi temsil ediyor, Ege Sanayi

Odası Yönetim Kurulu’nda. Denizli’den

herkes oraya gidiyor. Biz dedik sanayi

odası kuracağız. Mehmet Ali Tan, ben,

Salih Bozbay abi biz- Mehmet Ali Tan bi-

razcık sanayici sayılır haşıl döküyor filan

ama bizim ikimizde de sanayicilik filan

yok- sadece Türkiye’de 7. sanayi odası

olarak kurduk (1973). Mehmet Ali Tan

başkan olmak istedi. Bekir Karakurt hiç

olmazsa etrafı var tanıyor, ondan dolayı

Mehmet Ali Tan’dan sözlü dayak yedik ve

Denizli’de sanayi odasını kurduk. Yürüyo-

ruz. Bu 70 fabrikadan anonim şirketten

tahmin ediyorum 30’u filan faaliyete

geçebilir. Geri kalanın yani o ampul fab-

rikası, televizyon fabrikasına çok değişik

konularda Uygar Motor hiç olmayacak

şeylere parmak attı. Aslında Şirintaş

bugün Paşabahçe şişe bardaklarının tü-

münü Denizli’de üretiyor. O hale getirdik

Denizli’yi, övünmek gibi olmasın ama.

Bunlar ücret karşılığı olmayan şeyler as-

lında. Gümrük müdürlüğümüz yok, ihtilal

oldu. Çimento fabrikası kuruldu. İzmir’den

işini yapan ihracat yapan için çok rahat

her şey, burada Denizli’de çözülüyor yani.

Teleks var sadece. Tabi ulaşım iletişim de

yok. Neyse Ticaret Odası olarak Büroyu

tuttuk. Müdür geldi “Benim telefonum yok.

Masam yok sandalyem yok.” dedi.

Yeni evliyim Münir Abi aradı, hazırlan biz

seni akşama bir yere götüreceğiz. Uşak-

lı Hafız, Memişoğlu, Münir Kuyumcu abi

arabaya bindik. Beni aldılar evden karşı-

lıklı oturuyoruz, Münir abiyle bir yere gi-

diyoruz.“Yüksel Kaşıkcı projeleri çizdi.” “Ne

projesi abi?” “İmam hatip lisesi”. “Ben na-

sıl söylerim böyle bir şey görmedim”. “Sen

öyle diyeceksin”. Biz hacı amcaya gittik

–Sabuncuoğlu-Türk kahvesi içeceğiz. Git-

tik oturduk, elini öptük falan, neyse artık

“çizimler hazır” dedim ben. Öyle dediler,

söylemem gerekiyordu söyledim. Ben de

hatta söylemek istedim. Bunu başka yere

yapalım, hatta satalım burası 4-5 dönüm.

Orda 50 dönüm yer alalım orda yapalım,

kabul etmiyor Hacı abi. İlla orası olacak.

Mimar Ozan Saracoğlu’yla karşı karşıya

masaya oturduk. Sabah akşam proje çizi-

yoruz. Tabi projeyi tamamladık ama 1 ay

da zor tamamladık projeyi. Proje dev bir

proje. Organizasyon ve inşaat yapımı Hü-

seyin Tomaşoğlu’ndan. Bir kuruş para yok.

Abi dedim para yok, neyle yapacağız bunu,

demir alıyorsunuz. Şimdi biz mendil yap-

tık. Gelenler orda mendile para atacaklar.

Bir saydık 400.000TL, temeli döküyoruz

Bodrum’u yapıyoruz birinci katı yapıyoruz

bundan sonrası gelir artık. Kendisi gelir.

Bir saptama yapayım. Biz 1973'de

il yıllığı (50. Yıl) yayını çıkarırken Münir

Güney’le, “Mimar Ali Usta” diye buraya

yazdık. Bugün gördüğünüz bu fotoların

lisedeki, memleket hastanesinde tüm

karayolları Kömürcü Ailesi tarafından

yaptırılmıştır. Musa’da Saraçoğlu evleri

bize komşusudur. Bu misafirhanelerde

bu binaların çoğunda onları niteliği var-

dır. Ferruh Öler, Atatürk buraya Denizli’ye

göndermiş. Mimar Ali Ustayla, beraber

çalışmışlar vakıf evleri filan hep Ali usta

yapmış. O mermerleri yapmak şuan çok

zor. Parke döşemeleri, yolları dâhil onlar

yapmışlar. Ferruh Öler, mimar. Atatürk’ün

emri ile 30 vilayete dağılmış. Hasbelka-

der Denizli’ye gelmiş. Buraların mimarı.

Denizli’de 3 sene kalmış. Ben kendisinden

öğrendim.

Harp döneminde iplik veya boya kassar

v.s. tahsisli dağıtılıyor. 4 kooperatif dağı-

tımlardan birer kuruş topluyor, Kamu Hü-

27