Previous Page  19 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 19 / 44 Next Page
Page Background

1.Giriş

Yatağan kılıcı, 16. ile 19. Yüzyıl-

lar arasında Osmanlı’da yaygın

olarak kullanılmış meşhur ve etkili

bir tür kılıçtır. Kemik, fildişi, ahşap

ya da boynuzdan yapılan “Y” har-

fine benzeyen kabzası kılıcın rahat

kavranmasını sağlamakta ve elden

kayıp gitmesini engellemektedir,

Şekil 1. Yatağan kılıcı bu görünüm

nedeniyle halk arasında “Kulaklı”

diye de adlandırılmaktadır. Yata-

ğanlar hem savunma hem de saldı-

rı görevini birlikte yapacak şekilde

tasarlanmıştır. Yatağanlarda namlu

genel kılıçlara göre daha kısa, on-

ların aksine iç bükey kenar keskin,

dış bükey kenar düzdür. Yatağan

kılıcının en önemli özelliği eğimin

uzun olan kenarının değil, aşağı ba-

kan ters kısmının keskin olmasıdır.

Çok farklı çeliklerden elle imal edi-

len Yatağan kılıçları üzerine kılıcın

ustası tarafından ismi, çeşitli özlü

sözler, vs. yazılmaktadır. Yatağan

kılıcı üzerinde genellikle kan oluğu

da bulunur. Yatağan kılıcında kesi-

ci metal kısma namlu, elle tutulan

kısma kabza ve kabza ile namluyu

birleştiren metale ise bilezik denil-

mektedir.

Yatağan kılıcı belde taşınırken dış

bükey kısmı üstte bulunduğu ve

yatan bir nesneyi hatırlattığı için

yatağan (yatabilir, yatabilen) denil-

diği düşünülmektedir. Bununla bir-

likte bir başka düşünce de Selçuklu

komutanlarından Demirci Yatağan

Baba olarak bilinen Osman Bey’in

Denizli’nin kasabası olan Yatağan’ı

fethettikten sonra Yatağan’a yerle-

şip, üretilen kılıçların da isim babası

olduğu şeklindedir.

Günümüzde Yatağan kılıcını imal

eden atölye sayısı bir elin parmak-

ları kadar azdır. Bu çalışmada Ya-

tağan’da bulunan küçük atölyeler

gezilerek Yatağan kılıcı üretiminde

kullanılan çelikler, bunların özellik-

leri ve üretim aşamaları incelenmiş-

tir. Teknolojik olarak oldukça zor

şartlar altında oldukça düşük tek-

nik bilgiye rağmen yoğun iş gücü ile

imal edilen kılıçlar bugün daha çok

görsel amaçlıdır. Günümüzde he-

diyelik amaçlı kullanımı yaygındır.

Genellikle ağız kısmı keskinleştiril-

meden, kör ağızla satılmaktadır[1].

2. Yatağan Kılıcı Malzemeleri

İmalat sanayinde sertleştirilme-

yen bir başka ifade ile su almayan

çeliğe “demir” denilmektedir. Bir

çeliğin su alabilmesi yani sertleşti-

rilebilmesi için ise içerdiği karbon

oranının teorik olarak % 0,22’den

büyük olması gerekir. Pratikte ise su

verilecek bir çelikte % 0,3’den daha

az karbona rastlanmamaktadır. El

emeği ile sıcak dövme teknolojisi

kullanılarak şekillendirme esnasın-

da kullanılan metal ısıtma sistem-

lerine ise yukarıdaki tanımında bir

sonucu olarak “demirci ocağı” de-

nilmektedir.

Dünya’da kılıç yapımında yaygın

olarak kullanılan malzemeler çizel-

ge 1’de verilen çeliklerdir. Çizelge

1’den görüleceği üzere kılıç yapı-

mında yüksek karbonlu çelikler,

martenzitik paslanmaz çelikler, yay

çeliği ve takım çelikleri yaygın ola-

rak kullanılmaktadır[2].

Şekil 1: El işçiliği ile üretilen Yatağan kılıcından görünümler

Yatağan kılıcı yapımında kulla-

nılan malzemeler genel anlamda

dünyada kullanılan kılıç malzeme-

lerinden çok farklı değildir, çizelge

2. Ancak aynı çelik grubu içinde

farklı kimyasal bileşimdeki çelikler

kullanılmaktadır. Kılıcı imal eden

ustalara hangi çelikleri kullandık-

ları sorulduğunda özelliklerini ve

ne çeliği olduğunu bilmeden demir,

4034, 4116, paslanmaz, krom çeliği,

at arabası makası, yay çeliği hurdası,

Ereğli 3260 çeliği, Ck67, Damascus

çeliği gibi bazı numara veya isimler

sıraladıkları görülmüştür. Yatağan

kasabasında geleneksel yöntem-

lerle Yatağan kılıcı imalinde çizel-

ge 2’den görüleceği üzere yaklaşık

sekiz farklı çelik kullanılmaktadır.

Bu çelikler ana grup olarak makine

yapım çeliği, ıslah çeliği, yay çeliği,

martenzitik paslanmaz çelik, takım

çeliği ve Damascus çelikleridir.

El emeği ile geleneksel yöntemler-

le Yatağan kılıcı üreten küçük atöl-

yelerde kullanılan farklı çeliklerden

numuneler alınmış ve bunların

kalibreli spektrometrede kimyasal

analizleri yapılmıştır. Örnek alınan

numunelere ait analiz sonuçları da

Şekil 2’de sunulmuştur. Erdemir ka-

lite numarası 3260 olan çelikten kılıç

yapılması alışılagelmiş bir durum

olmamakla birlikte Yatağan kılıcı

yapımında yaygın olarak kullanıl-

dığı tespit edilmiştir[3]. Aslında bu

çelik E335 olarak bilinen bir makine

yapım çeliğidir. Ucuz maliyetli kılıç

üretimi düşüncesiyle kullanılan bu

çeliğin iyi bir kılıç malzemesi ola-

mayacağı açıktır.

El emeği ile sıcak

dövme teknolojisi

kullanılarak

şekillendirme

esnasında

kullanılan metal

ısıtma sistemlerine

ise yukarıdaki

tanımında bir sonucu

olarak “demirci

ocağı” denilmektedir.

17