Background Image
Previous Page  33 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 33 / 44 Next Page
Page Background

yemeyenler ya da değişime ayak

uyduramayanlar yavaş yavaş piya-

sadan çekilmektedir. 1985 yılında

800-900 tane maliyeye kayıtlı esnaf

varken günümüzde bu sayı -özellikle

son yıllarda hızlı bir şekilde düşmüş-

214’e kadar gerilemiştir. Bunların

bazıları tamamen mesleği bırakır-

ken bazıları ise başta Denizli olmak

üzere değişik yerlerde mesleklerine

devam etmektedirler. Mesela Kaleiçi

çarşısındaki ayakkabıcıların büyük

çoğunluğu Yeşilyuvalıdır.

Yeşilyuva’da Bir Söylence: “Guru’nun terliği”

Bu kasabada yukarıda isimlerini saydığımız ayakkabılardan başka

terlik türü ayakkabılar ve çizme üretimi de yapılmıştır. Özellikle, Guru

namıyla bilinen bir usta çok güzel terlik yapar yaptığı terlikleri eşeğe

yükleyip Fethiye taraflarına satmaya gidermiş. Bu terlikler Fethiye böl-

gesinde “Guru’nun terliği” adıyla nam salmıştır. Çizme üretimine gelin-

ce bu biraz daha zor ve ustalık gerektiren bir iştir. Ustalar, bu konunun

zorluğu ile ilgili şu söylenceyi anlatmaktadırlar: Vaktiyle ayakkabı usta-

sının birisi boğazlı bir ayakkabı çeşidi olan çizmeyi kafasından tasarla-

mış. O zamanlar daha çizme bilinmiyormuş. Uğraşmış, uğraşmış ama

kafasındaki şekli bir türlü becerememiş. Bir cuma günü öğleye kadar

uğraşmış ama olmamış. Öğleyin cuma ezanı okunmuş, adam elindeki

işi bırakıp cuma namazına gitmiş. Namazdan gelince gelip bakmış ki

çizme tam ustanın kafasında tasarladığı gibi Allah tarafından çizilmiş.

İşte çizmenin adı oradan kalmış. Çizme yapımının zorluğunu ustalar bu

söylenceyi anlatarak dile getirmektedirler.

Günümüzde Yeşilyuvada nere-

deyse dünya çapında kalitede ayak-

kabı üretilebilmektedir. Hatta Türki-

ye ve Avrupa’nın bazı önemli marka-

ları burada ayakkabı ve terlik üret-

tirmektedirler. Üreticiler artık üretim

için otomatik ya da yarı otomatik

makinelerde üretimlerini gerçekleş-

tirmektedirler. El yapımı ayakkabılar

ise artık neredeyse tamamen orta-

dan kalkmıştır.

Not: Bu yazının hazırlanmasında,

Ahmet Kavcar (1931), Hacı Durmuş

Özyurt (1341), Hüseyin Cura (Ça-

vuş 1929), Ramazan Tarkan Özkan

(1961), Ahmet Bakırtaş (1954, Ye-

şilyuva Belediye Başkanı)’ın bilgi-

lerine baş vurulmuştur. Kendilerine

teşekkür ediyoruz.

31