

24
Tekstil’de tecrübe kazandık. Kendi şirketimizi kurarak,
İstanbul'da boya sektöründe Bayer, Basf, Cıba gibi
dünya devlerininin Türkiye temsilciliğini yaptık. Zor
başarıyı getiriyor. Zor olmadan başarı yok.
Ben 19 yaşıma geldiğimde Buldan'da noterin işlerini
takip ediyor imza aşamasına kadar hazırlıyordum.
Kaymakam, hakim ve ileri gelenler birleştiler, “ Bu çocuk
her şeyi yapıyor, biz bunu noter yapalım.” dediler.
Ankara'ya yazı yazdılar. “Her şeyine kefiliz biz.” dediler.
Oradan bir yazı geldi; “Tamam her şeyi kabul ediyoruz,
ama askerliğini yapmamış.” Noterlik işi kaldı.
Hakim Şevket Bey, bana “Artık Buldan'da durma.
İstanbul'a yerleş.” dedi. Askerlik dönüşü İstanbul'da
kaldım. Haydar ve Rüştü Akın ile çalıştım. Bu benim için
çok büyük ve öğretici bir imkandı.
Parasızlık pilot olmamı engelledi…
Benim orta okulu bitirdikten sonra idealim, pilot
olmaktı. İzmir Güzelyalı'daki Hava Lisesiyle Harp okulu
ben orta okulu bitirdiğim sene açıldı. O zaman eğer
boyunuz, dersleriniz uygunsa imtihansız alınıyorsunuz ve
bir hafta sonra apoletleri takıyorsunuz. Arkadaşlarla
hazırlandık. Ama benim cebimde İzmir'e gidecek kadar
para yok. Dikkatinizi çekerim, 7.5 lira yol parası yok.
Ben gidemedim. Arkadaşlarım gitti. Bir hafta sonra
apoletlerini takıp geldiler. “Allahım çok sevdiğim şeyi
bana niye vermedin” diye tam 15 gün, hüngür hüngür
ağladım. Sonra düşünüyorum da Allah'tan pilot
olmamışım. Çünkü bende hükmetme, emretme becerisi
yok. Şimdi yaptığımız işlerle aile olarak, topluma daha
büyük faydamız var.
Ben bu günkü halime zor geldim. Ama Allah'ın şanslı
kullarından olduğuma inanıyorum. Benim karşılaştığım
insanlar, dünyanın en iyi, en örnek insanlarıydı. Bana hiç
kimse yanlış yolu göstermedi. Öncelikle annemden hep
doğruluk ve dürüstlük öğrendim.
Terbiye vardı benim çocukluğumda. Görgü, çalışma
hırsı vardı. Annem dokuma dokurdu. Bizim de okula ya
da sokağa oynamaya gitmeden önce her gün, bir top
masur sarma zorunluluğumuz var. Mahalleye cambaz
gelirdi. Annem, “Oğlum ister şimdi, ister sonra, bir top
masur sarma işinizi yapın.” derdi. Biz cambaza kadar
yetiştirmeye çalışırdık.
Buldan insanı yardımlaşmayı bilir…
Buldan'da komşuluk münasebetleri de çok sıcaktı.
Mesela bizim yokluk çektiğimiz günlerde bile, misafir
gelince ev zenginleşiyordu. O zaman bizim evimize
komşularımız, misafir geldiğinde yataklarımız yetmeye-
bilir yemeğimiz olmayabilir. Ama komşular hemen ipekli
yorganlar yemekler taşırlar eve. Her şey tertemiz iade
edilir, misafir gidince. Yorganlar yıkanır kaplanır iade
edilir. Dayanışma vardı. Ayrıca bir misafir geldiği zaman
kullanılmak üzere, annem kenarda, 7-8 çeşit yemek
çıkacak kadar pirinç buğday vs. bulundururdu. Hatta
anneannemde bir odada karpuz, kavun, zemzem suyu
vs. bulunur. Hastası olan, ihtiyacı olan gelir alırdı.
Buldanlılar, çok farklı insanlardı. Ben çocukluğumdan
beri şunu gördüm. Çok fazla zengin olmasa da,
nezaketine, giyimine kuşamına düşkün insanlardı.
Cebinde parası yoktur ama giyime kuşama gelince,
güzel giyinir. Bir düğüne, bayrama giderken; giyeceği
güzel, ütülü, temiz giysileri mutlaka vardır.
Ders konusunda hep yardımlaşırdık. Bence bunlar
çok önemli. Buldan'da uzunca bir dönem, dışarıya kız
alıp vermemişler. Bu nedenle her şeyleri birbirine benzer.
Sonra memurlar geldikçe, memurlara kız vermeye
başlamışlar. Hatta, Atatürk zamanında 3 tane Kürt Bey
yerleşmiş, onlar da Buldan'ı benimsemiş, kendilerini
Buldanlı saymışlar. Benim çocukluğumda sadece o, 3
aile vardı, yabancı olarak ve çok iyi insanlardı.
Buldan'ın tarihi çok eski. Buldan dokumalarının
tarihinin, şehrin kuruluşundan önceye dayandığı, 7000
senelik olduğu söyleniyor.
Şimdi Buldan oldukça gelişti. Daha da gelişmesi
yolunda çalışmalar yapmalıyız. Bizler elimizden
geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Annemiz için
hastane yapıldı, tarihi okulun müze yapılmasına destek
veriyoruz. Hemen yanına tarihi binanın ikizini, Erensoy
Ailesi adına, okul olarak yapıyoruz.
Buldan'da değerlendirilmesi gereken çok şey var.
Elimizde çok büyük değerler var. Buldan'ın
değerlendirilmesi çok önemli. Hem tarih, hem sanat,
hem kültür, hem de tabiat güzelliği ile ele alınmalı.
Bir turist, Buldan'dan döndüğünde, güzel şeyler
anlatırsa; ikinci turist gelir. Sanatla kazanacak Buldan.
Türkiye Turizm Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Tavit
Köletavitoğlu bir gün bana, “Benim eve gelin, Buldan'ı
görün.” dedi. Eşiyle gitmiş. Eşi “Ben bir daha
gideceğim.” demiş. Evlerinde şimdi, perdeler, örtüler,
koltuk örtüleri hepsi buldan işi olmuş. Bu çok önemli bir
örnek. Buldan'a turist çekmeliyiz.
Benim branşım tekstil boyacılığı. Bugün, tekstil
boyacılığında Buldan, önemli bir kaynak. Çünkü
Buldan'da yüzyıllardır kök boyacılığı yapılmış ve
bugünkü teknolojinin ürettiği boya ile aynı kalite
tutturulmuş. Yüzyıllar öncesinden uygulanan yöntemler,
bugünün modern teknolojisinin ürünleriyle yan yana
getirildiğinde daha üstün gözüküyor. Organik boyalar
kullanılıyor. Özel reçetesi olan renkler. Biliyorsunuz,
Osmanlı padişahları da Buldan'dan giyiniyormuş.
Buldan'a olan sevgisi ve ilgisiyle oluşturduğu özel
arşivinden, değerli bilgileri bizlerle paylaşan Fehmi
Erensoy, Mustafa Kemal Atatürk'ün, Adnan Menderes'in
eşi, Hacıevliyazadeler'in kızı Berrin Hanımın kız kardeşi
Güzin Hanım'la evlenmeye talip olduğuna dair rivayetleri
de bizlere aktardı.