Previous Page  25 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 25 / 44 Next Page
Page Background

D

enizli’nin 20. yüzyıl siyasi

ve sosyal tarihi üzerine ya-

pılmış araştırmalar ne öl-

çüde yeterlidir bilmem. Son on beş

yılda artan yayın sayısı hatırı sayılır

bir külliyatın oluşmasını sağladı. Bu

artışın sevindirici yanı, akademik

çalışmaları kentli okurla doğrudan

buluşturması oldu. Buna karşın kent

üzerine araştırma yapanların yer yer

hala kaynak kıtlığı çektiği göz önüne

alınırsa, basılıp dağıtılan çalışmala-

rın yeterliliğinden emin olmak yine

de zor.

Ortaya çıkan araştırmalara hak-

sızlık etmemek kaydıyla belirtelim,

bunların bazıları istatistik çalışma-

ları, çoğu tarihi ekonomik gelişme-

lere ilişkin araştırmalar veya hatırat

ya da anlatı olarak yayınlanan eser-

ler. Osmanlı’nın son dönemi, Cum-

huriyet’in kuruluş ve inşası, Serbest

Fırka’nın Denizli ilişkileri, çok parti-

li döneme geçiş ve darbelerle geçen

olaylı yıllar boyunca gelişen siya-

sal sürecin kronolojisi bütünlüklü

biçimde çok fazla ele alınmıyor.

Kaynak olarak değerlendirilen ve

1800’lerin ortalarından itibaren baş-

ta bürokrasi olmak üzere Osmanlıca

tutulmuş muhtelif kayıtların oriji-

nal ve çeviri örnekleri Büyükşehir

Belediyesi arşivlerinde saklanıyor.

Gördüğümüz kadarıyla bunlar ço-

ğunlukla idari kararlar, bürokra-

tik kayıtlar ve yazışmalarla sınırlı.

Siyasal yaşama ilişkin muhakeme

oluşturmak için tek başına yeterli

kaynaklar değil.

Oysa kentin son yüzyılında, Cum-

huriyetin inşa dönemine kadar olan

süre ve sonrasına ilişkin zengin bir

tarihin yaşandığını gösteren pek

çok ipucu var. II Meşrutiyetin ardın-

dan siyaseten yeniden şekillenen

Osmanlı düzeni Denizli’yi doğru-

dan etkilememiş. Fakat özellikle

HULUSI ORAL'IN ANILARINDA

“Bir Dönemin Denizli’si”

Yaşar TOK

Birinci Dünya Savaşından Cum-

huriyet’in ilanına kadar geçen 9 yıl

boyunca kent insanı gelişmelerin

odağında yer almış. Çanakkale’den

başlayarak Kurtuluş Savaşı’nın so-

nuna kadar etkin bir rol üstlenmek

zorunda kalmış. 1915 yılında Ça-

nakkale’ye olağanüstü sayıda asker

göndermiş, gidenlerin büyük bölü-

mü geri dönmemiş. Kafkas cephe-

sinde, Arap yarımadasında, Kuzey

Afrika’da savaşıp esir düşenler ol-

muş. Kurtuluş Savaşı boyunca işgal

görmemiş ancak, sonraki yıllarda

kentin siyasetinde etkili olmuş pek

çok şahsiyet o dönemin ulusal di-

reniş güçlerine katılmış, yer yer

önderlik etmiş, yerel sivil-askeri

meclislerin oluşumunda görev al-

mış. Veya aynı ailelerin sonraki ku-

şaklardan üyeleri, 21. yüzyıl başına

kadar siyasal-yönetimsel alandaki

etkilerini sürdürmüşler. Bu açıdan

bakıldığında, girişte serzeniş olarak

ileri sürdüğümüz “Osmanlı’nın son

dönemi, Cumhuriyet’in kuruluş ve

inşası, çok partili döneme geçiş ve

darbelerle geçen olaylı yıllar boyun-

ca gelişen siyasal sürecin bütünlük-

lü kronolojisi” hala tamamlanmayı

bekleyen kapsamlı araştırma alanı

olarak boşlukta bekliyor. Kaynak

olma yeterliğine sahip ilk el yeni

bilgiler ortaya çıktıkça, söz konusu

boşluğu dolduracak çalışma arzu-

sunun kışkırtılacağını beklediğimi-

zi, sözü fazla uzatmadan belirtip

geçelim.

Hulusi Oral Anıları ve Önemi

Hulusi Oral, yukarıda özetlediği-

miz dönemsel gelişmelerin önemli

figürlerinden biriydi. İstanbul’da

hukuk eğitiminin ikinci yılında

başlayan Birinci Dünya Savaşı, ya-

şamının sonraki dönemlerinde ta-

yin edici oldu. 1915 Çanakkale Sa-

vaşı’na henüz 18 yaşının başından

itibaren takım komutanı olarak ka-

tıldı. Conkbayırı ve Seddülbahir’de

savaştı, yaralandı. İstanbul’da teda-

vi olup yeniden Çanakkale’ye geldi.

Geçirdiği ağır hastalık sonrası üç ay-

lık izinden sonra yeniden cepheye

katıldı. Erzurum’da Rus ordularına

karşı cephe savaşı verdi. Halep’e

geçti, Şam’dan Kudüs’e kadar iler-

leyen Osmanlı ordusunda makinalı

takım komutanlığı yaptı. İngilizlere

esir düştü, 22 ay Mısır’da esir tutul-

du. Dönüşünde Denizli Meclisinin

örgütlenmesinde görev aldı, Kon-

ya’da Kurutuluş Savaşı askerleri-

ni eğitti. Büyük Taarruz başlarken

askeri birliği ile Konya’dan Antal-

ya’ya, oradan kurtuluş günlerinde

İzmir’e vardı.

Terhis olup yeniden okula dön-

dü. Okulu bitirip mahkeme haki-

mi olarak Muğla’ya tayin oldu. Bir

yıl içinde Ağır Ceza Hakimi olarak

Buldan’a tayin edildi. Ancak kamu-

oyunda yaygın olarak sanıldığı gibi

ve resmi belgelerde de yer almadığı

üzere İstiklal Mahkemelerinde hiç

bir zaman görev yapmadı

3

. İki yıl

sonra istifa edip avukatlığa başladı.

O dönemdeki adıyla Cumhuriyet

Halk Fırkası

4

(CHF) teşkilat başkan-

lığı, Denizli Barosu kurucu üyeliği,

Halkevleri Başkanlığı, İnanç Der-

gisi sorumlu yayın müdürlüğü, 8.

Dönem milletvekilliği yaptı. Çok

partili sisteme geçişte, geçiş dönemi

yasalarının hazırlanmasında rol oy-

nadı. 1950 sonrası meclise girmedi

ve mesleğine geri dönerek yeniden

avukatlık yapmaya başladı. 1981 yı-

lında vefat etti.

Hulusi Oral artık yaşamayan ku-

şağı içinde; Abdülhamit dönemi ve

I. Meşrutiyet, II. Meşrutiyet ve Jön

Türk Devrimi, Birinci Dünya Savaşı,

Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in ku-

ruluş ve inşası, İkinci Dünya Savaşı,

1- Orijinal ses kaydı ilk kez 12-15 Şubat 2018 tarihleri arasında

www.denizlihaber.com

’da yayınlandı. Kaydın tamamı sitede bulunabilir.

2- Araştırmacılar Hulusi Oral ile ilgili asgari bilgilerin yazılı kaynaklarda neredeyse hiç yer almadığını keşfetmiştir. TBMM eski milletvekilleri biyografi bölümünde dahi hiçbir

bilgi bulunmadığı görülüyor. Oysa Oral, 8. Dönem (1946-1950) TBMM üyesi CHP Denizli Milletvekilidir.

3-Bu konuda çoğu yerel tarihçinin yanılgı içeren kanaatine sebep, Necip Ali Küçüka olmalı. Bilindiği üzere Küçüka TBMM 2. Dönem hukukçu milletvekili olup, diğer hukukçu

vekiller Mazhar Müfit Kansu ve Yusuf Başkaya ile birlikte İstiklal Mahkemelerinde görev yapmıştı. Ayrıca Hulusi Oral, Necip Ali Küçüka ile birlikte 1919 yılında “Denizli

Meclisi”nin oluşumunda yer aldı.

4-Önce “Halk Fırkası”, daha sonra “Cumhuriyet Halk Fırkası” olan parti, 1935 yılında yapılan kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adını aldı.

23