nifatura işine, Demirciler kapı ağzındaki bir
dükkânda, rahmetli Mustafa Tütüncüoğlu
(İsmail Tütüncüoğlu’nun kardeşi) ile birlikte
başlamıştı. Daha sonra Kaleiçi’nde, Kestane
Pazarı denilen yerdeki dükkânı alarak oraya
geçti, Mustafa Bey de Demircilerdeki dük-
kânda ticarete devam etti. Babam o sene bir
bilânço yaparak, benimle ortak olarak çalış-
maya başladı.
1940 yılı sonlarında, ben ihtiyat askerliğim-
den dönüp yeniden çalışmaya başladığım
sıralarda, bir gün manifaturacı arkadaşlar
gelerek, “Raşit Bey, birlikte bir şirket kura-
lım ve her şeyi bırakıp, sadece Sümerbank’ın
mallarını satalım “dediler. İkinci Dünya Sa-
vaşı yıllarıydı ve Milli Korunma Kanununun
en şiddetli tatbik edildiği bir dönemdi. Bu işi
yapmak üzere Manifaturacılar Birliği adında
bir şirket kurduk. Bu şirketin müdürlüğünü
de benim üstlenmemi istediler. Ben, babamı
yalnız bırakamayacağımı söyleyerek reddet-
tim. Arkadaşlar, “Biz babana yardımcı olu-
ruz “deyip ısrar edince kabul etmek zorunda
kaldım. 1941–42–43–44 yılları boyunca da bu
şirketin müdürlüğünü üstlendim. Isparta-
lı Vali Osman Nuri Tekeli ve ondan sonraki
Vali Cevat Ökmen dönemlerinde bu şirkette
çalıştım.
Günde 300–400 kişiye mal verirdik. Mallar
nüfus cüzdanı ile veriliyordu; nüfus başına
4 m basma veya patiska… Sonradan sadece
Sümerbank mallarını değil, Ticaret Ofisinin
getirttiği malları da, valiliğin tahsisi ile biz
8