Previous Page  26 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 26 / 44 Next Page
Page Background

birkaç fakülte açacağız, ondan sonra

meslek okulu olacak dedi. Onlarla belli bir

kira bedeli ile anlaştık. Şimdi biz oradan

aldığımız kira bedelini üniversitede ve li-

sede okuyan öğrencilere burs olarak ve-

riyoruz. Bunlara ilaveten, Pamukkale yolu

üzerindeki huzurevi, çocuk yuvasına aşağı

yukarı gelirimizin üçte birini veriyoruz.

Dentaş A.Ş. ve Denizli Basma ve Boya

Sanayii A.Ş.:

Bu arada 1972 yılında sanayi yatırım-

ları başlayınca kurucu ve yönetim kurulu

üyesi olarak görev aldım.

NİHAT

KÖMÜRCÜOĞLU

Öncelikle, “Geçmişten Günümüze De-

nizli Dergisi”ni çıktığından beri takip et-

tiğimi ve çok beğendiğimi söylemeliyim,

böyle bir derginin yayınlanması ve yeni

kuşaklara sunulmuş olması çok yararlı.

Dileğim derginin her geçen gün yeni bil-

gilere ulaşıp büyümesi ve daha çok kişiye

dağıtılması.

Ben,işçi amele bir ailenin evladıyım.

Okudum ve inşaat mühendisi oldum.

Devlet memurluğu ve serbest mühendis-

lik yaptım. Mühendislik yaparken bir gün

abim, “sen para kazanamıyorsun mü-

hendislikte” dedi. “Mermercilik yapalım” .

Onun sayesinde bugün mermerci oldum.

Daha sonra, 1996 yılında abim “ben artık

çalışmak istemiyorum” diyerek ayrılmak

istediğini söyledi. Ayrıldık. Çocuklarım da

büyümüştü, birlikte bir aile şirketi olarak

mermerciliğe devam ettik. Zaman içinde

fabrikamızı yeniledik, yeni bir tesis kur-

duk. Kurduğumuz bu yeni mermer tesisi

Türkiye’de ilklerden birisiydi. İlk prefabrik

mermer fabrikasını biz yaptırmıştık. Bu

yüzden Ege ve İç Anadolu’da bazı mer-

mer fabrikası kuracak olanlara örnek ol-

duğumuzu söyleyebilirim.

Heykel Kolonisi

Biraz gerilere gitmeliyiz. Ziya Abi za-

manında Denizli’deki heykellerden bi-

risini ben yaptım. Bu heykel daha çok

soyut bir şeydi. Hüseyin Altın’ın yaptığı

hükümet binasının karşısındaki heykel. O

heykelden sonra ben Denizli’deki bazı ku-

ruluşlarda dile getirdim, “Denizli’de gelin

heykel sempozyumları yapalım. Gerekli

mermeri biz mermerciler temin edelim.”

dedim. Herhalde tam olarak anlatama-

dım ve başarılı olamadım.

Kısmet 5 yıl öncesineymiş. 5 koloni

düzenledik ve kolonide 46 heykel yaptık.

Akademide ve sonrasında yapılanları bu-

rada saymıyorum. Koloniyi yaparken de

düşündüğüm şuydu. Antik çağ kentlerin-

de olan Laodikeia, Hierapolis(Pamukkale)

ile tanınan Denizli’mizin, sanat alanında

günümüzde de uluslararası alanda ta-

nınmasına katkıda bulunmak istiyordum.

Bir “turizm şehri” olmayı hedeflemiş olan

şehrimizin kültürel ve turistik tanıtımına

katkı sağlayabilirdim. Ayrıca Güzel sa-

natlar alanında eğitim alan öğrenciler,

heykel yapma sürecini izleyebilecekleri

bir ortam oluşturmuş olacaktık. Üniver-

sitelerde heykelcilik bölümünün açılması

ve gelişmesine katkıda bulunup Üniversi-

telerdeki konservasyon bölümünün çalış-

malarına destek olabilirdik. Denizli’mizde

bir heykel müzesi yok, müze açabilirdik.

Bunların hepsini sırasıyla yapacağımı-

za da inancım tam.

Memleket Hastanesi

Memleket Hastanesinin taş işçiliğini

taşeron ve müteahhit olarak Kömürcüoğ-

lu ailesi yapmıştır. Biliyorsunuz Denizli

Memleket Hastanesi yıkıldı. Babamın

söylediği ifadeyi aynen kullanacağım. “o

mermerlerde hala elimizin izi var.”

Mimar Ali Usta, evvela dedem İsmail

Köseoğlu Mehmet Ustanın teyze oğlu,

babamın kayınpederi ve iş ortağıdır. Or-

taklılarında taşeronluk ve müteahhitlik

yapıyorlar. Eserleri içinde, yıkılmış olan

Memleket Hastanesi, Denizli Lisesi, Gazi

İlkokulu gibi yapılar vardır.

Her şeyden önce bir kentte yaşayanlar-

da kentlilik bilincinin gelişmesi gerekiyor.

Milli Eğitim müfredatında Sosyal Bilgiler

dersi kapsamında “Çevremizi Tanıyalım”

konusu işleniyor, bu doğru, ancak bu konu

biraz sınırlı kalıyor. Ben sanat okulunda

okudum. Sosyal Bilimler, Felsefe veya

benzeri derslerimiz yoktu. Muhtemelen

şimdi de yok veya yeterli değil, ama bu

derslerin okutularak ve daha da geniş bir

şekilde işlenerek gençlerimize sosyal bi-

lincin verilmesi gerekiyor.

Sonuç olarak; kent belleği oluşturulma-

sında;

a) Var olan eski binaların, mimari ve

tarihi özelliği olan yapıların muhafaza

edilmesi, müze ve sergi alanları oluşturul-

ması gerekir.

b) Yeni nesli sosyal bilgiler alanında

yetiştirilmeli ve özgüveni olan nesiller ye-

tiştirmeliyiz.

400 yataklı Denizli Devlet Hastanesi’nin

30 Ağustos1972 tarihinde Bakan Dr. Kemal

Demir, Vali Münir Raif Güney ve Başhekim

Dr. Samim Gök tarafından açılışı yapılırken,

oda tefrişleri tamamen Denizli’li vatandaşlar ve

Derneğimiz tarafından karşılandı.

24