

Resim 29 Graffiti haç motifli, sırlı
Bizans kalyksi (XII sec.)
Resim 30 Bizans bronz buhurdanlığı
bilinmektedir. Kutsal Topraklar-
dan gelen haç bezemeli kurşun bir
eulogia bulunmuştur (Resim 33).
Hacıların duvarı
2015 yılı çalışmalarında mimari
kompleksin Havari Philippus’un
anısına ithaf edilen Kutsal Alan
olarak tanımlanmasını doğrulayan
bir keşif yapıldı, Ephesos’taki Aziz
Ioannes Bazilikası ile birlikte tüm
Küçük Asya’daki en ünlü hac nok-
tasını temsil etmektedir
64
.Narteks
girişi sağlayan mekânın içindeki ka-
zıda, Kilise’nin kuzeybatısına en ya-
kın, Ayazma pilasterinin arkasında,
hacıların nartekse girmeden önce
bekledikleri yerin tanımlanması
mümkün oldu. Nartekse girmeden
önce ve soldaki merdivenle Hava-
ri’nin mezarının üstündeki platfor-
ma çıkabiliyorlardı. Daha sonraki
kullanımın yaptığı tahribata rağ-
men, mekanın mermer levhalar ve
tuğlalar ile yapılmış opus sectile
döşemesinde etkileyici bir kontrast
görülmektedir; nartekse girilen ka-
pının sol tarafında mermerden bir
Roma lahdi yer almaktadır, kalkan
mızrak bezemeli tiptedir, Bizanslı
sanatçılar tarafından zarif haç mo-
tifleri eklenmiştir (Resim 34)
65
. Ki-
lise’ye göre mekanın son kullanım
dönemi Orta Bizans Dönemi’dir ve
güçlü bir depremin neden olduğu X.
yy yıkıntısından öncedir: bu dönem-
de duvarlar beyaz sıvayla kaplanmış-
tır, saman izleri vardır ve bazı nadir
yerlerde kırmızı boya ile yapılmış
yatay kuşaklı bezeme korunmuştur.
Mekân Selçuklu Dönemi’nde yo-
ğun olarak kullanılmıştır, X. yy
depreminden sonra tonoz çatısı en
azından kısmen korunmuş olma-
Bizans dünyasının
çeşitli yerlerinden
Kutsal Alan’a ulaşan
hediyelerin önemine
tanıklık eden başka
objeler de bulunmuştur:
bunların arasında
kaya kristalinden
bir obje nadirliğiyle
dikkat çekmektedir,
yuvarlaklarla süslü
halka, bir kalyksin ayağı
ya da bir haçın ayak
kısmı olabilir. Bu tür
kutsal tören objelerinin
benzerlerini San Marco
hazinesinde görüyoruz,
Constantinopolis’te
üretilmiş olmalılar, zira
kaya kristaliyle çalışan
atölyeler bilinmektedir.
lıdır, yıkıntıların arasında yaşayan
kişilere barınak olmuştur. Özel-
likle mekanın kuzey duvarının ya-
kınında devamlı ocak kullanımı,
sıvalı duvarlarda yoğun siyahlaş-
maya neden olmuş ve daha sonra-
ki depremlerde de zarar görmüş ve
yıkılmıştır. Bu nedenlerle sıvanın
korunma durumu son derece kötü-
dür: pek çok noktada tüm yapıdaki
çatlaklar nedeniyle kopmalar mev-
cuttur ve acil güçlendirme çalışma-
sı gerekli olmuştur. Bu mekanda,
Orta Bizans Dönemi’nde hacılar
kutsal mekana girmek için bekliyor-
lardı ve belki de geceyi geçiriyorlar-
dı: dört çevre duvarında bir adam
boyu yükseklikte metal uçlu bir
şeyle yapılmış graffitiler görülmek-
tedir, daha az ölçüde kömür kul-
lanılan boyalı yazıtlar mevcuttur.
Kuzey duvarda şanslı bir şekil-
de yerinde korunmuş geniş sıvalı
bölümler tespit edildi, diğer ta-
raflarda ise düşmüştür. Diğer du-
varlarda yerinde duranlarda ise
kuzey duvarda olduğu gibi yo-
ğun graffitiler görülmemekte-
dir. Francesco Guizzi ve Alister
Filippini’nin yoğun çalışmasıy-
la, Ağustos’un en sıcak günlerinde
güneşin en tepede olduğu saatlerde
okunması mümkün olmaktaydı,
toza ve rahatsız konuma rağmen
okunması mümkün oldu ve çok sayı-
da yazıt çözümlendi
66
; bir tanesinde
sakallı, uzun giysili, sol elinde üze-
rindeki çizgilerin bir metne işaret
ettiği açık bir ruloyu tutan bir figür
tanımlandı (Resim 35). Olasılıkla
bir azizin betimidir ve Philippus
olma olasılığı göz ardı edilmemeli-
dir, genellikle elinde parşömenden
bir rulo ya da yazılı bir sayfa tu-
tarken betimlenmiştir. Diğer graf-
fitiler çoğunlukla tanrıya yakarış-
lardır, Kyrie boethi ton doulon sou
formülüyle yazılmıştır ve inananın
64
Doğu’daki hıristiyan kutsal alanlarıyla ilgili genel sorunlar için Bkz. Maraval 2004, 385, Hierapolis ve Laodikeia’ya kısa değinmeler mevcuttur.
65
D’Andria 2017a, 359, Resim 9-10, 12.
66
Infra Ek 2.
59